| Konu: | Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 83 |
| Tarih: | 12.04.2020 |
BURHANETTİN BULUT (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; toplumun bizden beklentileri var. Biz de o yüzden, bu ilerleyen saatlerde, uzun zaman alan mesailerle, bu havasız iklimde buradayız. Ancak bu beklentide olan kesimlerin yani çiftçinin, işçinin, esnafın, sağlık çalışanının bu beklentilerinin, üst düzeydeki beklentilerinin karşılığında umudu var mı? Maalesef yok. Peki, bu iktidara karşı güveni var mı? Maalesef yok. Neden? Çünkü her yaptığınız işte mutlaka bir gizli plan, mutlaka bir ayrımcılık, mutlaka bir adaletsizlik, mutlaka bir siyasi fayda ve her yaptığınız işte mutlaka kendi dışınızdakini düşman kılma gibi bir anlayışınız var. Bu, infaz yasasında da aynı şekilde görünüyor. Bakın, birkaç tane örnek vereyim: Örneğin siyasi tutuklulara ilişkin bir şey yok, örneğin gazetecilere ilişkin herhangi bir düzenleme yok; toplumsal beklentinin bu kadar yukarıda olduğu bir dönemde bunlara ilişkin herhangi bir şey yapılmayıp aksine toplumun diğer kesimlerine ilişkin düzenlemeler yapılıyor olması, toplumsal vicdanda bu umutsuzluğu, bu güvensizliği doğuruyor. Örneğin, bir sivil -15 Temmuzda generalleri hatırlıyorsunuz- emir veriyordu, yönlendiriyordu, o dışarıda ancak o gün öğrenci olan, sadece emirle o günkü kalkışmaya çıkan, darbeye çıkan, hain darbeye karşı çıkan öğrenciler içeride; o gün bankaya para yatıranlar içeride ancak o bankayı kuranlar, o bankanın finansını gerçekleştirenler dışarıda. FETÖ borsası ve buna benzer şeylerle ilgili zaten bir şey söylemiyorum. Benim daha çok söylemeye çalışacağım konu, bugünkü yaşadığımız pandemide de aynı ayrımcılığı yapıyor olmanız. Bu pandemide yaşanan virüs bulaşması elbette hepimizi etkiliyor yani burada bir virüs bulaşığı olduğu anda AKP'li, MHP'li, CHP'li diye bir ayrım yapmaz, herkese gider ve bu konuda da uzman sivil toplum örgütleri var, işte, Türk Tabipleri Birliği, Türk Eczacıları Birliği gibi; biz burada onlardan faydalanacağımıza aksine onları dışlıyoruz. Ne zaman onlara sesleniyoruz? Mecbur kaldığımızda. Örneğin, Türk Eczacıları Birliğiyle ilk zamanda böyle bir paydaşlık yapmış olsaydınız size maskelerin aile sağlık merkezlerinden, eczanelerden, belediyelerin yoğun çalıştığı taşıma yerlerinden ücretsiz dağıtılması gerektiğini söyleyecekti; örneğin, Türk Tabipleri Birliğiyle bir iş birliği yapmış olsaydınız bu konuda eğitim almış, örneğin, yoğun bakım ünitesinde çalışan teknisyenlerin kadrolarının açılması gerektiğini sizlere ifade edeceklerdi. Tüm bunlar, asıl itibarıyla bu yaşadığımız pandemiye karşı mücadelenin içerisinde tüm kesimleri içine almak. Bunlarla ilgili çeşitli örnekler var. Yine, eczacı olmam vesilesiyle örnekleyeyim: Örneğin, şu anda muayene ücretlerini eczaneler tahsil ediyor; işte, yarından sonra maskeleri yine eczaneler verecek. Bu konularda hepsinde gönüllü çalışıyor bu eczacılar ancak bu eczacıların durumuna baktığımızda, bulaşma konusunda maalesef yalnız kalmış durumdalar, kendi imkânlarıyla ancak korunmaya çalışıyorlar ve bu esnada da 3 eczacımız maalesef vefat etti. İlk virüs bulaşması yaşayan Ali Erdoğan ve son olarak da 36 yaşında gencecik bir kardeşimiz İsmail Durmuş -7 aylık bebeğini ardında bıraktı- bu virüs belasından Hakk'ın rahmetine kavuştu.
Türkiye'de 26 bin eczane ile 100 bin çalışanıyla sağlık çalışanlarının içerisinde önemli bir yerde eczacılar. O anlamda, buradaki tehlikelere karşı, mutlaka, bizim, burada görev alan, bu mücadelede ön cephede mücadele eden sağlıkçıların işlerini kolaylaştırmamız lazım.
Eczacıların birkaç talebi var, bunlar çok basit, çok kolay da halledilebilecek istekler, talepler: Kıyafet konusunda, korunma konusunda Sağlık Bakanlığının tüm eczanelere gerekli desteği vermesi gerekiyor. Maskeleri biz dağıtacağız ancak kendimize maske bulamaz durumdayız şu anda, mutlaka N95 maskelerin eczanelere gelmesi gerekiyor. Eczacılara mutlaka test yapılması gerekiyor, sadece kendileri açısından değil, bir bulaş yeri olması açısından da bu çok önemli.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
BURHANETTİN BULUT (Devamla) - Ve diğer önemli nokta da işin ekonomisi; eczacılar bu pandemide mücadele ederken, maalesef şu anda 20 eczacımız -bize gelen bilgiler ışığında söylüyorum- bu virüse yakalanmış durumda ve eczaneleri kapalı o anlamda da o eczacılarımıza ekonomik destek vermek lazım.
Sonuç itibarıyla, canları pahasına mücadele eden tüm sağlık çalışanlarının, tüm sağlık emekçilerinin kadrolarının açılması ve onlara karşı yapılacak tüm desteklerin en azından ön cephede olan arkadaşlarımız için verilmesi gerekiyor.
Ben, virüs salgınında yitirdiğimiz gerek yurttaşlarımıza gerek sağlık çalışanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum, enfekte olan vatandaşlarımıza da şifa diliyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)