| Konu: | İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 96 |
| Tarih: | 09.06.2020 |
AK PARTİ GRUBU ADINA ORHAN ATALAY (Ardahan) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ayasofya, 1934'ten bu yana hakikaten bir neslin mücadelesindeki en önemli mihenk taşlarından, iddialarından, hâliyle davalarından birisidir. Bu memleketin tarihî bilincine, şuuruna sahip olan hiçbir ferdinin Ayasofya söz konusu olduğunda bigâne kalacağını düşünemiyorum.
Eğer Ayasofya bir cami olarak açılmazsa bu yüzyılın başında emperyalizme karşı vermiş olduğumuz mücadelemizin, kurtuluş davamızın eksik kalacağı aşikârdır. O yüzden kurtuluş mücadelesinin tamamlayıcısı olacak olan adım da beşyüz yıl boyunca cami olarak açık olan, minarelerinden semaya yükselen ezanlarla kimliğini bulmuş olan Ayasofya'nın kendi asli kimliğine kavuşturulmasıdır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Burada her birimizin en asli, asgari, tarihî, millî ve ahlaki mecburiyetidir. O konuda AK PARTİ'nin tavrı da, tarzı da, sözü de, kavli de, fiili de açıktır ve bellidir.
Değerli arkadaşlar, hepimizin bildiği gibi Ayasofya "kutsal bilgelik" manasına gelir. Dolayısıyla, Ayasofya'nın ilk yapılış tarihinden itibaren esasında bir kutsallık vurgusu vardır.
24 Kasım 1934 yılında bir kararnameyle müzeye çevrilmiş olması esasında Fatih'ten önce de, Fatih'ten sonra da Ayasofya'nın temel kimliğiyle çelişir çünkü müzede bir kutsallık manası, mefhumu söz konusu değildir. O yüzdendir ki Ayasofya üzerine nice şairlerimiz şiirler yazdı. Necip Fazıl'dan Nazım Hikmet'e kadar, Sezai Karakoç'tan Arif Nihat Asya'ya kadar her şairimiz Ayasofya davasını idealize ederek Ayasofya'nın, tıpkı Fatih dönemindeki gibi "Camii Kebir" kimliğiyle buluşması için mücadelelerini verdiler.
Biraz önce bir arkadaşımızın da söylediği gibi: Bir nesil "Ayasofya açılacak." diye iddiada bulundu, mücadelesini verdi; bugüne kadar bu iddiasını taze tuttu, o idealinden vazgeçmedi, vazgeçmeyecektir.
Sezai Karakoç'un: "Ve derken Ayasofya yüzüme çarpan karanlık/Serin ve kilim nakışlı kızıl gözlü dev bir cam gibi." diye dile getirdiği; Nazım Hikmet'in: "Belde-i Tayyibe'yi fetheden padişahın/Hak yerine getirdi en büyük niyazını/Kıldı Ayasofya'da ikindi namazını!" diye ifade ettiği; İlhan Berk'in: "Ayasofya elleriyle yüzünü kapamış bütün iştahıyla ağlıyor." dizelerinde dile getirdiği hasret elbette ki bir gün bitecek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun efendim.
ORHAN ATALAY (Devamla) - Serdengeçti'nin sözleriyle bitiriyorum: "Bu olacak Ayasofya, bu muhakkak olacaktır./İkinci bir fetih, yine bir basübadelmevt.../Bugünler belki yarın, belki yarından da yakındır."
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)