GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşunun 100'üncu yıl dönümünün ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın kutlanması, günün anlam ve öneminin belirtilmesi görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:88
Tarih:23.04.2020

DEMOKRAT PARTİ GENEL BAŞKANI GÜLTEKİN UYSAL (Afyonkarahisar) - Aziz milletim, çok kıymetli Genel Kurul; bugün, tarihin seyrinin değiştiği müstesna bir günün 100'üncü yıl dönümü, müstesna bir gün. Bu müstesna günde bir yanda bir asır evvelki tarihî günü anlamalı, başta Mustafa Kemal Atatürk, beraberinde irade koymuş abide şahsiyetleri de kadirşinas bir milletin mensupları olarak anmalıyız.

Milletin kurtuluşuna, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluşuna öncülük etmiş, tanıklık etmiş bu yüce Meclisin 100'üncü yılını, diğer yandan idraklerimizi derinden tazelemek için de vesile yapmalıyız. Böyle bir günde, bu yüce Meclisin üyesi olarak bulunmak ve bu güne tanık olmak, hiç kuşkusuz hepimiz için bir onur ve kıvanç vesilesidir.

İstiklali için sahada canını vermiş bir millete masada var olma, kendi kaderini tayin etme ve istikbalini tahkim etme hakkı, imkânı veren bu yüce teşekkülün her kuruluş yıl dönümünde olduğu gibi muhakkak 100'üncü yılını da keşke layıkıyla kutlayabilseydik. Salgın nedeniyle hakkıyla ifa edemediğimiz bu kutlu günü, millet olarak bu illetten kurtulduktan sonra daha layıkıyla anacağımızı, bu Meclisin mahiyetini, maneviyatını kavrayacağımızı umut ediyorum.

Bugün, aslen bir maddi varlığın, yalnız bir fiziki teşekkülün, yalnız bir teşebbüsün değil; bir fikrin, bir tefekkürün, ulvi bir tahayyülün de 100'üncü doğuş yıl dönümü. İstinat noktası yalnız millet olmuş, milletin istiklali, istikbali olmuş, milletin iradesi olmuş bir fikrin, harcında milletin iradesini gördüğümüz, duvarlarında milletin kanı, canı, alın teri ve hürriyet aşkını gördüğümüz büyük bir milletin cumhuriyetle birlikte en büyük eserinin 100'üncü yılı. Anadolu'dan, Trakya'dan ülkenin doğusundan batısından her inanç, her fikir, her yaştan bir olmuş bir ruhun ay yıldızı otağı yaparak var oluşunun 100'üncü yılı. Bu aziz milletin iradesine, kâh düveli muazzamanın tazyikiyle muharebe meydanlarında, kâh sinesinde şahsi hırsları olanların manda ve himaye talepleriyle kongre ve toplantılarda gem vurulmak istenirken bir büyük mesaj verilmiştir dünyaya. Bu mesaj, egemenliğin kayıtsız ve şartsız kendisinde olduğu, hiçbir koşulda egemenliği hiç kimseyle paylaşılmayacağı idi.

Değerli milletvekilleri, varlıkların, kuruluşların ruhu olduğuna inanırız. Bu mümtaz varlığın da ruhu millî egemenliktir. Büyük yazar şair Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Bir anın arkasında asırlar var." dediği gibi, işte bu ruhu da tarihî gelişim çizgisi içinde zamanın ruhunu kavramış bizzat bu millet üflemiştir.

Aziz Atatürk'ün yüz sene evvel açılış nutkunda bulunan bir beyanı bu açıdan önemlidir: "Meclisimizin varlığı, meşruiyet ve sorumluluk esaslarının itibar ve saygı görmesiyle kaimdir." demiştir Büyük Atatürk. Bu Meclisin meşruiyeti o kurucu ruh, sorumluluğu ise egemenliğin millete ait olmasını sağlamaktır. Şüphesiz, Türkiye Büyük Millet Meclisi hürriyetçi demokratik sistemin kalbidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, her şeyin açıkta, aleni, herkesin gözü önünde cereyan etmesinin teminatıdır. Şüphesiz, Türkiye Büyük Millet Meclisi hakların, hürriyetlerin bekçisidir. İşte 100'üncü yılında, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinin iktidarından muhalefetine burada bulunan tüm üyelerin, Meclisin varlığının kaim olması için en üst hak arama kurumu olarak bütçe hakkından varlığına mündemiç tüm haklarına öncelikle sahip çıkma yükümlülüğü düşmüştür. Bunun için ise yüzyıl önceki kurucu ruhun yeniden icra etmesi gerekmektedir.

Değerli Genel Kurul, kıymetli milletvekilleri; Meclisimizin yıl dönümlerini asli vasfını nazara alarak coşkuyla kutlayacağımız günlerin yakın olduğu inancıyla, Meclisimizin açılışının, millî iradenin en yüce şekilde temsilinin 100'üncü yılını kutluyorum. Böyle büyük bir günü devletimizin ve milletimizin teminatı olan çocuklarımıza armağan eden Birinci Meclisin Başkanı, cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk ve mücadele arkadaşlarını 115 milletvekiliyle beraber rahmetle yâd ediyorum. Dünyanın saadeti, cumhuriyetimizin ve millî egemenliğimizin teminatı olan çocuklarımızı bu güzel günlerinde sevgi ve umutla alınlarından öpüyoruz.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı tekrar kutlarken ayrıca bu gece başlayacak olan ramazan ayı vesilesiyle bu mukaddes ayın hayırlar getirmesini, salgın nedeniyle sofralarda bir araya gelemesek de gönüllerde, dualarda Yüce Allah'ın bizi birleştirmesini temenni ediyorum.

Yüce Meclisi ve onun kıymetli siz temsilcilerini saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)