| Konu: | Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 83 |
| Tarih: | 12.04.2020 |
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bayağı, on dört saate yaklaştık, Komisyonda on sekiz saat emek verdik ve 46'ncı madde konusundaki değişiklik bir başlangıç oldu. Daha bitmedi görüşmeler, bundan sonra da uzlaşma olursa, diğer maddelerde de değişiklikler olursa en azından bu mutabakat bir yere kadar sağlanmış olur. Bu konuda çalışma yapmak gerekir diye düşünüyorum.
Değerli arkadaşlar, 52'nci madde infaz kanununun geçici 6'ncı maddesindeki değişikliği düzenliyor. 30 Mart 2020 tarihine kadar işlenen suçlarda denetimli serbestlik süresi bir yıldan üç yıla çıkarılıyor. Tabii, istisna suçlar konusunda, terörle mücadeleden tutun adam öldürmeye kadar 1'den fazla, birçok madde yazılmış. Yalnız, şuna dikkatinizi çekmek istiyorum: Yani burada terörle ilgili suçlarda biz itirazları ortaya koyuyoruz, bu itirazlarımızın nedenleri var, nedenlerini de ortaya koyuyoruz. Bu konuda, hatırlar mısınız, üçüncü Yargı Reformu Strateji Belgesi açıklandı geçen yıl. O belge açıklandığı zaman Sayın Adalet Bakanı, terör tanımına "şiddet" öğesinin eklenmesinden bahsetmişti. Bir memlekette Adalet Bakanı, terör tanımına "şiddet" öğesinin eklenmesinden bahsediyorsa terör tanımının sorunları ve uygulama sorunları olduğunu kabul etmiş anlamına geliyor. Onun için, Terörle Mücadele Kanunu 7/2, TCK 220 6/7/8, TCK 134'üncü maddelerle ilgili konuda değişiklik yapılması... Terör tanımı konusundaki itirazlarımızı dikkate almanız gerekirdi. Biz, CHP olarak, çokça kez terör tanımının sorunlarını dile getirdik. İnfaz paketinde de çağrımız, TMK kapsamında ceza alıp şiddete bulaşmayanların da dâhil edilmesiydi ama karşılık bulamadık.
Tabii, infazda adalet ve eşitlik oluşturulsun ama biraz önce, 2 madde önce, imzacı AKP'li Sayın Vekil arkadaş sayı adaletinden bahsetti. Burada sayı adaleti önemli değil. Cezaevinde yatan 200 gazeteci varsa, cezaevinde rüşvet, zimmet ve irtikaptan yatan 200 hükümlü varsa 1 kişi olsa ne olacak? Önemli olan, orada 1 kişinin olması. İnfazda eşitlik, infazda adalet derken 1 kişinin durumu eşitliğe giriyorsa kaç kişinin yattığı önemli değil ki. Sayı adaleti olmaz arkadaşlar, cezaevinde uyuşturucu torbacısı, uyuşturucu ticareti yapan 65 bin hükümlü var diye -cezaevlerini boşaltacağız diye- 65 bin kişiyi mi çıkaracağız? Böyle mantık olabilir mi? İnfazda adalet, infazda eşitlik apayrı bir olay.
Arkadaşlar, Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2 uygulamasının nasıl şiddet ögesinin eklenmesinden dolayı, Bakan bir sıkıntı olduğunu söylüyorsa... Adalet Bakanı ne oldu da bu işten geri çekildi? Ne oldu? Pelikan çetesi yüzünden çekildi, İstanbul uygulamaları yüzünden çekildi. İstanbul'da bir uygulama var, burada, kanunlarda ne getirdiğiniz önemli değil ki. O, sulh ceza mahkemesi, sulh ceza hâkimleri var ve özel mahkeme gibi çalışan hâkimler var. 37. Ağır Ceza Mahkemesi özel mahkeme gibi çalışıyor. Bakın, araştırın, en önemli davalar oralardan geliyor. Geçen yıl mart ayında, 3 Martta, 39 baro başkanı HSK'ye şikâyet etti. Ne oldu? Hâlâ cevap yok. Adalet Bakanını bile sindirdiler, Adalet Bakanını bile pelikancılar sindirdi. Bir çete bunlar, çete; her yerde varlar. (CHP sıralarından alkışlar) Nerede varlar? FETÖ borsasında varlar. Nerede varlar? Terörle ilgili genişletilmiş tanıma göre, iktidara muhalif olanların "terör" adı altında cezaevine sokulmasında varlar. Ya, arkadaşlar "Tutuklular ne olacak?" dedik. Tutuklular ne olacak? Çok basit. Ağır cezalık mevattan olmayan suçsuz hâlleri dışında şiddete bulaşmamış tutukluları ne yapacaksınız? Corona virüsüne mi teslim edeceksiniz? Nerede Anayasa'nın yaşam hakkı? Çıkarın onları. Neden çıkarmıyorsunuz? Bakın, size öneri getiriyoruz. Bakın, bir önerimiz daha var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Devamla) - 457 vatandaşımız ağır hasta. Bas bas bağırıyor insanlar "Ağır hasta var." diye. Çok basit, Anayasa'nın 104'üncü maddesinin on altıncı fıkrası var, Cumhurbaşkanının affı var. Ne diyorsunuz? Ağır hasta ve hükümlüleri çıkaracaksın, affedeceksin. Madımak katilini affettin de onları mı affetmeyeceksin Sayın Cumhurbaşkanım? (CHP sıralarından alkışlar) İnfazda eşitlik, infazda adalet olmadan ayrımcılık olursa bu memlekete demokrasi de gelmez, özgürlük de gelmez, toplumsal mutabakat da olmaz.
Teşekkür ederim arkadaşlar. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)