GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:83
Tarih:12.04.2020

TUMA ÇELİK (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "..."(x)

Evet, bugün hemen hemen bütün Grup Başkan Vekillerimizin başta konuşurken kutladıkları Paskalya Bayramı'nı kendi ana dilim Süryanicede kutladım. Keşke bu Meclis kapsayıcı özelliğini ön planda tutsaydı ve bugün bizim için bayram olan Paskalya Bayramı'nda bu Meclisi bugün tatil etseydiniz ama olmadı. Çünkü yıllardan beri -bazen söylüyoruz arkadaşlar rahatsız oluyorlar, tepki gösteriyorlar- yandaş bir yaklaşımla ayrıcalıklı bir toplum yaratıldı Türkiye'de. İhaleler bu yandaş kesime verildi; zenginlik bu yandaş kesim arasında paylaşıldı. Memleketin her yurttaşı "bizden olan ve olmayan" diye ayrıldı maalesef. Bu çıkarmaya çalıştığımız afla da aslında aynı politika izlenmeye devam edilmektedir. Bugün burada yapılan düzenleme de aslında bir yandaş affıdır.

Değerli milletvekilleri, yurttaşlarımızın canına mal olan bir salgın ortamında bile AKP-MHP ittifakı olarak sizler bu salgını fırsata çevirmenin peşindesiniz. İçinde bulunduğumuz olağanüstü koşullarda dahi insanlar canlarının derdine düşmüşken siz kendinize, yandaşlarınıza fırsat yaratma peşindesiniz. Günlerdir biz burada, uzmanlar televizyonlarda, gazetelerde, bulabildikleri her ortamda anlatmaya çalışıyoruz, çalışıyorlar ceza başka bir sistem, infaz başka bir sistemdir diye. İnfaz sistemi kişilerin yeniden topluma, toplum yaşamına katılmasını amaçlar. Dolayısıyla her suça aslında farklı bir ceza verilebilir ama kişiler infaz sırasında farklı bir uygulamaya tabi tutulamazlar. Tutuldukları anda da eşitlik ilkesi çiğnenmiş olur. İşte yapmak istediğiniz bu değişikliğin tamamı eşitlik ilkesine aykırıdır ve dolayısıyla aslında ayrımcılık yapılıyor.

Bakınız, yıllardır devam eden iktidarlarınız döneminde yarattığınız hukuk rejimiyle kendinizden olmayanlara karşı bir düşman hukuku oluşturdunuz. Gazeteciler, insan hakları savunucuları, siyasetçiler, seçilmiş milletvekilleri, belediye başkanları, öğrenciler ve düşüncelerini açıklayanlar; mesela azınlıklar, mesela Kürtler, mesela Osman Kavala, mesela Ahmet Altan, mesela Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Selma Irmak ve daha binlerce insan sizin bu düşman hukukunuza hep maruz kaldılar. Saraydan mahkemelere emir verdiniz maalesef. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarını uygulamadınız. Şimdi de salgını bahane ederek infaz sisteminde yapmak istediğiniz bu değişikliklerle düşman hukukunu sürdürüyorsunuz. Uzun süreli mahkûmiyet, zaten kişi onurunu zedeleyen bir uygulamadır. Bu yetmiyormuş gibi, infaz rejimine getirdiğiniz keyfî düzenlemelerle uzun süreli mahkûmiyetlerde tecrit koşullarını daha da ağırlaştırıyorsunuz.

38'inci maddeyle hükümlülük süresinin beşte 1'i yerine onda 1'ini iyi hâlle geçirenlere bazı iyileştirmeler yapılıyor, bu doğru bir şey ancak bu iyileştirmeler herkese uygulanmıyor. Mesela, ağırlaştırılmış bir ceza alan birisine bu uygulama yapılmıyor. Eşitlik ilkesine aykırı hareket ediliyor bu şekilde. İşte "Ayrımcılık yapıyoruz." derken bunu anlatmaya çalışıyoruz.

Değerli vekiller, bu şekilde hareket ederek mahpuslar aracılığıyla aslında toplumda yeniden kırılma yaratıyorsunuz, vicdanları yaralıyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TUMA ÇELİK (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi Sayın Çelik.

TUMA ÇELİK (Devamla) - Unutmayın, bu ülke geçmişte yapılan hatalar, yaratılan kırılmalar, inşa edilen düşmanlıklar yüzünden çok acılar çekti ve hâlâ da çekmeye devam ediyor. Biz bu yüzden diyoruz ki: Gelin, yol yakınken yeni bir hataya, kırılmaya, ayrıştırmaya izin vermeyelim.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)