| Konu: | Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 97 |
| Tarih: | 10.06.2020 |
AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; görüşülmekte olan kanun teklifinin 12'nci maddesi üzerinde partim İYİ PARTİ adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
İnsan için en zor şey her gün insan kalabilmektir. İnsan, iyiliği ancak başka bir insandan öğrenir. Türk dünyasının büyük edebiyatçısı, fikir ve dava adamı, bozkırın bilgesi, eserleriyle adını tüm dünyaya duyuran yazar ve devlet adamı Cengiz Aytmatov'u ölümünün 12'nci yılında saygı, rahmet ve minnetle anıyorum.
Sayın milletvekilleri, Doğu Türkistan çöllerinde inşa edilen ve içerisinde birlerce Türkistanlı kardeşimizin tutulduğu toplama kamplarında her gün daha da çileler, eziyetler, işkenceler çekilmez hâle gelmektedir. Bugün 3 milyondan fazla bizim kan kardeşimiz, din kardeşimiz olan Müslüman Türk kardeşlerimiz Doğu Türkistan'daki toplama kamplarında tutsak edilmekte, işkencelere ve aşağılamalara maruz kalmaktadırlar. Kamplarda 20 kişi bir odada kalıyor. Yemek ve tuvalet ihtiyaçlarını buradan karşılıyorlar. Aynı anda uyuyamadıkları için nöbetleşe uyumak zorundalar.
Kadın kardeşlerimizin bulunduğu hanelere Çinli erkek memurlar yerleştirilerek dünyada emsali görülmemiş soykırım, ahlaksızlık ve asimilasyon politikası uygulanmaktadır. 2 yaşından küçük çocukların çok büyük bir kısmı ailelerinden zorla alınarak sözde anaokullarına yerleştiriliyor ve bu oran neredeyse yüzde 90 civarında.
Çince dışında bir dille iletişim kurulmasının yasaklandığı ve ihlali durumunda, ağır cezalar uygulanan bu söz konusu eğitim kurumu görünümlü kamplarda alıkonulan çocuklar Çin devletini, liderlerini, ateist-komünist yaşam tarzını sevmek için yetiştirilmektedirler. Doğu Türkistan'daki Çin zulmünü dünyaya duyuran ve Temsil Edilmeyen Milletler ve Halklar Örgütünün üyesi, Dünya Uygur Kongresinin lideri Dolkun İsa'nın Çin'in talebi üzerine ülkemize girişi yasaklanmıştır. 10 milyona yakın yabancı uyruklu vatandaşın yurdumuza girmesinde sakınca görmeyen devletimiz, siyasi irade; kan kardeşimiz, din kardeşimiz, soydaşımız Dolkun İsa Bey için sınırlarımıza niçin duvar çekmiştir, niçin kapatmıştır? Türk dünyası bu sorunun cevabını aramaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin 12'nci maddesiyle çarşı ve mahalle bekçilerinin çalışma saatleri belirlenmektedir. Ancak maddenin 3'üncü fıkrasında bekçilere kamu düzeni ve güvenliğiyle alakalı yetkiler verilmektedir. Kamu düzeni ve güvenliği yetkisi hâlihazırda emniyet güçlerinde ve ilgili güvenlik birimlerinde iken bekçilere de bu yetkinin verilmesinin sakıncalı olacağını düşünmekteyiz. Kanunda belirtildiği gibi bekçiler genel kolluk kuvvetlerine yardımcı olarak istihdam edilmektedir. Eğer Türkiye'de iç güvenlikte bir zafiyet varsa, iç güvenlikte bir problem varsa mevcut olan polis kadrolarını güçlendirerek, polis sayısını artırarak bu sorunun çözüleceğinin daha mantıklı ve uygun olacağı kanaatindeyiz.
Yine bekçilerin çalışma saatlerine baktığımızda kanun maddesinde "...güneşin batış saatinden doğuş saatine kadar olan zaman dilimi..." deniliyor. Kış aylarında özellikle 16.30'da güneşin battığını, sabah sekize doğru güneşin doğduğunu dikkate alırsanız demek ki bekçiler, üç gün veya iki buçuk gün çalışmak durumunda kalacaktır. Burada bir eksiklik vardır, bunun da düzenlenmesi gerekmektedir.
Yine bekçilerimizin çalışma şartlarıyla birlikte anlaşılmaktadır ki haftada yetmiş beş saate varan bir çalışma mesaisi içerisinde olacaklardır. Bunların günümüzde polisler gibi yaptığı mesainin karşılığını alamama gibi bir durumla karşı karşıya gelmeleri de söz konusudur. Bu nedenlerle maddenin...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AYHAN EREL (Devamla) - Hepinizi saygıyla selamlıyorum.