| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 94 |
| Tarih: | 03.06.2020 |
CHP GRUBU ADINA AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Evet, ne yazık ki kadınlar öldürülmeye devam ediyor; İstanbul Sözleşmesi'nin ve erkek şiddetinin Hükûmet tarafından görmezden gelinmesinin sonucu her geçen gün artıyor.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun sadece mayıs ayındaki verilerine bakarsak 21 kadının öldürüldüğünü, 18 kadınınsa şüpheli bir biçimde ölü bulunduğunu görüyoruz. İçişleri Bakanlığı ise bu yıl 91 kadın cinayeti olduğunu savunuyor. Hikâyelerini tek tek, isim isim bildiğimiz kadınlardan oluşan veriler en az 120 cinayete ve 66 şüpheli ölüme işaret ediyor. Ne yazık ki pandemi sürecinde de artan bu şüpheli ölümlerin muhakkak aydınlatılması gerekiyor değerli arkadaşlar.
Bakın, Gülnur, Manisa'da işe giderken sokağın ortasında öldürüldü, 22 yaşındaydı. Zeynep, Muğla'da eski erkek arkadaşı tarafından defalarca bıçaklanarak öldürüldü, 25 yaşındaydı hem Gülnur'a hem Zeynep'e ve tüm kadın arkadaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum.
Biz, Cumhuriyet Halk Partili kadın milletvekili arkadaşlarımızla birlikte bir heyet hâlinde Kahramanmaraş'a gittik. Zeynep'in ailesinin yanına, onlara başsağlığı dileklerimizi iletmeye gittik. Zeynep'in acılı annesi Aruz ana "Adalet istiyorum." diye ağıt yakıyordu. "Bu ülkedeki yüz binlerce kadının sesi olmak istiyorum." diyordu ve "Benim kızımın, Zeynep'imin başına gelenler başka kız çocuklarının, başka kadınların başına gelmesin istiyorum." diye haykırıyordu. Gerçekten içimiz kan ağladı değerli arkadaşlar. Aruz ana, sen merak etme, bu ülkede herkes için en başta da kadınlar için adalet mücadelemize devam edeceğiz. (CHP sıralarından alkışlar) Bizim bu konuda bir sorumluluğumuz var ve biz bu sorumluluğumuzun farkındayız. İlerleyen günlerde Muğla'ya da giderek davanın takipçisi olacağız ve desteğimiz hep onlarla olacak.
Her zaman söylüyoruz ve bir kez daha tekrarlamak istiyorum: İstanbul Sözleşmesi'ni etkin bir şekilde uygulamak zorundayız, sadece imzalamak ya da bununla övünmek yetmiyor ne yazık ki. Sözleşmenin şartlarının yerine getirip getirilmediğini de denetlemek durumundayız çünkü İstanbul Sözleşmesi yaşatır diyoruz ve 6284 sayılı Kanun da gereği gibi uygulanırsa kadın cinayetlerini önleyebiliriz diyoruz.
Israrla vurguladığımız bir başka nokta ise kadına yönelik şiddet davalarında iyi hâl ve haksız tahrik indirimlerinin uygulanmamasıdır. Değerli arkadaşlar, devletin, herkesin olduğu gibi kadınların da can güvenliğini koruma konusunda anayasal düzeyde bir sorumluluğu var ancak bu sorumluluk atılacak somut adımlarla hayata geçirilmek zorundadır, buna ilişkin adımları Mecliste atmak bizim sorumluluğumuzdadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
AYSU BANKOĞLU (Devamla) - Milletvekilleri ve siyasiler bunun için çalışmalıdır; konuyu örtbas etmek ya da halının altına süpürmek için değil, ya da karanlık, köhnemiş zihniyetleri yaşatmak için değil. AKP'li belediye meclis üyesi Zeynep'in vefatının ardındın bir açıklama yaptı, şöyle söylüyordu: "Özgürlük düşkünü bir kadın ve gayrimeşru yaşantısı içinde geçen bir ölüm hikâyesi." Yazıklar olsun diyorum. Utanmıyor musunuz? (CHP sıralarından alkışlar)
Yaşam hakkı ve eşitlik mücadelesi için kadına şiddete "Hayır." diyoruz, bu ülkede kadınlar kendi kararlarını özgürce alabilmeliler diyoruz. Böyle bir Türkiye'yi ise biz inşa edeceğiz çünkü bizim bir tek kadının bile öldürülmesine, şiddet görmesine tahammülümüz yok, umarım sizlerin de yoktur.
Saygılar sunuyorum. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)