GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:97
Tarih:10.06.2020

YAŞAR TÜZÜN (Bilecik) - Sayın başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Gecenin bu ilerleyen saatinde kanunun son konuşmacısı olarak bir genel değerlendirme de yapmak istiyorum.

Sevgili arkadaşlar, bugün çok sayıda hatip arkadaşımız, Türkiye'de gelinen noktadaki demokrasinin önemine değindi. Özellikle 27'nci Dönem AK PARTİ milletvekili arkadaşlarıma seslenmek istiyorum.

Bakınız, 22'nci Dönemde kampanya sürecinde her iki partinin Genel Başkanları yani o günkü Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal'la birlikte, AK PARTİ Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan televizyon kanallarına çıktığında, "Biz iktidar olduğumuzda, tek başına iktidar olduğumuzda dokunulmazlıkları kaldıracağız, kaldırmaya 80 milyonun huzurunda söz veriyoruz." dediniz. Dediniz mi? Dediler mi? Hatta ve hatta Cumhuriyet Halk Partisinden milletvekili olan aday arkadaşlarım notere gidip bizzat taahhütname imzaladılar. "Bizim iktidarımızda Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili olarak kürsü dokunulmazlığı hariç, tüm dokunulmazlıklar kalkacak." dediler. Dolayısıyla, sevgili arkadaşlarım, seçim bittikten sonra sözünde durmayan, sözünü yerine getirmeyen bir grupsunuz; öncelikle bu itirafı kabul ediniz. (CHP sıralarından alkışlar)

Bakınız, diğer bir yönüyle sizler inançlı, ibadetli arkadaşlarsınız, hepimiz öyleyiz, saygı duyuyoruz ama akşam yatağa yattığınızda, şöyle bir düşündüğünüzde bir ibadeti de Cumhuriyet Halk Partisi için gerçekleştiriniz. Bugün burada 27'nci Dönem milletvekili olarak sizler görev yapıyor iseniz Türkiye'de demokrasiye inanmış, demokrasinin varlığını sürdürmüş Cumhuriyet Halk Partisi sayesinde buradasınız.

RECEP ÖZEL (Isparta) - İbadet mi yapacağız senin yüzünden! Sen nasıl konuştun böyle ya!

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - O CHP'yle bu CHP'nin uzaktan yakından ilgisi yok!

YAŞAR TÜZÜN (Devamla) - Bir dakika, burada 22'nci Dönemden olan arkadaşlarım var, Sayın Recep Tayyip Erdoğan siyasi yasaklı olduğunda, milletvekili olmadığında biz Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak şöyle düşündük: "Bu ülkede halkın üçte 1 oyunu alan bir parti, Parlamentoda üçte 2 çoğunluk kurmuş ise o partinin Genel Başkanı aynı zamanda Başbakan olmalıdır." diyerek 4 maddelik Anayasa değişikliğini yaptık, 8 defa oy kullandık. Niçin kullandık? Demokrasiye olan inancımızdan kullandık. Dolayısıyla, sadece "demokrasi" adı altında Cumhuriyet Halk Partisini suçlayarak hiçbir yere gelemezsiniz değerli arkadaşlar. Bu gerçekleri, tarihî dokuyu bir kez daha huzurunuzda söylemek istedim.

Sevgili arkadaşlarım, gelelim kanuna; biz İçişleri Komisyonunda zaten Komisyon üyeleri olarak gerekeni söyledik. Bakınız, 19 maddelik bir kanun teklifi görüşüyoruz, tamamı 19 madde ve bunu temel kanun olarak Meclisin gündemine getiriyorsunuz. Temel kanun nedir? Toplumun temelini ilgilendiren, toplumun tamamını ilgilendiren bir kanundur yani bir Medeni Kanun gibi 80 milyonu ilgilendiren bir kanundur ama öyle bir âdet, gelenek hâline getirdiniz ki maalesef 19 maddelik bir kanunu dahi temel kanun olarak Meclisin gündemine getiriyorsunuz. Bu doğru değil, bu yanlıştan vazgeçmeniz için bir kez daha uyarıyorum.

Sevgili arkadaşlar, biz bu teklifin tamamına karşı değiliz. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak "bekçilik" müessesesine karşı değiliz ama söylemek istediklerimizi ne Komisyonda ne de Genel Kurulda anladınız. 1966'da kanun yapanlar -bakınız bu kanun 27 Temmuz 1966'da çıkmış- bugün bizim yaptığımızdan daha iyi tasarı ve teklif hazırlamışlar. Diyoruz ki Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi. Çarşı neresidir, mahalle neresidir? Bunun adını koymaktan niye âciziz. Bu teklife desek ki "gece bekçileri kanunu teklifi." Bunda ne sıkıntı var, ne sorun var?

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Sadece gece yapmayacaklar.

YAŞAR TÜZÜN (Devamla) - Yani, çarşı nedir, mahalle nedir? Bunu düzeltelim diyoruz, öneride bulunuyoruz, kabul etmiyorsunuz arkadaşlar.

Siz, aynı zamanda, bu teklifte en hassas bir bölümü kaçırıyorsunuz. Bakın, arkadaşlar, o da nedir biliyor musunuz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

YAŞAR TÜZÜN (Devamla) - Geçmişte, 1966'da bu kanunu hazırlayanlar "kolluk kuvvetinin yardımcı hizmet sınıfıdır" demişler. Yani, bir yardımcı hizmet. Şimdi, Jandarma gibi, Emniyet gibi yeni bir kolluk kuvveti kurmak istiyorsunuz ve bu teklife bu metni yerleştiriyorsunuz. Diyelim ki siz 30 bin bekçi aldınız, belki de bir 20 bin daha alacaksınız ama siz bu teklife "kolluk kuvveti" derseniz sizin belki de siyasi ömrünüz yetmeyecek ama yeni gelen hükûmet, yeni gelen partiler "kolluk kuvveti" adı altında belki de 500 bin bekçi alacak arkadaşlar. Dolayısıyla bu teklif metninde üçüncü bir kolluk kuvveti olarak geçmesinin son derece yanlış olduğunu belirtmek istiyorum. Yine Anayasa'ya aykırılıklarını arkadaşlarımız defalarca söyledi ama son olarak bir konuya daha değinmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

YAŞAR TÜZÜN (Devamla) - Burada İçişleri Bakanlığının çok değerli bürokratları var, Bakan yardımcısı var. Bakanı görmüyoruz işte, sadece bütçe görüşmelerinde görüyoruz, bir daha görme şansımız yok. Sevgili arkadaşlar, kamuoyunun gündeminde olan büyük bir toplumsal hareketlilik mi bekleniyor denilen bir konu var. Şimdi Bakanlığımızın açmış olduğu bir ihale var. İhalede, tarihleri de var, efendim 100 bin adet biber gazı, efendim 40 bin adet el bombası, 1 milyon adet plastik mermi... Bakanlığın 15 Haziran-25 Haziran arasında da böyle bir ihale ilanı var. Şimdi, gerçekten milletvekili olarak ve bir yurttaş olarak merak ediyorum: Böyle bir ihaleye niçin ihtiyaç duyulmuştur? "Yoksa önümüzdeki süreçte bu ülkede böyle bir toplumsal hareketlilik mi bekleniyor?" diye sormadan geçemeyeceğim.

Kanunun, özellikle bekçi kardeşlerimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.(CHP sıralarından alkışlar)