| Konu: | Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 97 |
| Tarih: | 10.06.2020 |
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Değerli Milletvekilimiz Musa Farisoğulları nezdinde zindanlardaki tüm siyasi tutsakları selamlıyorum.
Yaşam hakkı her şeyin üstündedir ve o yüzden şuradan başlamak isterim sözlerime: Aytaç Ünsal yüz yirmi dokuz gündür açlık grevinde, Ebru Timtik yüz altmış gündür açlık grevinde. 2 avukat yüz elli dokuz yıl hukuksuzca cezaya çarptırıldılar 2 avukat olarak. Adalet açlığında insanlar ölmesin istiyoruz çünkü insanları öldürüyorsunuz. Ağzınızda çok sık kullandığınız bir laf var "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." diye, devleti bilemem ama insanları her gün öldürüyorsunuz.
Mustafa Koçak'ı öldürdünüz, İbrahim Gökçek'i öldürdünüz, Helin Bölek'i öldürdünüz; Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik yaşasın istiyoruz.
OYA ERONAT (Diyarbakır) - Aybüke öğretmeni kim öldürdü? Eren'i kim öldürdü?
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, burada bekçi yasasını konuşuyoruz. Türkiye'de bekçiye neden ihtiyaç var? Diyorsunuz ki: Asayiş için bekçiye ihtiyaç var. Peki, arkadaşlar, 1 doktora 500 hasta düşüyor, 1 hemşireye 415 hasta düşüyor, 1 polise 185 kişi düşüyor, 1 avukata 700 kişi düşüyor. Bu kadar çok güvenlikçi bir politika izliyorsunuz, bu kadar çok polis istihdam ediyorsunuz fakat size yetmiyor ve asayişin bozulduğunu söylüyorsunuz. Türkiye'yi yirmi yıldır yönetiyorsunuz, asayiş niye bozuk, Türkiye'de neden bu kadar çok şiddet var, bu kadar çok çatışma var, bu kadar çok sorun var, hesabını veremiyorsunuz. Daha çok bekçiyle bu sorunları çözemezsiniz. Türkiye'de insanlar her gün gelir uçurumunda en büyük şekilde adaletsizliğe maruz kalıyor. Zengini daha zengin yaptınız, yoksulu daha yoksul yaptınız; şimdi yoksulları susturmak için polis devletini güçlendirmek istiyorsunuz, bir de bekçileri çıkardınız.
Türkiye'de, evet, istihdama ihtiyaç var fakat mahalle bekçilerini istihdam etmenize ihtiyaç yok, mahallelerimizde bekçiye ihtiyaç yok. Mahallelerimizde neye ihtiyaç var biliyor musunuz? Mahallelerimizde mahalle kreşlerine ihtiyaç var. Eğer birilerini istihdam etmek istiyorsak o zaman kreşler açalım ve burada kadınları istihdam edelim, erkekleri istihdam edelim, yurttaşlarımızı istihdam edelim; kamusal hizmetleri artıralım, kamu hizmetlerinde işsizleri istihdam edelim. Ama Türkiye'de halka daha çok faşizm uygulamak için, paramiliter bir güç olarak AKP'nin arka bahçesini kollamak için bekçilere hiç ihtiyaç yok.
Türkiye'de güvenceli politikalarla her gün, gerçekten çok ağır demokratik suçlar işliyorsunuz, demokrasiyi tahrip ediyorsunuz. Oysa herkesin güvenceye ihtiyacı var, güvenceli bir toplumda yaşamaya ihtiyacı var. Örneğin herkesin işe ihtiyacı var, herkesin ekmeğe, aşa ihtiyacı var, herkesin yaşam korkusu görmeden, bütün kadınların can korkusu görmeden yaşamaya ihtiyacı var. Bunları sağlayabiliyor musunuz? Hayır, bunları sağlayamıyorsunuz. Çalışma yaşamında büyük bir terör var, büyük bir şiddet var, sömürü var. İnsanlar eve ekmek götürmek için iş yerlerinde ölüyorlar bu ülkede ve sizin döneminizde en ağır iş cinayetleri işleniyor. Soma'yı hatırlayın, 301 maden işçisi bir günde yaşamını yitirdi ve siz ancak ailelerine tekme atmaktan başka bir şey yapmadınız. İşçiler her gün ölüyor ve bunu durdurmuyorsunuz. Bunun için çare arayalım, bunun için müfettişler istihdam edelim. Yapmamız gereken bu.
Siz Kirazlıyayla köylülerine polisi, askeri, bekçiyi göndermek istiyorsunuz çünkü onların tarlalarına, bahçelerine şirketlerin el koymasını istiyorsunuz.
Yine, Kaz Dağları'nda, uluslararası şirketlerin Kaz Dağları'nın o güzelim doğasını yağmalamasını, zehirlemesini istiyorsunuz, oraya giden doğa savunucularına şiddet uygulamak için bekçiye, polise, askere ihtiyaç duyuyorsunuz yani şiddette ihtiyaç duyuyorsunuz. Yani, güvenlik adı altında halkın toprağını, halkın tarlasını, bahçesini, halkın yaşam hakkını ihlal etmek istiyorsunuz, bunun için bekçiye ihtiyaç duyuyorsunuz.
Yine, Salihli Hacıbektaşlı köyünde jeotermal yapmak istiyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun efendim.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (Devamla) - Şirketlerle kaymakam eliyle, vali eliyle, kolluk eliyle el ele vermişsiniz, o tarlaları, onların yaşam alanlarını yağmalamaya gidiyorsunuz, halk sokağa çıktığı zaman, köylü sokağa çıktığı zaman faşizm uyguluyorsunuz, oraya polisleri ve ileride belki bekçileri yığmak istiyorsunuz. Bunlardan vazgeçmenizi istiyoruz.
Türkiye'de bekçilere ihtiyaç yok, Türkiye'de elektrik şirketlerinden, altın şirketlerinden ve jeotermal şirketlerinden, sömürü şirketlerinden kurtulmaya ihtiyaç var, Türkiye'nin eşitlikçi, özgür, adil bir yaşamı inşa etmeye ihtiyacı var. Ve Halkaların Demokratik Partisi olarak, bizim istediğimiz şey, güvenlikçi politikalardan uzak durmamız ve halklarımız için güvenceli bir Türkiye yaratmamız, herkesin kendini güvende hissettiği, hiçbir gün aç kalmayacağı, güvende hissedeceği bir Türkiye yaratmaktır, bunun için mücadeleye devam ediyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)