GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:86
Tarih:15.04.2020

HDP GRUBU ADINA HABİP EKSİK (Iğdır) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Cumhuriyet Halk Partisinin Atatürk Havaalanı'na yapılacak olan sahra hastanesi üzerine verdiği önerge üzerine söz almış bulunmaktayım.

Şimdi, bu pandemiyle, coronavirüsün pandemisiyle, Covid-19 hastalığının gidişatıyla ilgili, Sağlık Komisyonunda olduğum için, biz 11 Martta Sayın Bakanla beraber toplantı yaptık ve orada önerilerimizi sıraladık. O önerilerin arasında da şu vardı; ben, Sayın Bakana bizzat şunu söyledim, dedim ki: Bu, büyük bir pandemi ve ciddi anlamda büyük sorunlara sebep olacak ve Türkiye olarak biz hazır mıyız, değil miyiz; bunun altyapısını hazırlamamız lazım, bunu sorgulamamız lazım. Bizim, özellikle, milletvekili olarak seçildiğimiz Kürt illerinde ciddi anlamda yoğun bakım yatak sayıları az ve aynı zamanda, İstanbul gibi büyükşehirlerde de şehir hastanelerinden dolayı yine, çok sayıda hastaneleri kapattınız ve büyük sorunlara yol açacak. Ondan dolayı, bu hastaneleri geri açın ve bölgede de yoğun bakım yatak sayılarını artıracak şekilde sahra hastaneleri kurun. Fakat şununla karşılaştık, Sayın Bakan "25 bin yatağımız var yoğun bakım olarak, normal yatak sayımız da çok fazla, bu konuda sıkıntımız yok, doktor olarak da sıkıntımız yok." dedi, biz de "Göreceğiz." dedik.

Şimdi, gelinen noktada şunu gördük: Gerçekten yoğun bakım yatak sayısı olarak ve hastane olarak ciddi anlamda önümüzdeki günlerde sorunla, sıkıntıyla karşılaşacağız. Zaten İstanbul'un Büyükşehir Belediye Başkanı da öneride bulunmuş, demiş ki: "Gelin, buranın hazır olan binalarını hastaneye, sahra hastanesine çevirin, ileride karşılaşacağımız vaka sayılarıyla ilgili en azından önlem almış bulunalım." demiş. Ama görünen o ki AK PARTİ bu olayı da direkt ranta çevirmeye çalışmış. Yani siz kırk beş günde bir hastane kurarsanız, orada mevcut olan binaları kullanmayıp Rönesans firmasına rant sağlarsanız o zaman insanların aklında da soru işareti birikir.

Bakın, ben size şöyle söyleyeyim: Çin'in yaptığı 1.500 yataklı hastanenin alanı 50 bin metrekare ama buranın yani Atatürk Havalimanı'nın sadece iç hatlar alanı 63.165 metrekare yani ondan daha büyük bir hastaneye dönüştürebilirsiniz hakeza VIP'sini, CIP'sini, dış hatlar binasını dönüştürebilirsiniz, çok kolay. Ama siz, bunun yerine şunu tercih ediyorsunuz: Rönesans firmasının yani Külliye'yi yapan, işte şehir hastanelerinin projelerini pasladığınız, ihalelerini pasladığınız firmanın herhâlde bu aralar işleri kötü gidiyor, onun için onlara inşaat alanı açmak için imara açılmayacak bir alanı, oradaki yerel yönetimlerden de kaçırarak gizlice o şirketlere paslıyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayınız.

HABİP EKSİK (Devamla) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Bakın, Rönesans firması 5 Nisanda hasır demir alımına çıkıyor yani daha Sayın Cumhurbaşkanı bunun ihalesinin yapılacağını söylemeden, firma gidiyor, hasır demiri alıyor ve ihalesinde de "Yeşilköy'e ve Sancaktepe'ye yapılacak hastaneler için." diyor. Yani şunu söyleyeyim: Burada halk sağlığını koruma amaçlı bir durum söz konusu değil; burada tamamıyla AK PARTİ'nin belli firmalara, yandaş firmalara rant devşirme durumu söz konusu.

Bakın, ben size birkaç şey ifade edeyim: Iğdır'da toplam 30 yatak var yoğun bakım olarak, Kars'ta 46, Van'da 189, Ağrı'da 44. Bakın, 1 milyondan fazla, 2 milyona yakın nüfus için yaklaşık 250 yoğun bakım yatak sayısı var ve siz bununla ilgili hiçbir önlem almadınız, almayı da düşünmüyorsunuz. Niye? Çünkü sizin için o bölgelerde ranta dönüşecek bir şey yok. En önemlisi, diyorsunuz ki "Biz, Atatürk Havalimanı'nı bir şekilde, hukuksuz bir şekilde imara açalım, bu kriz dönemini de bir şekilde fırsata dönüştürelim."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım.

HABİP EKSİK (Devamla) - Bir dakika Sayın Başkan.

Şimdi, değerli milletvekilleri, bakın, Sayın Bakan çıkıp diyor ki: "Biz vaka sayısı olarak bir iki haftaya pik yaşayacağız." Ama bu hastanenin yapılacağı süre kırk beş gün. O zaman, siz bunu pandemi için yapmıyorsunuz, coronavirüs için yapmıyorsunuz. Siz buradan bir fırsat oluşturmaya çalışıyorsunuz, siz oradaki açığı kullanıyorsunuz çünkü iki haftaya pik yaşayacaksak zaten böyle bir durumun söz konusu olmaması lazım ya da şöyle söyleyeyim.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Öbür hastaneleri karantina hastanesi olmaktan çıkaracak; karantina hastaneleri artık bu sahra hastaneleri olacak. Vatandaşı ameliyat olacak diğer taraflarda.

Sayın Başkan, böyle bir usul yok, konu açıyor ya!

HABİP EKSİK (Devamla) - 20 tane hastaneyi kapattınız, Ankara Numune Hastanesi dâhil, aynı zamanda Zekai Tahir Buraktan tutun da Dışkapı'ya kadar bir sürü hastane, 20 tane hastane ve siz bu hastanelerin hiçbirini açmayı düşünmüyorsunuz, revize edip halkın sağlığını korumak için kullanmayı düşünmüyorsunuz. Neyi düşünüyorsunuz? "Rönesans firmasına acaba nasıl yine bir ihale paslarım?" hesabı yapıyorsunuz.

Değerli milletvekilleri, bakın, çok ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. Hastane ve yoğun bakım sayılarımız az ama bunları bir an önce yapmalıyız, bir an önce.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HABİP EKSİK (Devamla) - Son birkaç şey söyleyeceğim.

BAŞKAN - Sayın Vekilim, buyurun.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Sayın Başkanım, 2'nci kez, 3'üncü kez uzatıyorsunuz. Böyle bir usul yok ki!

HABİP EKSİK (Devamla) - Sizin konuşmacınız da aynı şekilde...

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Sayın Başkan, böyle bir usul yok ki!

BAŞKAN - Tamamlayalım.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Sayın Başkan, son "Toparlayalım." dedikten sonra yeni gündem açıyor. Böyle bir usul yok ki yani bitirmesi lazım.

BAŞKAN - Tamamlayalım Sayın Eksik.

HABİP EKSİK (Devamla) - Şimdi, ben size şöyle söyleyeyim: Bakın, demin de bir meslektaşım konuşurken 3 defa uzatıldı. Sayın Ünsal'a da aynısını yaptı, sizin konuşmacınıza da yaptı.

BAŞKAN - Sayın Eksik, bir saniye...

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Böyle bir usul yok Sayın Başkan, kabul etmiyorum.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Niye müdahale ediyorsunuz?

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Böyle bir usul mü var?

BAŞKAN - Sayın Özkan bir saniye...

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Ya, konuşurken müdahale edemezsiniz ya!

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Sayın Başkan, siz eğer adaletten ayrılırsanız buradaki ortak akıl ortadan kalkar.

BAŞKAN - Bir saniye canım...

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Ya, konuşana müdahale edemezsiniz ya! Ya, sürekli nasıl kalkarsınız ya!

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Böyle olabilir mi ya?

BAŞKAN - Sayın Vekilim bir saniye...

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Sayın Başkan, bakınız, siz burada adaletli olmazsanız... Bakın, ben Grup Başkan Vekili olarak ilk kez kürsüde konuşma süresi kadar uzatıldığını görüyorum.

BAŞKAN - Başkanım, lütfen bir saniye...

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Böyle bir şey yok!

BAŞKAN - Bir saniye istiyorum senden, bir saniye.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Olur mu böyle bir şey?

BAŞKAN - Ya, bir saniye istiyorum senden lütfen.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Böyle bir yöntem yok ki!

BAŞKAN - Sayın Beştaş, lütfen...

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Hukuk ve adaletten ayrılırsanız burada ortak aklı ortadan kaldırırsınız.

BAŞKAN - İstirham ediyorum... İstirham ediyorum lütfen...

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Böyle bir şey olamaz!

BAŞKAN - İstirham ediyorum sizden.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Bakınız, son "Sözlerinizi tamamlayın." demenizden sonra yeni gündem açıyor ve yeniden, başka bir konudan bahsediyor.

BAŞKAN - Bir saniye lütfen... Bir müsaade eder misiniz?

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Müsaade edemeyiz efendim!

BAŞKAN - Kendim için müsaade istiyorum sizden.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Böyle olur mu ya!

BAŞKAN - Oturur musunuz lütfen.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Böyle olamaz Sayın Başkan, böyle olamaz!

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Böyle saygısızlık olamaz ya!

BAŞKAN - Bir saniye...

Sayın Beştaş, lütfen...

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Özür dilerim.

Buyurun Başkan.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Böyle bir şeyi kabul edemeyiz!

BAŞKAN - Ya, müsaade istiyorum senden.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Böyle bir usul yok efendim!

BAŞKAN - Bir saniye kardeşim, bir saniye...

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Kabul etmiyoruz, böyle bir usul yok!

BAŞKAN -Tamamlayın Sayın Eksik.

Bir hekimi dinliyoruz.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Kabul etmiyoruz, böyle bir usul yok.

HABİP EKSİK (Devamla) - Şimdi, şunu özellikle vurgulayayım: Bu coronavirüs salgınına karşı gerçekten hastane sayımız yetersiz ve gerçekten yoğun bakım yatak sayımız yetersiz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Şimdi, yeni ne söyledin sen, yeni ne söyledin?

HABİP EKSİK (Devamla) - Onun için, gelin, biz yoğun bakım sayılarımızı artıralım; gelin, kapattığınız hastaneleri geri açalım, o 20 tane hastaneyi. (HDP ve AK PARTİ sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Böyle bir usul yok! Yok böyle bir usul! Ne İç Tüzük'te...

HABİP EKSİK (Devamla) - Ve şöyle söyleyeyim, doktor olarak: Sizler, bu ülkede 3.500 doktoru ihraç ettiniz, bugün doktor sayısı olarak biz OECD ülkeleri arasında 41'inci sıradayız. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Böyle şey olur mu? Böyle saçmalık olur mu?

HABİP EKSİK (Devamla) - Gelin, o doktorları da görevlerine geri başlatın. Bakın, bu şekilde konuşturmama üzerine değil de dinleyin, kulağınıza birkaç şey küpe olsun. Genel kurulu saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkan. (HDP sıralarından alkışlar)