| Konu: | Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 15.04.2020 |
MUSA PİROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, engellilerin sorunlarını biraz dile getirmek için geldim.
Sürü bağışıklığı, üretken olmayan nüfus fazlasının salgında ölmesi, sağlıklı olan alt sınıfların ise ayakta kalarak üretime devam etmesi anlamına geliyor.
Sürü bağışıklığı, devlete yük olarak görülen, üretim dışına düşmüş engellilerin, emeklilerin ve hastaların salgında ölüme terk edilmesi anlamına geliyor.
Sürü bağışıklığı, bu iktidarın salgına karşı üstü örtük bir şekilde uyguladığı politikanın kendisinden başka bir anlama gelmiyor. Engelliler için birtakım adımlar atılıyor ama ne yazık ki hayatlarını düzeltmek için gerekli esas adımlara bir türlü çaba gösterilmiyor. Kamudaki engelliler ücretli izne çıkarılıyor, özel sektördeki engelliler çalışmaya devam ediyor. Medikal malzemelere ve ilaçlara ulaşım ne yazık ki imkânsız hâle gelirken bunları almak iyice zor duruma düşüyor. Sokak yasağı, sağlık kurumlarına erişimi çok zorlamaya başlarken engellilerin erişimi iyice zor hâle geliyor. İlaç raporları uzatılıyor ama engelli emeklilerin, rapor yenileme adı altında emeklilik maaşları kesilmeye devam ediyor. Rehabilitasyon merkezlerindeki öğrenciler ve burada çalışan öğretmenler, çalışanlar ne yazık ki sokakta bırakılıyor ve engelliler bu sorunlarla yaşamaya devam ediyor.
Ben, size birtakım fotoğraflar göstermek istiyorum. Bu gördüğünüz Cengiz Holdingin Başkanı, sarayın en kıymet verdiği müteahhitlerden biri. Büyük ihaleleri bu alıyor ve büyük vergi cezalarından indirimi de bu alıyor. Özelliği ne? Halkın anasına sövüyor.
Bu gördükleriniz 2 yazar, Mehmet Barlas ve Engin Ardıç. İktidara yakın bir basın kuruluşunun önemli kalemleri. Özellikleri ne? Halka "Geri zekalı!" diyor, halka "Öküz!" diyor, halka "Lümpen!" diyor, halka "Ayı!" diyor ve bu halk düşmanları, halka düşmanlık yapan bunlar, bu cesareti nereden alıyor? Bunlar bu cesareti buradan alıyor; mafya baronlarını serbest bıraktığınız, tecavüzcülerin serbest kalma imkânlarını yarattığınız, halka karşı suç işleyenleri serbest bıraktığınız, infaz yasasını onayladığınız gün çektirdiğiniz bu fotoğraftan alıyor. Sizin vicdansızlığınız, bu insanların halka karşı düşmanlık yapmasını destekliyor ve kışkırtıyor. Ve Sayın Muhammet Emin Akbaşoğlu, savaşa İHA'lara, SİHA'lara harcanan paraları anlatırken dedi ki: "Helal olsun." Ben diyorum ki: Halkın parasını yiyenlerin, halkın ekmeğini çalanların, işçinin alın terini çalanların, işçinin emeğini çalanların kursağından giren her lokma haram olsun. (AK PARTİ sıralarından "Maskeni tak." sesleri, gürültüler) Ve siz, bu maskeyi bu kadar dert edinen siz, fabrikalara giden milyonlarca işçinin ölümünü biraz dert edinin, kendi canınız kadar, sokağa saldığınız işçilerin canını dert edinin, ondan sonra konuşun. (HDP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Biraz daha bağır, anlaşılmıyor!
MUSA PİROĞLU (Devamla) - Anlasaydınız bu yasalar çıkmazdı. Azıcık sesini duysaydınız işçinin, bu kadar bağırmazdınız.