GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:82
Tarih:11.04.2020

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Efendim, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile ilgili şahsi düşüncelerimi paylaşmak üzere yüce Meclisin huzurundayım.

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki "Türkiye'nin bir numaralı sorunu nedir?" diye bir soru olsa, bunun herhâlde çok baskın cevabı açıktır: Türkiye'nin birinci derecede, hatta yapısal sorunu hukukun tesisidir. Temel olarak, Türkiye, ekonomide, eğitimde, sosyal alanda, her ne olursa olsun nerede mesafe alacaksa hukukun tesisini, hukukun üstünlüğünü tesis etmeden bir adım gidemez ve buna bağlı olarak da tabii, çok ciddi bir yargı reformuna ihtiyaç vardır. Bu nedenle, günlük, anlık ve palyatif işlerle yamayarak gidemeyiz ve gidemiyoruz, bugünkü içinde bulunduğumuz durum bu, her alanda bu. Yamayı yamıyoruz ama artık bu yama yetmiyor, yetmiyor. Şimdi, bugün, burada, cezaevlerinin doluluğu, orantısız bir salıverme konuşuluyor ve tartışılıyor. Elbette, -bakın 11 maddeyle ilgili- bu kanun teklifiyle ilgili 2 arkadaşımız, Anayasa Mahkemesinde görev yapan, akademik hayatta görev yapan birçok uzmanla konuşarak sekiz sayfalık bir şerh hazırladılar, değerlendirme raporu hazırladılar ve bunu bir şekilde kanun teklifini getiren arkadaşlara da aktardılar. Bir cümlede de mi bir değişiklik olmaz ya, bir cümle? Şunu söylemek istiyorum ki esasında çok net ifade etmek istiyorum, çok net: Kanunun tanımladığı bütün terör örgütü suçlarını ve mahkûmlarını dışarıda tutan ama toplumsal karşılığı daha yüksek bir metin oluşturmak mümkündür ve mümkün olmalıydı. Bu niçin mümkün olmasın? Bugünkü konuşmalardan dinledik, anladık ki terör örgütü suçlarını ve mahkûmlarını dışarıda tutan, çok büyük bir toplumsal karşılığı olan bir metin hazırlamak ve buradan çok hızlı bir şekilde geçirmek mümkün. Bununla ilgili gayretimiz olmadı çünkü bir zamanımız yok, çünkü bir planımız yok, düzenimiz yok, sistemimiz de buna uygun değil. Yamayarak geldiğimiz nokta bu. Tekrar ediyorum: Bizim 11 maddede gerçekten iyi çalışılmış bir değerlendirmemiz var. Sayın Komisyon üyesi arkadaşımız burada konuşulanları söylüyor. Bakın, burada konuşulanlar değil, AK PARTİ'ye yakın akademik hayattaki insanların, arkadaşların raporları da ciddi eleştirilerle dolu; Abdullah Bey, değerli dostum, aynen böyle. Çok değerli fikirlerinize her zaman müracaat ediyoruz ve yararlanıyoruz ama şununla ilgili bir şeyi yok, iddialarınızla, yarın bunun genişlemeyeceğiyle ilgili hiç kimsenin ciddi bir şeyi yok. O nedenle, bunun yarın, Türkiye'nin daha önce yaşadığı benzer durumlar şeklinde çok yaygın adi suçluların ortalığı kapladığı bir affa dönüşmemesi mümkün değil, itirazımız bu, lütfen. Yani bu tasarıdaki eksiklikleri "Siz terör örgütü mahkûmlarına af mı istiyorsunuz?" lafıyla engelleme gayreti çok zayıf bir adımdır. Bu iddia bu metne güvenmemenin sonucudur, bunu isteyenler olabilir, biz bunun tarafında değiliz, çok net söylüyorum. Bütün terör örgütü suçlularını ve mahkûmlarını dışarıda tutacak bir metin mümkündür, bugün çıkan durum budur, bu mümkün olmalıdır. Eğer mümkünse bunu yapmak lazımdır, irade böyledir, ağırlıklı olarak buradan çıkan irade budur, bunun yerine getirilmesi gerekir. Siyaset kurumunun da görevi budur diye düşünüyoruz.

Hepinize saygılar sunarım.

Bu vesileyle, Türkiye'de kaybettiğimiz 1.100 vatandaşımız için başsağlığı dilerim. İnşallah bu rakamlar durur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

İSMAİL TATLIOĞLU (Devamla) - Dünyada 1 milyon 700 bin hastalık ve 170 bin insan kaybı var. Hepsi, bütün bu kayıplar bizim kaybımızdır. İnşallah bu coronavirüsü hep beraber minimum kayıpla, minimum sayıyla atlatırız. Hepimize geçmiş olsun. Ölenlerimize de başsağlığı dilerim.

Saygılar sunarım efendim. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)