| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 85 |
| Tarih: | 14.04.2020 |
CHP GRUBU ADINA FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama başlamadan önce, bugün coronavirüs enfeksiyonu nedeniyle hayatını kaybeden Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Sayın Haydar Baş'a ve dün 27 yaşında yine coronavirüs enfeksiyonu nedeniyle hayatını kaybeden Ataşehir Belediye Meclis Üyemiz Sayın Uğurcan Demir'e Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum.
Efendim, malum, hafta sonu iki günlük, kırk sekiz saatlik pek bir anlamı olmayan bir sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Bu esnada vatandaşlarımız tabii ki bu plansız ilan edilen sokağa çıkma yasağı sebebiyle acil ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla marketlere akın akın gittiler. Çocukları için bez almaya, süt almaya, acil hastalarının ihtiyaçlarını karşılamak için dışarı çıkmak zorunda kaldılar.
Maalesef, yandaş gazetelerde, köşe başlarını tutmuş, yazar olduklarını zanneden kişiler, işte, vatandaşımızın bu hâline şöyle karşılık verdiler, sokağa çıkan vatandaşlarımıza köşelerinden "geri zekâlılar" "ayılar" "lümpen kişiler" diyerek vatandaşımıza hakaret etmeyi bir marifet bildiler.
Ben sizlere buradan, iktidar partisi yetkililerine sormak istiyorum: Bu tuzu kuru olan, "yazar" dediğimiz bu kişiler, bu kibir abideleri, vatandaşımıza hakaret etme gücünü kimden alıyor ve bunlar kimlerden besleniyor, bunu size sormak istiyorum.
Yine, bu yazarların bahsettiği şekildeki bir olayı da maalesef, kendi seçim bölgem Balıkesir'de yaşadık. Yine, sokağa çıkma yasağı sebebiyle Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı kendisine yöneltilen bir soruya şöyle cevap vermiştir: "Dışarıya çıkmayın dedik; ne gençler dinledi ne de işsiz güçsüz EYT'liler." EYT'li vatandaşlarımızı yani bu ülke için devletin öngördüğü sürede hizmet etmiş, alın teri dökmüş ve görev süreleri boyunca da kanun değişmesi sebebiyle emeklilik hakları elinden alınmış, gasbedilmiş 5,5 milyonluk bu EYT'li vatandaşlarımıza "işsiz güçsüz" diyerek vatandaşlarımızı aşağılamıştır ne yazık ki. Tabii ki Balıkesir gibi güzide bir ilimiz, Kuvayımilliye'nin başkenti dediğimiz ilimizin bu şekilde gündeme gelmesinden ben de şahsen büyük bir üzüntü duyuyorum. Yine, büyük olasılıkla -zannediyorum- Başkanın dil sürçmesi sebebiyle söylediği bir sözü de burada dile getirmek istiyorum. Sayın Başkan: "Maske sıkıntımız yok. Bankaya girerken, iş yerine girerken veriyoruz, sokağa çıkacak kişilere niçin verelim?"
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım efendim.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Tekrar söylüyorum: Muhtemelen dil sürçmesi, öyle zannediyorum ama hatta "Vatandaş mezara girerken de maske veriyoruz." diye bir tabir kullanmıştır. Tabii, zannediyorum "mezarlık" diyecekti ama tabii ki bu söyleyiş bilinçaltında yatan bir düşünceyi yansıtıyor. Ne demektir bu? Vatandaşı daha ölmeden mezara gömme fikridir bu yani mevcut AKP zihniyetinin fikridir. Vatandaş "Açım." derken "Geber." diyen zihniyetle işte "Maskemiz yok." denildiği zaman "Efendim, mezara girerken maske veriyoruz." demek aynı şekildedir. Halkımız bu yönetimi hak etmiyor. Evet, söylüyoruz: Siz krizi yönetemiyorsunuz, onun ötesinde artık ülkeyi yönetemez hâldesiniz. Vatandaş size en kısa sürede, inşallah, gereken cevabı verecektir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)