GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:83
Tarih:12.04.2020

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sayın Başkanım, saygıdeğer milletvekillerimiz; bu saatte önergemizle ilgili bilgilendirme ve açıklama yapmayı arzu ediyorum.

Tabii, Türk Ceza Kanunu'ndaki 87'nci madde, neticesi itibarıyla ağırlaştırılmış suçlarla ilgili. Biz, Ceza İnfaz Kanunu 107'nci maddesindeki 3/2 olan infazı ½'ye indiriyoruz genelde fakat burada istisna hükümler koyduk malum. Bu istisna hükümlerin tamamı ve önemli bir kısmı şahsa karşı işlenen suçlar.

Malum, yaşam hakkı en temel insan hakkıdır. Anayasamızın 13'üncü, 15'inci maddelerinde de diğer maddelerinde de ve bütün uluslararası sözleşmelerde de bir numaralı hak yaşam hakkıdır, diğer bütün haklar tali haklardır ve bundan sonra gelen haktır. Çekirdek haklarında en önemli hak yaşam hakkıdır. İşte, bu yaşam hakkını koruyan adam öldürme suçunun süreli hâlleri 1/2'ye inmemesi için 2/3'te kalmasını düzenledik.

Bundan sonra, yeni bir fıkra daha ekliyoruz. Bilhassa muhalefet partilerinin de sık sık dile getirdiği ve bizim -geçici maddede de istisna olarak kabul etmediğimiz- biraz sonra 52'nci maddede görüşeceğimiz yüze kezzap atma gibi, gerçekten canavarca hisle işlenen suçları da bunun içine alarak, burada da 1/2'ye inmeyip 3/2'de kalmasını arzu ediyoruz.

Yine, burada çocuklarımızın işlediği suçlar, bilhassa çocukların işlediği uyuşturucu, örgüt kapsamındaki suçlar, terör suçlarında da 3/2 oranını koruyoruz. Zira, suç örgütlerinin ve terör örgütlerinin çocukları istismar etmemesini çok önemsiyoruz ve bu kapsamda da düzenlemeyi getiriyoruz.

Yeni önergemizle, bir de Millî İstihbarat Teşkilatına karşı işlenen suçlarda mevcut kanunda da 3/2, 3/2'ydi, koruyoruz.

Burada, az önce 46'ncı maddede önergemiz kabul edildi. Sayın Özgür Özel "Acaba ne değişti, bunu izah etsin teklif sahipleri?" demişti. 46'ncı madde, malum, bizim koşullu salıverilmedeki 1/2, 2/3 ve 3/4 oranlarında maktu denetimli serbestlikten nispi denetimli serbestliğe geçişimizle ilgili temel bir maddemizdi. Bunu, müzakeremiz sonucunda, inşallah, bir başka kanun teklifi içinde görüşmeyi uygun gördük ve bir yıllık maktu denetimli serbestliğin bu aşamada devamına karar verildi o maddenin kabul edilmesiyle birlikte, 1/10 dediğimiz denetimli serbestliği bu aşamada kaldırmış olduk, o maddeyi böylece kabul ederek düzenlemiş olduk.

Diğerlerinde, arkadaşlar sık sık söylüyorlar. "Efendim rüşveti alan çıkıyor, rüşveti yazan gazeteci kalıyor." Böyle bir şey hiç söz konusu değil arkadaşlar. Dün de söyledim, rüşvet, zimmet, irtikapla ilgili 300 bin tutuklu ve hükümlünün içindeki sayı 200. Şimdi, bir rüşveti aldığını iddia eden memura karşı gazeteci yazı yazarsa, ya iftira olur ya hakaret olur ya da suç isnadı olur.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Ya da rüşvet gerçektir.

ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Rüşvet gerçekse zaten sorun olmaz, ispat olur Anayasa'nın ispat hakkı gereğince ve Ceza Kanunu'nun 120'nci maddesi gereğince hiçbir suç olmaz orada. O sebeple, bu iddialarınız doğru değil, gerçeği yansıtmıyor. Gazetecilerle ilgili; 22 gazeteci tutuklu, 79 gazeteci hükmen tutuklu, 100 gazeteci de hükümlü; toplam 200 kişi. Şimdi, 200 kişi var, bunların suçlarının da yüzde 70'i PKK ve FETÖ ve önemli bir kısmı.

220'nci maddenin (6)'ncı fıkrasının son cümlesi açık şekilde der ki: "Bu maddeden mahkum olmak için silahlı suç örgütü olması gerekir, o suç örgütüne destek sağlamak gerekir." Elbette ki her zaman suç örgütünün üyesi olmadan da o suç örgütüne yardım etmek mümkündür, propagandasını yapmak mümkündür.

Arkadaşlar, bu kanun terör örgütüne karşı mutlak bir koruma sağlıyor, bunu asla kabul etmiyor. Uyuşturucuya karşı böyle, cinsel suçlara karşı böyle. Sayın Ayhan Erel'e, Sayın Vekilimize de teşekkür ediyoruz, az önce bizim söylediklerimizin hepsinin doğru olduğunu bir kez daha gündeme getirdi, "Tek bir adımda mevcuttan geri adım olmadığını" söylemiş oldu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın.

ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Sayın Başkanım, bu önemli...

BAŞKAN - Verdim bir dakika daha süre.

Buyurun.

ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

Bunu söylemiş olalım.

Efendim, arkadaşlar, ısrarla "Anayasa Mahkemesi iptal eder, bu koşullu salıverme değildir, özel aftır." diyorlar. Anayasa Mahkemesi, 4758 sayılı Kanun'la ilgili 2002 yılında verdiği kararda, bakın, 4 tane ilke koydu arkadaşlar: Bir, cezanın belli bir süresini cezaevinde geçirecek. İki, iyi hâlli olacak. Üç, gözetimle salıverilecek. Dört, bu süre içinde suç işlerse geri cezaevine gelecek. Dördün dördü de bu kanunda var. Dolayısıyla, af değil, mutlak bir koşullu salıverme kanunu, bir infaz kanunu; hiçbir tereddüt yok, Anayasa Mahkemesinin kurallarına uygun, net bir tanımlama. Bunu da bütün herkese söylemiş olalım.

Dün de tekrar ettik. "Sayın Cumhurbaşkanımız, efendim, daha önce 312'yle ilgili yargılandı." 312'nin bugünkü karşılığı 216, hem Terörle Mücadele Kanunu 3'üncü maddesindeki mutlak terör suçlarından değil hem de 4'üncü maddesindeki terör amacıyla işlenen suçlar değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın.

ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.

Dolayısıyla bu da bir haksız isnat ve iftiradır; bu da doğru değil.

"95'inci maddedeki, efendim, bu özel izinden açıkta olanlardan işte, terör suçları, siyasi suç, şu suç -siyasi suç diye bir suç olmadığını her zaman söylüyoruz- yararlanmıyor." Hayır, o da doğru değil. Açıkta olan her kişi, 95'inci maddedeki izinden, bugün itibarıyla -üç ayda bir üç gün yedi güne çıktı bu kanunla- herkes yararlanıyor. Burada da eşitlik ve adalet var, burada da herhangi bir sorun yok.

Son sözlerim de cezaevlerinde kendisini gönüllü mahkûmiyete adamış, gerçekten yirmi dört saat orada görev yapan ceza infaz kurumlarımızın müdürleri, 2'nci müdürleri, infaz başmemurları, infaz memurları ve sağlık çalışanları; hepsine de şükranlarımızı sunuyoruz. Bu zor süreçte onlar da yirmi dört saat coronavirüse karşı da her türlü sıkıntıya karşı da teröre karşı da canhıraş çalışıyorlar. Onlara da teşekkür ediyoruz.

İnşallah, önergemizin kabulüyle de kanunumuz hayırlara vesile olsun diyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

AYHAN EREL (Aksaray) - Ali Bey sayıları verecektiniz...

ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Başkanım müsaade ederse onu da söyleyeyim.

AYHAN EREL (Aksaray) - Alalım sayıları Başkanım.

BAŞKAN - O da bir başka bahara.

ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)