| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 96 |
| Tarih: | 09.06.2020 |
AK PARTİ GRUBU ADINA ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri ve aziz milletimiz; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Cumhuriyet Halk Partisinin 3 milletvekilinin dokunulmazlığının düşürülmesiyle ilgili genel görüşme önergesi hakkında söz almış bulunuyorum.
Değerli milletvekilleri, öncelikle, maddi vakıayı kısaca bir anlatmakta fayda var: 7 Haziranda milletvekili olmadan önce, büyük bir onur ve şerefle, en son avukatlık yaparak hazırladığım dilekçe "John" Dündar hakkındaki şikâyet dilekçemdi. Bu dilekçeyi ben yazdım ve "John" Dündar'ı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyet etmiştim. Bu kişi tutuklandı, 29 Mayıs 2015'teki Cumhuriyet gazetesindeki manşet nedeniyle tutuklandı ve tutuklandıktan sonra çıktı, "TUTUKLANDIK" diye bir kitap yazdı. 2015 yılında tutuklandı, 2016 yılında "TUTUKLANDIK" kitabını yazdı. Yazdığı kitapta dedi ki: "Bana 27 Mayıs günü bir sosyal demokrat milletvekili bu bilgileri getirdi." Bu kişinin, daha sonra... Enis Berberoğlu milletvekili seçilmişti 7 Haziranda ve dokunulmazlıkla ilgili süreç başladı. 2016'daki 26'ncı Dönemde tüm dokunulmazlıkların kaldırıldığı kanunla... Hani CHP "Hodri meydan! Bütün dokunulmazlıkları kaldıralım." demişti ya, o dokunulmazlık kaldırıldıktan sonra yargılama faaliyeti başladı. Anayasa'nın geçici 20'nci maddesi gereğince de "Bu davalarla ilgili dokunulmazlık kalkmıştır." denildi. Daha sonra yargılama devam etti, Cumhuriyet Savcılığı 329'dan, casusluktan dava açtı, yerel mahkeme 330'dan hüküm verdi, müebbet hapis cezası verdi. İstanbul 14. Ağır Ceza müebbet vermişti, İstanbul 2. BAM bu cezayı kaldırdı, 329'dan, sırları açıklamaktan beş yıl on ay hapis cezası verdi. Tekrar 27'nci Dönemde Enis Berberoğlu milletvekili seçildi, Yargıtaya geldi dosya, Yargıtay ön sorun olarak dedi ki: "Dokunulmazlık kalkmış mıdır, kalkmamış mıdır? Tekrar seçilmekle yeniden dokunulmazlığın 83/2, 84/2'ye göre kalkması gerekir mi, kalkması gerekmez mi?" Yargıtay "Anayasa geçici 20'nci madde bir özel hükümdür. Anayasa'nın kendi içinde de 83'ün özel hükmüdür. Bu dosyalarla, 830 dosyayla sınırlı olarak yeniden dokunulmazlık kalkmaz. 84 genel hükümdür, geçici 20 özel hükümdür." demiş ve devam etmiştir ve yerel mahkeme kararını onamıştır, üç yüksek yargının hâkimi kararı onamıştır. Bir yüksek hâkim "330'dan ağırlaştırılmış müebbet verilsin." diye muhalefet şerhi yazmıştır, bir diğer sayın üye "Dokunulmazlıkla ilgili kısımda dokunulmazlık durmalı ancak 327'den yani ifşadan değil, teminden ceza alması gerekir." demiş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Buyursunlar efendim.
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Yani tüm hâkimler Enis Berberoğlu'nun mutlak surette suç işlediğini ve cezalandırılmasına karar verilmesini söylemiştir ve bu üç mahkeme kararı -yerel mahkeme, istinaf, Yargıtay- kesinleşmiş, süreç tamamlanmıştır ve dosya Yargıtaydan sonra Meclisimize gelmiştir.
"Efendim, teamülleri yıkıyorsunuz..." Arkadaşlar, Meclisin -kural olarak- teamülleri dokunulmazlığın kaldırılmasının dönem sonuna bırakılmasıdır. Bu dosyalar dönem sonuna bırakılan dokunulmazlığın kaldırılması dosyaları değildir, bu dosyalar hükümlülüğün Genel Kurulda okunması dosyalarıdır. 1995 Anayasa değişikliğinden sonra, hükümlülüğün Genel Kurulda okunmasıyla dokunulmazlık kendiliğinden düşer.
Efendim, az önce Sayın Akçay da söyledi. Sayın Engin Alan ve Sayın Sebahat Tuncel'le ilgili konu Meclis tatildeyken gelmiştir. Bunun dışında, 26'ncı Dönemdeki tüm milletvekillerinin hükümleri de Meclis Genel Kurulunda okunmuş ve düşmüştür.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Bu konu önemli Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Buyursunlar efendim.
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Şimdi, az önceki sayın milletvekilimiz diyor ki, CHP sözcüsü: "İstanbul'dan emir, talimatla alınan yargı kararı dönüyor. Ankara Mahkemesi bir karar verdi -bağımsız mahkeme- ona niye uymuyorsunuz?" Ankara mahkemesi de Türkiye Cumhuriyeti'nin mahkemesi, İstanbul mahkemesi de; Ankara mahkemesi de bağımsız, İstanbul mahkemesi de bağımsız; biri bağımlı biri bağımsız mı? İkisine de uyacaksınız, burası hukuk devleti. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Sayın Mustafa Şentop demiş ki: "Dokunulmazlık kaldırılmalı." Az önce Sayın Başkanla görüştüm "Evet, benim kararım bu, görüşüm bu." diyor. Arkadaşlar, Meclis kanun yapıcı, yasama organı ama kanun çıktıktan sonra bizden bağımsız, yorumlamak yargının yetkisinde; Meclisin tefsir kararı 1924 Anayasası'ndaki gibi yok ki. Artık yargının kararına beğensek de beğenmesek de uymak zorundayız; eleştiririz, yanlış buluruz, bütün hukuksal yolları deneriz ama uymak zorundayız, burası hukuk devleti. Uymak zorundayız ve uyuldu. Sonuç: Milletvekilliği düştü. Şunu bileceğiz: Terörü destekleyen, teröre yardım eden, terörle hemhâl olan sonucuna katlanacak, casusluk eden sonucuna katlanacak.
Bütün Meclise saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)