GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul ilinde yapımı devam eden sahra hastanelerine ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:84
Tarih:13.04.2020

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli vekiller; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Evet, aralık ayından bu yana dünya küresel bir salgınla ve bir pandemiyle mücadele etmekte; tabii, Türkiye de bundan nasibini almakta. Daha Türkiye'de ilk vaka görülmeden, biz de Cumhuriyet Halk Partisi olarak çalışmalarımızı erkenden başlattık. Böyle bir salgın Türkiye'ye geldiği zaman, başta sağlık olmak üzere, ekonomisi ve sosyal sorunları açısından getireceği sıkıntıların boyutları nedir ve bu sorunlarla en iyi nasıl baş edilebilir diye yoğun bir çalışma başlattık ve çalışmalarımızı tamamladık. Hızlı bir şekilde, pandemiden en çok etkilenecek kesimleri, alınması gereken önlemleri belirledik ve öneri paketimizi hem iktidar partisiyle hem diğer partilerle hem de kamuoyuyla paylaştık.

Bütün önerilerimizi tabii ki burada sıralamam mümkün değil değerli arkadaşlar ancak bu önerilerimizden bir tanesi de İstanbul'un iki yakasında sahra hastaneleri kurulmasıydı. Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu 27 Mart tarihinde ve sonrasında da bu ihtiyacı defalarca tekrarladı ve bu çağrıyı sürekli yaptı; hemen dönüştürülebilecek, altyapısı hazır yerler önerdi. Ancak, iki hafta geçtikten sonra yani 6 Nisan tarihinde Cumhurbaşkanı bir açıklama yaptı. Ne dedi? "İstanbul'da, 1 tanesi Atatürk Havalimanı'nda, 1 tanesi de Sancaktepe'de olmak üzere, kırk beş gün içerisinde, 2 tane sahra hastanesi kurulacak ve bu hastaneler daha sonra da kullanılmaya devam edilecek." dedi.

Şimdi, sahra hastanesi nedir? Onun bir tanımına bakalım isterseniz. Sahra hastaneleri, sel, deprem, salgın hastalık gibi durumlarda felaket mağdurlarına güvenli sağlık hizmetleri sunmak için, önceden belirlenmiş güvenli bölgelerde, hastalığın tedavisini sürdürmek amacıyla afetlerden sonra kurulan geçici hastanelerdir. Tanım, bakın "geçici" yani sonra kaldırılabilir. Salgın bu kadar hızlı yayılırken, on-on beş gün içerisinde sahra hastaneleri kurulabilecekken kırk beş günde kalıcı hastane kurmak sahra hastanesi mantığına da aykırıdır değerli arkadaşlar. Sonra, bir baktık ki, Atatürk Havalimanı'nda yapılacak olan hastane inşaat çalışmaları başka bir yerde başlamış; havalimanın hemen yanında, konutların hemen dibinde, Bakırköy ilçesi Florya Mahallesi'nde başlamış. Bakırköy benim ilçem, evim de çok yakın bu inşaatın yapıldığı yere. Tabii ki, komşularımız, orada yaşayan vatandaşlar, muhtarlarımız yoğun bir şekilde telefon yağmuruna tuttular bizi. O süreçte, Bakırköy Belediye Başkanımız da kendisine haber dahi verilmediğini söyledi; İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu, aynı şekilde. Bu arazinin yerinin yanlış olduğu, toplu ulaşıma uzak olduğu, özellikle, Sancaktepe'de yapılan hastanenin de ulaşımla ilgili çok büyük bir sorunu olduğunu burada vurgulamak istiyorum; daha metro inşaatı başlamamış, gerçekten, halkın çok kolay ulaşabileceği bir nokta değil, sorunlar var.

Yine, bu yerin yerleşim yerlerine çok yakın olduğu konusunda biz tüm uyarılarımızı yaptık. Sonra, bir baktık ki hafriyat çalışmaları başlamış, bir baktık ki yer değiştirmiş, havalimanı arazisi içine alınmış tekrar. İlk alanda hafriyat yapılmışken şimdi ikinci alanda inşaat çalışmaları devam ediyor. Şu anda orada hummalı bir çalışma var. Hafriyat kamyonları vızır vızır işliyor, sahil yolunu toz duman götürüyor, arabaların görüş alanı berbat -inşallah oralarda bu nedenle kazalar olmaz- yani tam bir rezalet.

Hadi, yeri değiştirdiniz, iyi, güzel, yeri değiştirdiniz de havalimanın içerisinde çok daha hazır alanlar olduğunu, hangarlar olduğunu; yine o bölgede Yenikapı Etkinlik Alanı olduğunu; yine, Florya'da fuar alanı olduğunu -altyapıları uygun, hızlı bir şekilde değiştirilebilecek- defalarca söyledik. Yok, ama olmuyor yani biz "Seç, beğen, al." diyoruz ama siz "İlle de inşaat yapacağız, ille de inşaat." diyorsunuz. Nasıl yapılıyor, kim yapıyor? Sağlık Bakanı Sayın Koca, söz konusu hastanelerin devlet imkânlarıyla yaptırılacağını açıklamıştı. Proje, ihalesiz bir şekilde, yine yandaş bir müteahhide verildi. Hangi firma? Rönesans İnşaat. Rönesans İnşaat kim? Beştepe kaçak saray müteahhidi. Son yılların en hızlı zenginleşen, KÖİ projelerinin vazgeçilmez firması. "Hangi bedelle veriyorsunuz?" diye soruyoruz ve "Bu dönemde bile bu yandaş korumacılığını nasıl yapıyorsunuz?" diye de merak ediyoruz.

İnsanlar ölüyor değerli arkadaşlar, doktorlarımız, sağlık çalışanlarımız ölümüne mücadele veriyor. Bakın, sağlık nedeniyle milyonlarca insan işsiz kaldı, yüz binlerce esnaf kepenk kapattı; tablo kötü.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.

Mevcut işsizlerin yarısı kadar yeni işsiz bekliyoruz. Hazırladığınız pakette, istihdama yönelik desteklerde hep kayıtlı çalışanlar var, kayıtsız çalışanlar yok; hâlbuki, şu anda, tarım dışı 4 milyona yakın kayıtsız çalışan perişan durumda. Bunun dışında, bugün kazandığını bugün tüketen gündelikçiler, kira geliriyle kendi geçimini sağlayanlar...

Biz birçok öneride bulunduk. Size diyoruz ki: İsraftan vazgeçin, devletin kaynaklarını har vurup savurmayın, bu insanlara iki üç ay destek verin, kira desteği verin, ücret desteği verin. "Nerede güçlü devlet?" diye soruyorum. Hiçbir koordinasyon, hiçbir planlama yok. Kalıcı hastane yapılması şart mıydı? Akıl mantık gerçekten almıyor bunu. Yani siz pandemiyle mücadele etmiyor, pandemi sürecini yine Cumhurbaşkanının dediği gibi fırsata çeviriyor, "İlle de inşaat." diyorsunuz. Yazıklar olsun böyle mücadeleye diyorum ve bu süreçte hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza da Allah'tan rahmet diliyorum.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)