GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:97
Tarih:10.06.2020

RAFET ZEYBEK (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, ülkemiz çok ağır bir demokrasi ve adalet sorunu yaşıyor. Hepimiz biliriz, demokrasinin asla vazgeçilmezi olan kuvvetler ayrılığı, maalesef yok edilme noktasına gelmiştir. Yasama ve yargı, yürütmenin kontrolü altına sokulmuştur. Yine, hukuk devletinin olmazsa olmazı olan bağımsız yargı, maalesef bitirilmiş, yargı da yürütmenin kontrolü altına sokulmuştur. Artık Anayasa uygulanmıyor, yasalar uygulanmıyor; fiilî durumlara göre ülke yönetilir hâle gelmiştir. Bütün bunların yanında, çok vahim bir olaydan bahsedeceğim; kumpas. Dün uygulamaya sokulan kumpas, bugün aynı şekilde devam ettirilmektedir.

Değerli milletvekilleri, Ergenekon, Balyoz ve benzeri kumpas davalarını hepimiz biliyoruz. Biz o zaman "Bu davalar kumpastır hatta biz bu davaların avukatıyız." dedik. Siz de "Bu davalar, bu olaylar gerçektir, biz de bu davaların savcısıyız." dediniz. Sonra, kumpas olduğu ispatlandı, o zaman Başbakan olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan "Biz yanıldık, biz aldatıldık." dedi. Hatta "Allah'ım ve milletim bizi affetsin." dedi. Tabii, Allah affeder mi etmez mi bilmeyiz ama bu millet Recep Tayyip Erdoğan'ı affetmeyecek. (CHP sıralarından alkışlar) Çünkü o zaman o kumpas davalarını FETÖ'yle birlikte AK PARTİ iktidarı hazırladı. Onların kontrolü altında o davalar açıldı. Onca insan FETÖ ve AK PARTİ iktidarı tarafından yıllarca, aylarca cezaevinde yatırıldı; şimdi, FETÖ olayından sonra devam ediyor yine, asıl vahim olan da bu. Hadi, o zaman "Ya, bir terör örgütü, evet kumpas kurdu." dedik, siz de kabul ettiniz. Aynı kumpaslar bugün yine devam ediyor. Bakın, gazeteciler kumpaslarla tutuklanıyor, siyasiler kumpaslarla tutuklanıyor.

Değerli arkadaşlarım, eğer bir ülkede siz adaleti bitirirseniz, bilerek ve isteyerek kumpas kurarsa kendi vatanına, kendi milletine bir kumpas kurarsa yürütme, bu devletin geleceği tehlikededir. Bu devletin geleceğini tehlikeye atıyorsunuz siz. Hep kendiniz de söylüyorsunuz, eğer adalet yoksa devlet yoktur. Siz şimdi, bunca kumpastan sonra, Türkiye'de hâlâ bağımsız yargı var, adalet dağıtılıyor diyebiliyor musunuz? Vatandaş diyemiyor. Bakın, yüzde 20'lere düşmüş güven yargıya, siz hâlâ hiç sıkılmadan "Bağımsız yargının kararlarını uyguluyoruz." diyorsunuz. Hangi yargı bağımsızlığı? Yargı, Cumhurbaşkanının gözüne bakıyor, sesine bakıyor, oradan gelen işarete bakıyor.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Sanki kendin anket mi yaptırdın, yüzde 20 bilmem ne diyorsun? Hangi ankete göre?

RAFET ZEYBEK (Devamla) - Yaptırdım.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Yazıklar olsun! Kendi niyetine göre söylüyorsun.

RAFET ZEYBEK (Devamla) - Sizin... Yargıtay Başkanınız dedi "Yüzde 30'lara düştü." diye.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Hadi oradan!

RAFET ZEYBEK (Devamla) - Sizden önce yüzde 70'lerdeydi, bitirdiniz yargıyı. (CHP sıralarından alkışlar) Devleti çökertiyorsunuz, devleti! Daha konuşuyorsunuz ya, Allah Allah! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - Hani yargı bağımsızdı? Kendine göre konuşuyorsun, kendi beynindekine göre konuşuyorsun oraya çıkıp.

RAFET ZEYBEK (Devamla) - Ben yıllarca o şeyde görev yapmıştım, o zaman diyordum: Bu FETÖ bu ülkenin geleceği için tehlike... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım efendim.

RAFET ZEYBEK (Devamla) - ...ve tehdittir dediğimde, bana "vatan haini" dediniz "vatan haini" (CHP sıralarından alkışlar) Şimdi kimmiş vatan haini, kimmiş? FETÖ'nün her istediğini yapan mı vatan haini, ona karşı gelenler mi vatan haini? Bunun önce hesabını verin, bunun hesabını verin. Batırdınız bu ülkenin yargısını, batırdınız.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)