| Konu: | Rekabetin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 98 |
| Tarih: | 11.06.2020 |
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, ben de teklifin 1'inci maddesi üzerine söz aldım. Sizleri saygıyla selamlıyorum.
Benim üzerine söz aldığım maddede, rekabetin korunması hakkındaki mevcut kanunumuzun 5'inci maddesinde bir değişiklik yapılıyor. Maddeyle, Avrupa Birliği kriterlerine uyum alanında yapılan yine bir düzenleme olarak getiriliyor. Yapılan bu değişiklikte teşebbüsler kanunun 4'üncü ve 5'inci maddelerinde açıkça sayılan muafiyet şartlarını taşıdıkları takdirde, Rekabet Kurumunun onay şartı olmadan kurulca yayımlanan grup muafiyeti kararları hakkında kendi değerlendirmeleriyle muafiyet kararı alabilecekler. Yine, talep eden teşebbüsler tabii ki Rekabet Kurumuna da başvuru yapabilecekler. Ancak kurul tarafından muafiyet verilmesine ilişkin açık bir ifadeye yer verilmemiş. Biz burada "tespit" ifadesiyle sorunlar, sıkıntılar yaşayacağımızı, "karara bağlanması" ifadesinin kullanılmasını, yine önergemizde de belirttiğimiz gibi kurumun kendisine yapılan başvuruları en geç üç ay içerisinde sonuçlandırmasını teklif ediyoruz ve takdirlerinize sunuyoruz.
Geneliyle ilgili ve doğal olarak, Avrupa Birliği uyum süreciyle ilgili de görüşlerimi paylaşmak istiyorum sizlerle: Bu teklif metninin gerekçesini oluşturan ve birçok hatibin de üzerine vurgu yaptığı Avrupa Birliği müktesebatına, hukuksal mevzuatına uyum düzenlemelerinin yer aldığı bu teklifin benim de üyesi olduğum Avrupa Birliği Uyum Komisyonuna tali komisyon olarak sevk edilmemiş olmasını açıkçası muazzam bir eksiklik olarak görüyorum. Tali komisyonların görüş raporu sunma durumları konusunda, bu konuda da Meclis Başkanlığına bir soru önergesi vermiştim. Komisyonda da belirtmiştim, bu verileri sizlerle de paylaşmak istiyorum: Değerli milletvekilleri, 27'nci Dönemde, 11 Mart tarihine kadar 2.691 kanun teklifinin 1.984'ü tali komisyonlara havale edilmiş ancak bu 1.984 kanundan sadece 2 kanunla ilgili bir komisyondan görüş alınmış. Görüldüğü gibi, bu veriler de gösteriyor ki son dönemde ihtisaslaşma ve ihtisas komisyonlarının etkin çalıştırılmaması sonucunda maalesef nitelikli yasama yapma sürecinin yok sayıldığına şahit oluyoruz.
Teklife baktığımızda temel gerekçe "Avrupa Birliğine uyum." olarak belirtildi ancak 16 maddenin sadece 4 veya 5 maddesi rekabet hukukunun Avrupa Birliği mevzuatına uyumuyla ilgili -ki onları da hâlâ tartışıyoruz, sorunlu ve eksik- geriye kalan maddeler ise kurumun kadrolarıyla ilgili düzenlemeler. Getirilen bu rapor -birçok hatibin de belirttiği gibi, ülke raporlarında belirtilen- rekabet hukukumuzdaki eksiklikler ve özellikle de düzenleyici ve denetleyici bir kurum olan Rekabet Kurumunun bağımsızlığı ve özerkliğiyle ilgili bu temel sorunu çözmekten çok uzak. Komisyonda bu konudaki uyarılarımızı dile getirdik maalesef dikkate alınmadı. Bunun da ötesinde Avrupa Birliğine uyum amacıyla getirilen bu maddeler açıkçası Avrupa Birliği mevzuatıyla da -az evvel de tartıştığımız gibi- uymak yanında bazı çelişkileri de beraberinde getirmekte. İşte, madde 3'ü tartıştık; rekabete aykırı eylemlerde yapısal tedbirler alma yetkisi. Burada gerçekten teşebbüslerin mal varlıklarına, ortaklık paylarına el koyma yetkisi getiriliyor; bu Avrupa Birliği mevzuatında böyle bir düzenleme yok. Ayrıca bizim Anayasa'mıza aykırılığını da tartışıyoruz bunun, yani bunu tartışmak dahi gerçekten ciddi bir geriye gidiş olarak gözüküyor. Teklif sahibi Sayın Bakan, Sayın Tüfenkci "Avrupa Birliğinde bundan daha ileride uygulamalar var." dedi. Ama değerli milletvekilleri, Avrupa Birliğinde, hiçbir Avrupa Birliği ülkesinde bir kişi özerk ve bağımsız bir kurumun yapısını, başkanını belirlemiyor; bir kişi bir kuruma talimat vermiyor. Böyle bir durumla karşı karşıyayken böyle bir düzenleme muazzam kaygıları da beraberinde getiriyor.
Madde 4'ü Sayın Komisyon Başkanıyla da müzakere ediyoruz, konuştuk az evvel de. Avrupa Birliği mevzuatında daha teknik ve daha detaylı düzenlemelerle uyumlaştırma yapmamız gerekiyor. Yani dijital verilerin güvenceye alınması, ticari sırlar, yatırım ve ekonomi ortamında hukuka güven ve güvence, ticari sırların güvence altında olması önemli bir düzenlemedir. Bu "her türlü" kavramının bir düzenlemeye ihtiyacı var.
Diğer bir konu, devlet destekleri. Gerçekten Avrupa Birliği -birçok hatip söyledi- mevzuatı, rekabet hukuku devleti bir özel sektör olarak görüyor ve bizim mevzuatımız da devletin her türlü desteğini, özelleştirmelerini, ihalelerinin de incelenmesini ve denetlenmesini isteyen bir mekanizma istiyor bizden. İlerleme raporları bize böyle bir yükümlülük vermişken, biz de Avrupa Birliğiyle uyumlaştırılan bir rekabet yasası yapıyorken böyle bir düzenleme eksik. Bunun mutlaka bu kanun teklifi içerisinde yer alması yani devlet desteklerini inceleyen, izleyen ve denetleyen bir düzenlemenin mutlaka bu kanun teklifinde olması gerekiyordu.
Açıkçası, değerli milletvekilleri, en temel ama en ciddi sorun elbette Rekabet Kurumunun özerkliği ve bağımsızlığı sorunu. Bununla ilgili, gerçekten, Avrupa Birliği bizi şiddetle uyarıyor...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) - Çok özür dileyerek...
BAŞKAN - Tamamlayalım efendim.
SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
...burada bizi özellikle uyarıyor, liyakate ve uzmanlığa dayalı farklı kurumsal deneyimlerin güvence altına alındığı bir kurumsal yapı kurmamızı istiyor. Bu sorun hâlâ ortada duruyorken diğer düzenlemeler, açıkçası, bir anlam ifade etmiyor çünkü bizde kurulun üyeleri doğrudan partili Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor, bu da siyasi kadrolaşma ve kurumun bağımsızlığının ve özerkliğinin ortada olmadığını açıkça gösteriyor bize.
Kanun teklifinde birçok kadro düzenlemesi var; bu kadro düzenlemeleri bu sorunları, çözüm getirmediği gibi, daha çok arttıracak.
Sonuç olarak şunu söyleyebilirim: Avrupa Birliğine üyelik müzakerelerinde bir ilerleme kaydetmek için bu şekilde kısmi, eksik, sorunlu yasaların maalesef bir karşılığı yok değerli milletvekilleri.
Başta rekabet hukukunun da önemli bir parçası olduğu gümrük birliğinin güncellenmesini ve üyelik sürecimizde bir aşama kaydetmek istiyorsak Avrupa Birliğiyle ilgili hepimizin bildiği temel sorun alanlarımız olan "güçler ayrılığı" ilkesi, "hukukun üstünlüğü" "tarafsız ve bağımsız bir yargı" ve en önemlisi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyursunlar.
SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) - ...bağımsız işleyen -ki bu yasa teklifinin de aslında konusu bu- özerk, kurumsal yapıların varlığı, işleyişi konularında kapsamlı düzenlemeler yapmak ve en önemlisi, uygulamak olmalıdır. Bizim temel sorumluluğumuz bu olmalıydı ancak özerk ve bağımsız, düzenleyici ve denetleyici, güçlü bir rekabet kurumu oluşturulmadan Avrupa Birliği nezdinde bu düzenlemenin maalesef bir karşılığı olmayacağı uyarısında ben ve grubumuz tekrar bulunuyoruz.
Hepinizi sabrınız için saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)