GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:83
Tarih:12.04.2020

HABİP EKSİK (Iğdır) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Gecenin bu vaktinde yine bu özel af yasası üzerine söz almış bulunmaktayım.

Şimdi, Genel Kurul olarak yaklaşık altı gündür özel bir af yasası üzerine itirazlarımızı yapıyoruz, önerilerimizi söylüyoruz ama maalesef, iktidar her şeye kulağını tıkamış durumda; insan yaşamının bu kadar tehlikede olduğu bir dönemde, pandemiye dönüşmüş bir coronavirüs salgını döneminde, maalesef, insanların yaşamını cezaevinde tehlikeye atıyor ve hiçe sayıyor. Şimdi, bu kanun teklifinin, bu özel af yasasının daha çok kimi kapsamadığını ben birkaç örnekle sizinle paylaşmak istiyorum.

Bakın, 6 milyon oy almış ve Türkiye'de Cumhurbaşkanı adayı olmuş Sayın Selahattin Demirtaş bu pandemi döneminde cezaevinde kalacak. Niçin? Çünkü "Seni başkan yaptırmayacağız." dediği için. Yine, Van'ın iradesini yüzde 60 oyla kazanmış, Belediye Başkanlığı yapmış ve herkesin takdirini kazanmış Bekir Kaya cezaevinde kalacak. Niye? Çünkü açık ara oyla orada AKP'yi yendiği için. Yine, siyasette gerçekten müthiş bir örnek olmuş ve doktorluğuyla da çalıştığı bölgelerde büyük bir sevgiye mazhar olmuş İdris Baluken hukuksuz bir şekilde orada kalmaya devam edecek. Yine, Diyarbakır zindanında binbir işkenceye maruz kalmış -gerçekten insanın hayal bile edemeyeceği işkencelere maruz kalan- bu kadın, çıkıp tekrar barış, kardeşlik, eşitlik diyecek ve Amed'in, Diyarbakır'ın iradesini büyük bir oy oranıyla temsil edecek, AKP'yi yenecek Gülten Kışanak ve orada kalmaya devam edecek, sizin yüzünüzden. Yine, gerçekten, Diyarbakır'da hekimliğiyle nam salmış ve burada sizlerle beraber milletvekili olarak da çalışmış, yüzde 65 oyla Diyarbakır'ın iradesini elinde tutan, kazanan Selçuk Mızraklı, sadece kayyumun yaptığı 2,5 milyon liralık o özel odayı, makam odasını teşhir etti diye hapishanede tutulacak. Bunların hepsini, siz, maalesef, bu pandemi döneminde cezaevinde tutacaksınız.

Bakın arkadaşlar, 1921 Anayasa'sından bu yana, 24 Anayasa'sıyla birlikte, bu ülkede bir kesim hep yok sayıldı, kabul görmedi, asimilasyon ve imha politikalarına maruz kaldı. Ne oldu biliyor musunuz? Bu coğrafyada yüz binlerce insan canından oldu, yüz binlerce insan yerinden, yurdundan oldu. Sadece 1990'dan bu yana 4.700 tane köy boşaltıldı, insanlar yerlerinden edildi. Yine, 17 bin faili meçhul gerçekleşti, hâlâ kimlerin öldürdüğü, nasıl öldürüldükleri belli değil. Size yine şöyle söyleyeyim: Sadece savaş politikalarına ayrılan 400 milyar doların hiç edildiği söyleniyor.

Bakın, bu süreç içerisinde onlarca fırsat ele geçirildi. Türkiye'nin insanlarının birlikte yaşam arzusunun güçlendirileceği; kardeşliğin, barışın, adaletin tesis edileceği onlarca imkân ele geçti, fırsat yakalandı ama hiçbirini iktidarlar, maalesef değerlendirmedi. En yakın tarihte, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, Yenikapı'da, siz belli güçlere boyun eğerek bu ülkede birliği, beraberliği, kardeşliği oluşturacak, ortak yaşamı perçinleyecek bir fırsatı teptiniz. Bugün, yine, maalesef, aynı noktadasınız. Bakın, coronavirüs dünyada belki de birçok şeyi değiştirecek, belki çağı değiştirecek. Ben size şöyle söyleyeyim: Bu olaydan sonra, bu pandemiden sonra ülkelerin yönetim şekilleri belki değişecek. Dünyadaki güçlü olan ülkelerin belki birçoğu gidecek veya başkaları güçlenecek.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Eksik, sözlerinizi tamamlayın.

HABİP EKSİK (Devamla) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Yani kapitalist modernitenin ekonomiye bakış açısı değişecek, eğitime bakış açısı değişecek. Birlikte yaşamın oluşturulabileceği belki modeller ortaya çıkacak. Açıkçası şunu söylüyorum: Biz şu an, belki bu coğrafyada birlikte yaşama arzumuzu daha da perçinleyeceğimiz, barışı, kardeşliği, eşitliği, adaleti, demokrasiyi var edeceğimiz bir fırsatla karşı karşıyayız ama sizler, tüm uyarılarımıza rağmen kulağınızı tıkamış durumdasınız. Birkaç kişinin belki de direktifiyle bugün, bu coğrafyanın çocuklarına düşmanlık tohumlarını ekiyorsunuz. Geleceğini çaldığınız bir doktor olarak şunu söylüyorum; 35 yaşındayım ve sizleri burada uyarıyorum: Gelin, bu fırsatı değerlendirelim, bu coğrafyanın çocuklarına düşmanlık tohumlarını ekmeyelim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HABİP EKSİK (Devamla) - Selahattin Demirtaş'ın, Gültan Kışanak'ın, Bekir Kaya'nın çocuklarına bu düşmanlık tohumlarını ekmeyelim; barışı, kardeşliği, eşitliği burada var edelim arkadaşlar. Vazgeçin bu politikalarınızdan, vazgeçin. (HDP sıralarından alkışlar)

Teşekkür ederim.