| Konu: | İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 83 |
| Tarih: | 12.04.2020 |
CHP GRUBU ADINA BURHANETTİN BULUT (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'de, özellikle corona pandemisinin üzerine sağlık, ilaç daha çok tartışılır hâle geldi. O yüzden zaten "İlaç stratejik bir üründür." diye söylüyoruz ve sıkça konuşulan, özellikle Hükûmetin -defaatle- başka alanlarda da olmak üzere yerli ve millî tartışmalarının içerisinde de ilaç var. Ancak maalesef, aynı yerli otomotivde olduğu gibi ilacı da sadece söylemle, siyasetin algı yönetimine ilişkin bir tanımın içerisine almış durumdalar. Nedeni de şu: İlacın Türkiye'de üretimine baktığınızda, 83 tane yerde ilaç üretiliyor yani Türkiye'de ilaç üretiminde herhangi bir sıkıntı yok. Nerede sorun var? Özellikle, katma değeri yüksek ilaçlarda, yeni ürünlerde sıkıntı var. Çünkü Türkiye'de ithal ilaç oranına baktığınızda, TL bazında yüzde 48 tutmasına rağmen, yaklaşık 20 milyar TL tutmasına rağmen kutu bazında yüzde 12'yi geçmemekte. Peki, o zaman, madem öyle, yerli ilaca destek vermek için ne yapmak lazım? Birincisi, araştırma geliştirmelere destek vermek lazım. Bakıyorsunuz Türkiye'ye, binde 1 durumunda. Ancak özellikle, etken madde aldığımız Hindistan'da yüzde 11'lerde, Çin'de yüzde 14'lerde ilaçtaki AR-GE payı.
Peki, yerli ilaç sanayimiz bu konuda ne düşünüyor? Onlara dokunduğumuzda müthiş sıkıntıdalar, özellikle ruhsatlandırma açısından önemli sıkıntıları ifade ediyorlar. Örneğin, 100 milyonluk bir yatırımla biyoeşdeğeri yüksek biyoilaçlar ürettiklerinde ruhsat almada sıkıntılar yaşadıkları için bu ürünü piyasaya süremediklerini ifade ediyorlar. Peki, biz, madem öyle, yerli ilaç üreteceksek bunu kiminle yapacağız? İşte bu, 83 tane, üretim yapan firmalarla. Kimler bunlar? Örneğin, Abdi İbrahim, yüz yıllık tarihi var; örneğin, Nobel ilaç; örneğin, Eczacıbaşı, Deva; bunların hepsinin geçmişi en az elli yıllık. Tabii, bir ürünün yeniden üretilebilmesi ve piyasaya sürülmesi için, bir ekonomik getiri elde edilebilmesi için o yatırımda bir de deneyim olmalı, tecrübe olmalı. Bunlar varken biz bunları kiminle yapıyoruz? Biz yine aynı mantıkla, yandaşlarla ve para getirisi olacak alanlardaki yatırımlarla bunları götürmeye çalışıyoruz. Hâlbuki yapılacak şey, bu firmalara destek vermek. Örneğin, günümüzde -bunun ne kadar kıymetli olduğunun belirtisi olarak da söyleyeyim- yine, Abdi İbrahim İlaç Sanayi Türkiye'de corona tedavisinde kullanılan ilacı üretmiş ve Sağlık Bakanlığına ücretsiz olarak vermiştir ve yeni partiyle, nisan ayının sonlarında 2'nci üretimle yaklaşık 90 bin insanın tedavisine yönelik ilacı Sağlık Bakanlığına ücretsiz olarak verecektir. Tüm bunlar ilacın ne kadar stratejik olduğunun göstergesi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
BURHANETTİN BULUT (Devamla) - Hemen bitiriyorum.
Peki, bu konuda, cumhuriyet tarihinde ne yapılmış size onlardan örnek vereyim, yani sizin motivasyonunuz neye ilişkinse oraya kıymet verirsiniz, değer verirsiniz, biraz önce söylediğim gibi. Amaç, yerli ilaç üretmek değil de yandaşı palazlandırmaksa ya da daha çok kârsa o zaman, siz, bu alanda olmayanlara destek verirsiniz. Cumhuriyet tarihinde Hıfzıssıhha Enstitüsü 1928 yılında kuruldu. 1936 yılında da 17 tane aşıyı Türkiye'ye sundu. Ne zaman yaptı bunu? 1928 yılında Genelkurmayın binası yokken, Başbakanlığın binası yokken Hıfzıssıhha Enstitüsüne inşaat yapıldı. Bu, o ülkede aşı üretimi için motivasyonun göstergesidir. Bugün, Türkiye'deki motivasyon sarayın 5 müteahhidinin dışında değildir.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)