| Konu: | Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 84 |
| Tarih: | 13.04.2020 |
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun Teklifi'nin 56'ncı maddesi üzerinde İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, öncelikle, coronavirüs sebebiyle yitirdiğimiz vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, tedavisi devam eden vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum.
Kıymetli milletvekilleri, dün Genel Başkanımız Meral Akşener Hanımefendi de basın açıklamasında ifade etti, İYİ PARTİ olarak, altmış gün önce, salgın daha ülkemize gelmeden pek çok uyarıda bulunduk. Genel Başkanımızın ifadeleriyle "Dedik de dedik." Kimini duymak istemediler, kimini yapmak istemediler, kimini de yaptılar ama maalesef geç, eksik ve acemice yaptılar. Eksik ve acemice yapıldığını cuma akşamı gördük, sokaklardaki panik ve kaosu hepimiz maalesef üzülerek izledik. Sokağa çıkma yasağının nasıl uygulanacağı Anayasa'da belirtilmektedir. Bugüne kadar yapılan pek çok tedbir doğru olsa da hukuka tam olarak uygun yürütülmemiştir. Bugüne kadar yapılan pek çok uygulama, sokağa çıkma yasağı dâhil pek çok hukukçunun görüşüne göre OHAL ilanı sonrası gerçekleşmesi gereken uygulamalardır, buna dahi dikkat edilmemiştir. Yaşadıklarımız resmen kırk sekiz gündür, Sayın Sağlık Bakanının, Bilim Kurulunun ve milletimizin, kazmayla, kürekle kazıyarak temizlediği karın üstüne âdeta çığ düşmesi gibi olmuştur. Emekler boşa gitmiştir maalesef, heba olmuştur. Bu noktada hiçbir iktidar mensubu arkadaşımız da itiraz edemez. Çünkü dün yaşanan istifa süreci bu suçun açık ve seçik kabulüdür.
Sayın Süleyman Soylu, yapılan hatayı kabul edip, olgun bir devlet adamı edasıyla istifa etti diye düşünmüştük, kendisini tebrik etmiştik ancak gördük ki ortada siyasi bir tiyatro ya da "Küstüm, oynamıyorum." tavırları varmış. Sayın Bakan, İçişleri Bakanlığı gibi kritik bir makamdan, sosyal medyaya koyduğu bir ekran görüntüsü mesajıyla istifa ediyor, sonra istifa kabul edilmedi diye gerisin geriye dönüyor.
Değerli milletvekilleri, İçişleri Bakanlığı makamı oyuncak değildir. Hele "Küstüm, oynamıyorum, beni geri çağırın." denecek makam hiç değildir. İstifa edilecekse istifa resmen sunulur, işleme koyulur ve sonra halkın karşısına ekranlara çıkılır ve gereken söylenir. Sayın Soylu, muhalefetteyken iktidar mensuplarına ettiği hakaretleri nasıl kameralar önünde ettiyse, bu istifayı da kameralar önünde etmeliydi.
Şimdi ise sosyal medyadan değil, kameralar karşısına geçerek milletimizden özür dilemelidir. İstifa edildiyse, bu kamuoyuna mal olduysa, bunun kabul edilip edilmemesi gibi bir durum olamaz. Şunu da atlamamak gerekir. Sayın Cumhurbaşkanının bilgisi olmadan en küçücük bir ihale bile yapılamayan Türkiye'de, sokağa çıkma yasağının uygulamasından Sayın Cumhurbaşkanının habersiz olması mümkün değildir. Bu sebeple, yürütmenin başı olan Sayın Erdoğan kameralar karşısına geçip milletimizden özür dilemelidir. Kendisi FETÖ meselesinde "Kandırıldık." deyip Allah'tan af, milletimizden özür dilemişti. Yani özür dilemeye alışıktır, en azından bunu yapmalıdır.
Saygıdeğer milletvekilleri, bugün Adalet Bakanlığımızın açıklamalarından açık cezaevlerinde 3 mahkûmun coronavirüsten hayatını kaybettiğini öğrendik. Merhumlara Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum. 17 mahkûmda da virüs olduğunu öğrendik, kendilerine acil şifalar diliyorum. Buradan anlıyoruz ki infaz kurumlarımıza da bu virüs girmiştir. Aldığımız bilgilere göre kapalı cezaevlerinde de şüpheli durumlar bulunmaktadır. Cezaevlerinde bile yeterince önlem alamayan bir yönetimin sokaklarda, caddelerde nasıl önlem alacağını düşünmek bile istemiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi lütfen.
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Çok teşekkür ederim, sağ olun.
Günde 100 vatandaşımız hayatını kaybediyor. Siz hâlâ "İnfaz yasasını muhalefet çıkartmıyor." diye feveran ediyorsunuz. Gerçekten çuvallamış durumdasınız.
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Yalan mı konuşuyoruz? Hâlâ çıkarmıyorsun, hâlâ konuşuyorsun işte!
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Siz buraya gelirsiniz, konuşursunuz, cevabınızı da alırsınız.
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Ben cevabını veriyorum işte.
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Cevabınızı buradan alırsınız.
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Boş boş konuşuyorsun!
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Siz gelirsiniz buraya, vicdanınızla danışırsınız, olmayan vicdanınızla cevabınızı alırsınız.
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Sende vicdan yok!
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Elini indir aşağıya!
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Sen indir elini lan!
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - İndir elini aşağıya!
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Sen niye elinle konuşuyorsun!
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Terbiyesizlik etme!
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Terbiyesiz sensin!
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar...
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Sayın Başkanım...
BAŞKAN - Tamam.
Değerli arkadaşlar, lütfen...
Siz tamamlayın Sayın Oral. Genel Kurula hitap edin.
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Kendisi eliyle konuşuyor, bir de "Elini indir!" diyor.
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Kendini bilmiyorsan konuşmayacaksın!
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Konuşma!
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Burada insanlar istediği gibi konuşurlar.
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - İşine bak! Hakaret etme hakkına sahip değilsin!
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Ukalalık yapma!
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Artistlik yapma!
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Artist sensin!
BAŞKAN - Sayın Oral, Genel Kurula hitap edin lütfen. Tamamlayın konuşmanızı.
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - O zaman, haddini bilmeyen insanı dışarı çıkartın.
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Yok ya! Hadi çıkar, gel!
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Ben seni çıkartırım...
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Hadi gel, çıkart!
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - ...ama Meclisin mehabetine saygı duyuyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CEMAL ENGİNYURT (Ordu) - Sen de mi saygı var!
BAŞKAN - Tamam.
Sözlerinizi tamamlayın. Teşekkür ediyorum.
İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkanım.
Size tavsiyem derin bir nefes alıp, elinizi yüreğinize koyup muhalefetle, sivil toplumla, vatandaşla istişare ederek, ortak bir akılla hareket etmenizdir. Yoksa ceremesini hepimiz çekeceğiz, yoksa Yüce Allah'ın huzurunda ve vicdanınızda hepiniz hesap vereceksiniz diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)