GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:85
Tarih:14.04.2020

NURAN İMİR (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım ve saygıdeğer halkımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Önce, Enfal soykırımında yaşamını yitiren yüz binlerce insanımızı rahmetle anıyorum ve lanetliyorum o soykırımı. Özellikle otuz dört yıl önce yüz binlerce insanın canına mal olan böylesi bir soykırımla ilgili bu kürsüde, bu Mecliste herhangi bir sözün çıkmaması da ayrıca ciddi anlamda bir eleştiri konusudur. Bin yıllık kardeşlik edebiyatının ne kadar samimi ve dürüst olduğuna da bir kez daha tanıklık etmiş oluyoruz.

Bu kanun teklifinin 10'uncu maddesinde, üniversitelerin ulusal ve uluslararası kuruluşlar tarafından desteklenen projelerine toplam proje bedelinin yüzde 30'u kadar kaynak aktarılabileceği öngörülmektedir. Ancak hangi projelere destek verileceğine, bunun hangi kurul tarafından belirlenip denetleneceğine dair ifadelere yer verilmemiştir. Bu konudaki belirsizliğin ortadan kaldırılması gerekmektedir ve kaynak aktarımı yapılabilecek proje seçiminin objektif ölçülere göre yapılıp yapılmayacağı da belirsizdir. Her kanunda olduğu gibi bu kanunda da, özellikle özerk olan üniversitelerin görüşleri alınmadan, YÖK ve Hükûmet ortaklığıyla alınmış tepeden kararlarla, işinize nasıl geliyorsa o şekilde yapıyorsunuz; buna da alıştık zaten.

Coronavirüs günlerinde, bir aciliyet gerektirmeyen bu yasa değişikliği yerine, coronavirüs günlerinde Türkiye'de eğitim nasıl verilmektedir, bu konuya dair neler yapabileceğimizi burada tartışmamız gerekiyordu. Belli ki sizler yine durumdan fırsat yaratma peşindesiniz. Toplum can derdinde, kasap iktidar et derdinde, fırsatçılık derdinde, yine hesap derdinde.

Mensubu olduğum Şırnak ili ve ilçelerinde insanların yüzde 50'si yoksul ailelerdir. Her evde en az 3 ve 5 arası öğrenci mevcuttur ve televizyon üzerinden verilen uzaktan eğitim sistemiyle bu öğrenciler ne kadar verim alabilirler, buna dair nasıl bir çalışma yapılabilir, nasıl bir denetim uygulanabilir, öğrencilerin ne kadarı bu uzaktan eğitimden faydalanabilmektedir, bunları tartışmamız gerekiyor.

SALİH CORA (Trabzon) - Şırnak'a en son ne zaman gittin sen?

NURAN İMİR (Devamla) - Ben her gün Şırnak'tayım, sen önce o Ankara kulislerinde ne yaptığının hesabını ver.

Kürt illerinde, ana dilinde eğitim görmeyen öğrenciler, okullarda gördükleri eğitimi zaten zar zor anlamaktadırlar. Bu da yetmezmiş gibi, evde yürütülen uzaktan eğitim ne kadar verimli olabilir? Gelin, gidin sorun Şırnak merkeze, Cizre'ye, İdil'e, Silopi'ye, Uludere'ye, Beytüşşebap'a, oranın çocukları ne istiyor, öğrencileri ne istiyor, velileri ne istiyor, önce bunları öğrenin, ona göre buraya gelin ve yasa uygulayın.

Uzaktan eğitim sistemi, ana dilde eğitimin önemini tekrar ortaya koymaktadır. Eğer bugün Kürt illerinde Kürtçe ana dilde eğitim sistemi mevcut olsaydı uzaktan eğitim sistemi de çok daha verimli olabilirdi. Fakat her zaman olduğu gibi, eğitimde fırsat eşitsizliği uzaktan eğitimde de ortaya çıkmaktadır. Evinde televizyonu olmayan ile elinde tabletiyle eğitim gören öğrenciler, yarın öbür gün aynı sınava tabi tutulacaklardır. Bu ne kadar adildir, bunu da sizin takdirinize sunuyoruz.

Eğitimle ilgili bir düzenleme yapılacaksa milyonlarca öğrencinin kredi borçlarını silebilirsiniz mesela, eğitim hakkı gasbedilmiş binlerce öğrenciyi affedebilirsiniz, on binlerce mezun öğrenciye bu şartlar altında bir ekonomik destek paketi çıkarabilirsiniz. İlla da eğitime dair bir şey yapacaksanız bunlardan başlayabilirsiniz. Örneğin, coronavirüs sebebiyle diğer ülkelerde, son sınıfta okuyan, staj döneminde olan tıp öğrencilerinden faydalanmak için atamaları gerçekleştirilen bir sürü öğrenci var. Sizler de bunu yapın, coronavirüsle ilgili yapmanız gerekenlerden bir tanesi bu mesela. Ama siz bu zorlu süreçte bile iktidarınızı sürdürebilmek için işinize ne geliyorsa onu yapıyorsunuz.

Değerli milletvekilleri, infaz düzenleme yasasında yedi gün boyunca burada çıkan muhalefet vekillerinin ezici çoğunluğu aynı sözü haykırdı, infaz düzenlemesinde eşitlik sağlansın istedi. Bu söylenilenler hiçbirimizin sadece kişisel düşüncesi değildi; bu haykırış Türkiye'nin en az yüzde 50'sinin talebi ve isteğiydi, onlarca sivil toplum kuruluşunun yaptığı kampanyalardı, sosyal medyada milyonlarca insanın talebi ve isteğiydi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NURAN İMİR (Devamla) - Sayın Başkan, tamamlıyorum.

BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın İmir.

NURAN İMİR (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

Bu ülkede eşitlik ve demokrasi isteyen ve haykıran halkın isteğiydi, adalet isteyen milyonlarca insanın istekleriydi fakat hiçbirini görmediniz, duymadınız. 70 maddelik yasa geçene kadar hepimiz bir ağızdan "İnsanları ölüme terk ediyorsunuz, yapmayın." dedik. "Yapmayın." dedik, sizler ne yaptınız? 70 maddelik yasayı tek bir virgül dahi değiştirmeden geçirdiniz; organize büyük bir kötülüğün yine imza attınız altına ama tarih dünü yazdı, unutmayacak, halklar da unutmayacak, sizler de bugünü unutmayın.

Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)