| Konu: | İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 85 |
| Tarih: | 14.04.2020 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemiz corona belasıyla Sayın Sağlık Bakanımız tarafından yapılan açıklamayla resmî olarak 11 Mart 2020'de tanıştı. Hükûmeti sesimiz yettiğince uyarmaya çalıştık. Neden? Çünkü bu salgın sadece vücudumuza sirayet etmiyordu ve devamında ekonomimizi, vatandaşımızın ekmeğini, aşını, psikolojisini de etkileyecekti. Sürekli uyardık; karantina konusunda uyardık, maske konusunda uyardık, elektrik, su, doğal gaz konusunda uyardık; iş yapamaz duruma gelen esnafımız, işten çıkarılmak zorunda kalan çalışanımız, işsizimiz konusunda uyardık. Bu hâle geleceğini görebilmek için müneccim olmaya gerek yoktu; Çin'in, İtalya'nın, İran'ın durumu ortadaydı.
31 Ocakta parti grubumuz adına, virüs dolayısıyla acilen tedbir alınmasıyla ilgili araştırma önergesi vermiştik, her zaman olduğu gibi kulaklarınızı tıkadınız. Sağlık Bakanımız -kendi ağzından- belki ağzından kaçırdı ya da bu mücadelede geç kalınmasının tek sorumluluğunu kendi üzerinden atmak adına bir tarih verme gerekliliğini hissetti: "31 Aralıktan bu yana sürdürdüğümüz mücadeleden ödün vermemekte kararlıyız." Bu açıklama çok önemli bir itiraf. Coronavirüsle mücadelenin miladı 31 Aralık 2019'a dayanıyorsa o zaman şunları sormak lazım: Sayın Bakan 11 Mart tarihinde yaptığı açıklamada "İnsanların ülkeden ülkeye hareket hâlinde olduğu bir dünyada bazı sonuçları, maalesef, önlemek mümkün değildir." ifadesini kullanmıştı. 31 Aralıkta bu hastalığın ülkeden ülkeye yayıldığını bildiğiniz hâlde neden o tarihten itibaren sınırları kapatmadınız, neden karantina önlemlerine o tarihten itibaren başlamadınız? Hiçbir vatandaşımızı "Hastalık getirdiniz." şeklinde suçlayamayız ama umreden ve yurt dışından gelen vatandaşlarımızın kontrolsüz şekilde geri dönüşü virüsün özellikle Anadolu'ya yayılması için kırılma noktası olmuştur.
Yine, 25 Şubatta bu kürsüden seslenmiştim "Ülkemizde maske üretimi kısıtlı, sadece 5 firma standartlara uygun üretim yapıyor. Avrupa ülkeleri elimizdeki maskeleri istiyor, Çin bize sattığı maskeleri bizden geri alıyor, kendi vatandaşımız için zamanı geldiğinde nereden maske bulacağız?" diye. Size adres de gösterdik; hatta, memleketim Denizli'nin tekstil merkezi olduğunu hatırlatarak maske üretimi konusunda Denizli'deki fabrikaların hazır olduğunun altını çizdim. Şimdi diyorsunuz ki: "Mücadelenin başlangıcı 31 Aralık." Nisan ayının ortasına geldik, maske sorununu hâlâ, bir türlü çözemediniz. Maskeyi üretmek bir yana, eğer iddia ettiğiniz gibi yeterince maskemiz var ise maskeyi vatandaşa dağıtmayı bile beceremediniz. İsterseniz süreci tekrar hatırlatalım: Önce sınırlı sayıdaki maske karaborsaya düştü, üç kuruşluk maske ederinin 100 katına çıktı, zengini aldı, fakiri ortada kaldı. Sonra ihraç yasağı getirdiniz; doğru ama kararı geç alınmış bir uygulamaydı. Sonra dediniz ki: "Maske zorunlu." Ama nedense kimsenin elinde maske yok. Toplu bulunan alanlarda, toplu taşıma yapılan araçlarda, market ve pazarlarda maske takma zorunluluğunu ilan ettiniz.
Yeri gelmişken söyleyeyim, üretimin devam etmesini ve durmamasını istiyorsunuz, sırf bu yüzden sadece hafta sonu -cumartesi, pazar- sokağa çıkma yasağı ilan ettiniz ancak yüzlerce çalışanı olan fabrikaları, firmaları unuttunuz. Hani toplu bulunan alanlarda maske takma zorunluluğu vardı ya, bu firmalar bile şu anda maskeyi nereden alacağını, nereden bulacağını bilemiyor. Maske ticaretini tamamen yasakladınız. Üretim yapan firmalar maskeyi... En azından medikal kuruluşlara esnek davranıp bu firmaların taleplerini karşılayabilirdiniz.
Belediye başkanları ön aldı, dediler ki: "Biz vatandaşımızı koruruz, toplu taşıma araçlarında seyahat eden vatandaşlarımıza biz dağıtırız." Ertesi gün Hükûmet açıklama yaptı: "Maske satışı yasak, biz dağıtacağız. PTT, 20 yaş altı ve 65 yaş üstü hariç olmak üzere, hanedeki kişi sayısına göre maske dağıtacak." İlk dakikada sistem kilitlendi. "Hadi, e-devlet üzerinden yapalım." E-devlet de kilitlendi. Plansız ve öngörüsüz dağıtım süreci sonucunda PTT, ağır dağıtım yükünü kaldıramaz hâle geldi. Mecburen yeni bir karar alarak "Eczaneler dağıtacak." dediniz. Eczaneye gidiyorsunuz, şifre geldi mi? Gelmedi. Neden gelmedi? İnternet üzerinde o kadar yoğunluk var ki ne siteye girebiliyorsunuz ne şifre alabiliyorsunuz, dolayısıyla maske de alamıyorsunuz. Hadi şifre aldınız, sorun bitiyor mu? Hayır. Çünkü eczanelerin elinde maske yok. Sadece Ankara ve İstanbul'da -belirli semtlerde o da- 54-65 yaş arası vatandaşlarımıza maske dağıtılıyor, kalan 79 vilayetimizde bu uygulama hayata geçirilemedi.
Örneğin, Akbaşoğlu Çankırı'da herhangi bir eczaneye sorsa maske dağıtılıp dağılmadığını öğrenebilir. Denizli'de hiçbir eczanede şu anda ücretsiz maske dağıtımı yok. Eczacı arkadaşlarımı aradım, onlar da dağıtımı yapacağı söylenen ecza depolarına bile gelmediğini söylediler. Benim ülkemdeki, mahallemdeki 30 yaşındaki Ayşe, 40 yaşındaki Hasan, 50 yaşındaki Nihat abi, 60 yaşındaki Rıfat amca bu maskeyi nereden alacak? Bırakın vatandaşa maske dağıtmayı, maskelerin eczanelere dağıtımını bile beceremediniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edelim efendim.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Doğru değil, depolar eczanelere gönderiyor.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Hiçbir eczanede şu anda hâlâ yok. Salgınla mücadelenin etkin bir şekilde yönetilmesi ve halk sağlığının korunması adına kullanılması şiddetle tavsiye edilen maskeyi şu an vatandaş ne parasıyla ne de parasız alabiliyor. Vatandaş parasıyla bile maske bulamaz durumda kalınca dört saat kullanması gereken bir maskeyi bir hafta boyunca kullanmaya başlayacak. Salgının ne kadar süreceği, nerede duracağı muamma. "Haftada 5 adet maske dağıtılacak." dediniz, sizler burada iki saatte bir maske değiştirirken ülkenin yüzde 1'ine bile maskeyi ulaştıramadınız.
Bu maskeler aynı zamanda tıbbi atık sayılır. Uzun süreli kullanımda, bırakın koruyucu özelliğini, bulaştırıcı hâle bile gelebilir. Bu konuda bile vatandaşı doğru dürüst bilgilendiremediniz. Kimse kimseyi kandırmasın, mücadeleye hazırlıksız yakalandınız, ne hastalığın yayılmasını engelleyebildiniz ne de koruma önlemleri konusunda başarı sağlayabildiniz. Sağlık çalışanlarını hâlâ gösterdikleri üstün başarıdan dolayı alkışlıyoruz ama itiraf ediniz ki süreci doğru yönetemiyorsunuz.
Maske dağıtmak konusunda Hükûmet sınıfta kalmıştır diyor, saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)