| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 94 |
| Tarih: | 03.06.2020 |
HDP GRUBU ADINA ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son birkaç aydır 46 ili etkileyen afet olayları maalesef Urfa'yı da etkilemiştir. Urfa'da, başta fıstık olmak üzere birçok ürün üzerinde dolu yağışı ve sağanak yağış etkisini göstermiştir; doluyla birlikte fıstık ağacında bulunan yaprağıyla birlikte ürün komple gitmiştir.
Şimdi, ben, buradan bir fıstık ağacı nasıl yetiştirilir, nasıl ürüne gelir, nasıl emek verilir, biraz o boyutuyla ele alacağım. Urfalı vekil arkadaşlarımız var her partide onlar da bilirler. Bir fıstık ağacından, ekildikten sonra en az on beş yıl sonra ya da yirmi yıl sonra ancak ürün alınabilmektedir. Bir çocuk gibi on sekiz yıl, yirmi yıl, çiftçi o ağaca hizmet etmek zorundadır, emek vermek zorundadır, o tarlayı sürmesi gerekiyor, gübresini atması gerekiyor, ilaçlaması gerekiyor. O ağaç yirmi yaşına gelene kadar, yirmi yıl boyunca o ağacın altında çömelip o ağacı doğrultması, kaldırması bir insan ömrüne bedeldir.
İktidar ne yapıyor? İthalat politikası. Daha yeni baktım, 2020'nin ilk dört ayında 5,22 milyar dolar tarım alanında ithalat gerçekleştirilmiş, buna da "Yerli ve millî politikalar" demektedirler. Çiftçi, sizden tarım politikası üretmenizi bekliyor.
Bakınız, Viranşehir'de, Ceylânpınar'da çiftçi soğan üretmiş, soğanı tarladan toplayamıyor. Pazarla üretici arasındaki o aracı unsurları kaldıracağınızı söylediniz; pazarda 4-5 lira olan soğan, gidin bakın tarlada 1 lira bile değil. Bu aracıları niye kaldırmıyorsunuz ya da bu ithalat politikalarınızı niye gözden geçirmiyorsunuz? Çünkü ithalat baronlarınız var, onları zengin etmeniz gerekiyor. Kim takar yerli çiftçiyi? Kim takar alın teriyle gece gündüz çalışan emekçiyi?
Urfa ülkenin 3'üncü büyük şehridir tarım noktasında, ülke tarım topraklarının yüzde 5'ini barındırıyor. Gidin bakın, hepsi kan ağlamaktadır. Öyle hamasetle, yüksek sesle "Biz yerliyiz, millîyiz." demekle olmuyor, çiftçiyi desteklemeniz gerekiyor. Bakınız, bir doğal afet olayıdır; çiftçi ekmiş fıstığını, ürünü bekliyor, hasılatını kaldıracak, maalesef, bir doğa olayı geldi. Buna dönük bir politikanız var mı? Ya da geçen yıl 5-6 liraya, 7 liraya olan soğanın, patatesin kilosu şu an tarlada 1 liradır, Tarım Bakanlığı ne iş yapıyor? Tarım Bakanlığının bürokratlarının ülke tarımını organize ve koordine etmesi gerekmiyor mu?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi, lütfen.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Bir yıl o ürüne aşırı yüklenme var, çiftçi o ürüne yöneliyor ve arz talep dengesizliği oluyor, o ürün, maalesef, tarladan toplanmıyor, diğer yıl ise çiftçi o üründen zarar ettiği için o ürünü ekmiyor, tekrar, sonraki yıl o ürünün fiyatı otomatikman artıyor.
Biz iktidara sesleniyoruz: Çiftçinin, emekçinin, alın teri veren insanların çıkarlarını, menfaatlerini düşünün, ithalat baronlarını düşünmeyin.
İlk dört ayda 1 milyon ton buğday dışarıdan getirmişsiniz. Konya burada, Ankara burada "Buğday deposudur." diye söylüyoruz, maalesef, artık ülkede her şey ithal ediliyor. Bu noktada Hükûmetin bu politikalarını gözden geçirmesi gerekiyor, çiftçiye, emekçiye sahip çıkması gerekiyor. Gerçi kültürlerinde emekçiye, çiftçiye sahip çıkmak yoktur ama biz burada görevimizi yapıyoruz ve uyarıyoruz.
Saygılar ve selamlar. (HDP sıralarından alkışlar)