GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Atatürk'ün Amasya'ya gelişinin ve Amasya Tamimi'nin 101'nci yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:98
Tarih:11.06.2020

MUSTAFA LEVENT KARAHOCAGİL (Amasya) - Sayın Başkan, saygıdeğer Genel Kurul; sizleri sevgi, saygı, muhabbetle selamlıyorum.

Bugünkü ve bundan sonraki tüm Genel Kurul toplantılarımızın hayırlı olmasını, hayırlara vesile olmasını Yüce Rabb'imden niyaz ediyorum.

Değerli milletvekilleri, Mustafa Kemal Atatürk ve beraberindekiler, bundan tam yüz bir yıl önce, hür yaşamış milletimizin esarete zorlandığı, vatanının elinden alınmaya çalışıldığı bir dönemde, Millî Mücadele'yi başlatmak amacıyla 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. Samsun ve Havza'daki çalışmalarını bitirerek Amasyalıların yoğun daveti üzerine 12 Haziran 1919 tarihinde Amasya'mıza geldi. Mustafa Kemal Atatürk'ü Amasya'da karşılayan heyetin başında yer alan Müftü Hacı Hafız Tevfik Efendi "Paşam, bütün Amasya emrinizdedir, gazanız mübarek olsun." diyerek Amasya halkının Mustafa Kemal Paşa'nın yanında yer aldıklarını kısa ve özlü bir şekilde ifade ediyordu. Amasya bu bakımdan Mustafa Kemal Paşa'nın Millî Mücadele'de halkın tam desteğini aldığı önemli bir şehirdir. 12 Haziranda geldiği Amasya'dan 26 Haziran 1919 sabahı ayrılan Mustafa Kemal Paşa, 21 Haziranı 22 Hazirana bağlayan gece Türkiye Cumhuriyeti'nin doğum belgesi olan Amasya Tamimi'ni hazırlamıştır. Bu tamimle "Vatanın bütünlüğü, milletin istiklali tehlikededir." uyarısıyla "Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." inanç ve kararlılığı tüm dünyaya ilan edilmiş, milleti için yaşayan Mustafa Kemal Paşa'nın milletiyle kucaklaşması, milletiyle bütünleşmesi sağlanmıştır.

Millî Mücadele'nin ilk siyasi ve askerî kararlarının alındığı bir şehrin milletvekili olmanın gururuyla bu kutlu mücadeleyi başlatan ve zaferle taçlandıran başta Gazi Mustafa Kemal Paşa olmak üzere, bütün Kurtuluş Mücadelesi önderlerinin, şehit ve gazilerimizin aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum. Millî Mücadele'yi hazırlayan gerekçeleri içinde özümseyen ve bu yolda bütün değerleriyle ortaya çıkan Amasya, cumhuriyetin kurulmasına kadar uzanan meşakkatli yola ilk katılan şehirdir. Bu itibarla övünç duymak, onurlanmak en fazla Amasyalıların hakkıdır; biz onur duyuyoruz. Bu onuru bizden öncekiler yaşadığı gibi bizlere de yaşattılar, bizler de çocuklarımıza ve gelecek nesillerimize aktararak yaşatacağız.

Her ilin tarihine yazılan önemli günler vardır. Bu tarihler ilin sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik yönünü öne çıkarır. Bazı tarihler vardır ki o ilin ismiyle bütünleşir. Amasya için bu tarih sayıdan öte sıfat olur, tarihin tarih olarak kayıtlara geçirilişinde satır başı olur. 12 Haziran 1919 gibi altı kalın çizgilerle belirlenebilecek bir başka tarih kayıtlarda yoktur. Belki de bu tarihin diğerlerinin önüne geçmesi, kendiliğinden değil de tarihimizin şeklini belirleyişindeki özelliğinden kaynaklanmaktadır. Bu tarih bir milletin yeniden doğuşu, bir devletin kuruluşuna kadar uzanan bir galeridir. Amasya'nın tarihî olaylar karşısında üstlendiği sayısız misyonu olmuştur.

Hatırlanacağı gibi, Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid ile Moğol İmparatoru Timur Han'ın 1402'deki tutuştukları ve tarihimize Ankara Meydan Savaşı diye geçen büyük kapışma cihan devletini sarsmıştı. Devlet parçalanmış, Osmanlı şehzadeleri arasında baş gösteren ayrışma Fetret Dönemi'ni yaşatmıştı. Osmanlı birliğini yeniden sağlayabilmek için Amasya'ya davet edilen Çelebi Mehmet, Cülüs Tepe'den Amasyalıların coşkun tezahüratı eşliğinde karşılanmıştı. Bu davetle dağılmakta olan Osmanlı Devleti'nin ikinci defa kuruluşu yine bu topraklar üzerinde olmuştu.

Neden bu açıklamaya ihtiyaç duydum? Bu tarihten beş yüz yıl sonra bir 12 Haziran günü yine aynı yerde Mustafa Kemal Paşa'nın karşılanmasının ardından gelen olaylarda benzerlikler vardır. Zayıf düşen bir devletin yeniden ayağa kaldırılmasında Amasyalıların geleceği hissetmeleri vardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MUSTAFA LEVENT KARAHOCAGİL (Devamla) - Amasya'daki Cülüs Tepe, her iki olayın, her iki varoluş heyecanının bire bir şahididir. Yeni devletlerin kurulmasına şahit olan Amasyalılar tarihten gelen bu geleneği bir kere daha yaşamışlardır. Osmanlı'nın ikinci defa kuruluşuna zemin ve imkân hazırlayan Amasyalılar yeni Türk Devleti'nin, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna zemin hazırlayacak olan o ünlü bağımsızlık beyannamesinin ilanına da bu topraklar üzerinde şahit olmuşlardır.

Tarihte "şehzadeler şehri" olarak bilinen Amasya'nın, Anadolu'nun şanlı direnişine başlanacak yer olarak seçilmesi tam isabet idi. Çünkü Amasya'da yedi bin beş yüz yıllık tarihî bir birikim vardı, bilim vardı, sanat vardı, coşku vardı ve sözün özü, aranılan özelliklerin tümü vardı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun efendim.

MUSTAFA LEVENT KARAHOCAGİL (Devamla) - Bu nedenle Mustafa Kemal gibi attığı her adımı ölçerek, biçerek, cesaret ve bilinçle atan bir önderin Amasya'yı bilerek seçtiğine tüm kalbimle inanıyorum. 12 Haziran 1919'da Mustafa Kemal ve arkadaşlarının gelişiyle başlayan çalışmalar semeresini vermiş, 22 Haziran 1919'da Türkiye Cumhuriyeti'nin doğum belgesi olarak gururla ve onurla anlattığımız, demokrasinin tam tanımı olan "Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." ifadesinin yer aldığı Amasya Tamimi burada imzalanmıştır. Birileri tarafından "hasta adam" diye tanımlanan bir milletin, 22 Haziran 1919 sabahı bütün dünyaya karşı sesini yükselttiği günde bir cümle daha Amasya'nın kayalıklarında dalga dalga yayılmıştı: "Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." Tek cümle, tek hedef; işte, kurtuluşun şekil ve detaylarının çizildiği belde. Devletlerin yıkılıp devletlerin kurulduğu bu topraklarda yeni bir bağımsızlık meşalesinin kıvılcımlarının çakıldığı il olma özelliği burada gizlidir. Bunun için "Amasya ve 12 Haziran" adı altın harflerle, silinmemek üzere tarihimize yazılmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA LEVENT KARAHOCAGİL (Devamla) - Bu inançla ve onurla ruhunu gönlümüzde, sorumluluğunu omuzlarımızda taşıdığımız Türkiye Cumhuriyeti'mizin doğduğu bu kentte görev yapmanın onuruyla nice yüz yıllar diliyorum.

Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına, cumhuriyet için can veren şehitlerimize, gazilerimize ve cumhuriyet yolunda emeği geçen herkese bir kez daha minnet ve şükranlarımı sunuyorum. (AK PARTİ ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)