| Konu: | AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 79 |
| Tarih: | 15.03.2012 |
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Madde, tasarrufun kısıtlanması? Tabii, madde, okuduğumuz zaman, tüm yetkileri TOKİ'ye ve Bakanlığa vermiş durumda ancak ben söze, Anadolu'da çok güzel bir söz var, "Mal canın yongasıdır." diye? Burada Ceza Kanunu'yla halkı sindirmek, korkutmak amacıyla evinden çıkarılması? Gerçekten bu söz tam cevap veriyor. Aynı zamanda bir İngiltere eski başbakanının söylediği bir söz var: "En fakir adam kendi küçük evinde Kraliyetin bütün kuvvetlerine meydan okuyabilir. Bu küçük ev sallanıyordur, çatısı akıyordur, rüzgâr içinden geçiyordur, yağmur girebilir, fırtına girebilir ancak İngiltere Kralı giremez, bütün kuvvetleri o harabe küçük evin eşiğinden girmeye cesaret edemez." Ve bu sözden sonra bu tasarıya baktığımız zaman, gerçekten tüm yetkiler hem Bakanlıkta hem TOKİ'de bütünleşmiş durumda, TOKİ bununla birlikte mülkiyet hakkını sona erdirmiş durumda.
Mülkiyet hakkı için ne diyoruz biz? "Bütün hürriyetlerin teminatıdır." diyoruz; "Mülkiyet hakkı, hayat, sağlık, düşünce ve fikir hürriyeti gibi insanın doğasında mevcut olan dokunulmaz, vazgeçilmez, sınırlanamaz bir haktır." diyoruz. Bu açıdan olaya baktığımız zaman, gayet rahat "Kat mülkiyetine çevrilmiş olan bir yerin hem elektrik hem su hem doğal gaz hizmetleri verilemez." deniliyor, "Bu hizmetler ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından durdurulur." deniliyor. Sayın Bakan, bu, sözleşme özgürlüğünün hangi ilkesiyle bağdaşır, bunu size sormak isterim.
İki: Bu aynı zamanda kamu yararıyla eğer oluyor ise kamu yararı nedir? Kamu yararı idare hukukunun bir kavramıdır ancak kamu yararının burada bir tanımı da yoktur; bu, idari yarar mı, kamu yararı mı, mali yarar mı, devletin yararı mı? Yani siz bunu hangi kapsama sokuyorsunuz?
Planlarla ilgili olaya biz baktığımız zaman değerli arkadaşlar, aynı zamanda merkezî yönetime yerel yönetimlerin yerine geçerek planlamayı parsel düzeyine kadar düzenleme yetkisini vermektedir. Böylece yerel yönetimlerin yasayla kendilerine verilen planlama yetkilerini yerel ihtiyaçlarına göre kullanmalarını olanaksız duruma getirmektedir. Yerel yönetimleri ortadan kaldırmaya ya da etkisiz kılma amacına yönelik ve tüm ülkedeki alanların, belediye sınırları içindeki ve belediye sınırları dışındaki alanlar bakımından, sürekli, görev ve yetkilerin merkezî yönetime bırakılmasını yerinden yönetim ilkesiyle nasıl bağdaştırabileceksiniz? Bu bir nevi, tüm belediyeleri, tüm mahallî idareleri, hepsini kapatma anlamına gelir; hâlbuki bu belediyeler Anayasa'mızın 123, 125 ve 127'nci maddesi uyarınca tüm yetkilerini, görevlerini Anayasa'dan almış bir durumda. Aynı zamanda bu kanunla siz "Efendim, şu şu şu kanunlar uygulanmaz." diye bir liste sunuyorsunuz. Yasama organı boş işlerle uğraşmaz, yasama organının yapmış olduğu yasalar ülkede tatbik edilmek için konulur. Yani bu kanunla "Şu şu şu hükümler uygulanmaz." demek yasama organının daha önce yapmış olduğu yasaların boş, fuzuli amacını taşır ki, bu, yasama faaliyetiyle bağdaşan bir husus değil.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Anayasa'mızın 91'inci maddesi uyarınca kanun hükmünde kararnameyle kuruldu. Anayasa'mızın 91'inci maddesi uyarınca "Kanun hükmünde kararnameler ivedilik ve öncelikle Türkiye Büyük Millet Meclisine getirilir." denilir.
Benim Sayın Bakandan istirhamım şu: Milletvekiliyken etmiş olduğu yemin uyarınca? Çünkü oradaki yemin hukuk devleti üzerine edilen bir yemindir. Hukuk devleti olan ülkelerde? Kanun hükmünde kararnamelerin Anayasa'mızın 91'inci maddesi uyarınca ivedilik ve öncelikle görüşülmesi lazım ve kanunlaşması lazım. Sizin Bakanlığınız hâlen askıda bir bakanlıktır, işlemleri hâlen topal yürütülmektedir. Eğer, biz mevcut olan bu düzenlemelerin sakat doğmasını istemiyor isek ilk önce Bakanlığın kuruluş yasası kanun hükmünde kararnameyle düzenlendiği için bunun Parlamentoya getirilmesi lazım.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum, iyi günler diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Tanal.