GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:83
Tarih:12.04.2020

NURAN İMİR (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu selamlıyorum.

Günlerdir, burada iktidar sıralarının ısrarla görmek istemediği bir konuyu dile getirmeye, durumun aciliyetini anlatmaya ve ivedilikle önlemler almaya çalıştığımız bir mesele var; o da bu salgın sürecinde en az salgın kadar hızlı bir şekilde yayılan kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleridir. Israrla görmek istemiyorsunuz ama en az virüs kadar hızlı yayılan ve can alan bir meseleyle karşı karşıyayız. Salgın hastalıklardan önce bu ülkede neredeyse her gün onlarca kadın, erkek şiddetinin hedefi oluyordu. Bizler, zaten konunun öneminin farkında olarak her defasında bu meseleyi dillendirmeye, acil çözümler üretmeye çalışıyorduk. Fakat tam da şimdi olduğu gibi iktidar, o zaman da bu konuyu hep görmezden geldi ve şimdi bu suskunluk politikalarının acısını daha da çok yaşıyoruz.

"Acil önlemler" adı altında aldığınız önlemlerin hiçbirinde kadınların adı yok, kadınlara yönelik en ufak bir çalışma yok. Bakın, Türkiye'de salgının başladığı tarih olan 11 Marttan 31 Marta kadar yani sadece yirmi gün içerisinde tam 29 kadın, erkek tarafından katledildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, 2019 yılı Mart ayında kendilerine gelen aile içi şiddet vaka sayısının 1.804, 2020 Mart ayında gelen aile içi şiddet vakasının ise 2.493 olduğunu açıklamıştır ve bu vakalar sadece İstanbul'da yaşanmıştır, geri kalan 80 kenti varın, siz düşünün.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu ise sizlerin ısrarla görmek istemediğiniz, ülke genelinin vahim tablosunu şöyle açıklıyor: Fiziksel şiddet yüzde 80, psikolojik şiddet yüzde 93, şiddete uğrayan ve sığınmaevi talebinde bulunan kadınların oranı ise yüzde 78, daha önce hiç almadığımız komşu ihbar bildirimleri ise yüzde 100 artmıştır. Hukuki destek verilemeyen kadına şiddet vakalarının ise yüzde 96 arttığı ifade edilmektedir. Bu artış "Evde kal." tedbirinin kadını koruyacak mekanizmalarının olmadığının sonucudur ne yazık ki. Bu tablo karşısında sizler ne yapıyorsunuz? Diyarbakır'da belediyelere bağlı 3 kadın sığınağının artık başvuru alamayacağını duyuruyorsunuz. Adana'da zaten 3 tane olan kadın sığınaklarından birini tamamen kapatma kararı alıyorsunuz. Doğru düzgün uygulanmayan 6284 sayılı Kanun kapsamında verilen tedbir kararlarının, yükümlülerin coronavirüs kapsamında sağlığını tehdit etmeyecek şekilde değerlendirilmesi gerektiğine karar vererek erkeklerin şiddet uyguladıkları takdirde herhangi bir yaptırımla karşılaşmayacaklarını, kadınlara koruma sağlanmayacağını içeren hükme imza atıyorsunuz. İnfaz yasası adı altında tacizcileri, tecavüzcüleri, şiddet faillerini özgür bırakmaya ve suç mahallerine geri göndermeye çalışıyorsunuz. Siz, görmek istemediğiniz için bu ülkede yıllardır kadınlar katlediliyor. Kadınları, alın yazısıymış gibi gördüğünüz erkek şiddetine bu salgın günlerinde de terk edemezsiniz. Bu Meclisin en az salgın kadar gündeminde olması gereken şey şu an kadınların yüz yüze kaldıkları şiddettir. Acilen bu şiddet durumuna dair önlemler alınmalı, kadınlar için güvenlikli mekânlar açılmalıdır ve 6284 no.lu yasa etkin bir şekilde uygulanmalıdır. İktidarınız, kadına karşı o kadar körelmiş ki kayyum atadığınız belediyelerin çoğunda, hemen hemen hepsinde kadın müdürlerin yerine erkek müdürler atanmıştır. Kadınları tutuklattınız, sürgün ettirdiniz, katlettiniz, cenazelerimize saldırdınız, kentlerimizi yaktınız, yıktınız; uyguladığınız bütün savaş politikalarıyla başarılı olamadınız. Şimdi, tutsak ettiğiniz bedenlerin iradelerini gasbetmek için kendi yasalarınızı değiştirerek insanları ölüme terk ediyorsunuz. Şunu asla unutmayın: Ne ayrımcı yasanız ne yıkılası duvarlarınız bizi asla teslim alamayacaktır.

Genel Kurulu selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)