GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Rekabetin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:98
Tarih:11.06.2020

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 215 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesiyle ilgili olarak İYİ PARTİ Grubumuzun vermiş olduğu önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Bu maddeyle, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 31'inci maddesinde yer alan, başkanlık hizmetlerinin yürütülmesinde, başkana yardımcı olmak amacıyla görevlendirilen başkan yardımcılığı sayısı 2'den 3'e çıkarılmaktadır. Bizim için de bir sakıncası yoktur.

Değerli milletvekilleri, bu kanun teklifiyle Avrupa Birliği mevzuatının Türk rekabet hukuku mevzuatına kazandırılması ön görülmüştür ancak kanun teklifinin alt komisyon olarak Avrupa Birliği Uyum Komisyonunda görüşülmemesi yanlış olmuştur. Maalesef bu yanlışlar sürekli yapılmaktadır.

Değerli milletvekilleri, rekabet piyasa ekonomisinin gereğidir. Serbest rekabete dayalı bir ekonomi, hem kaynakların etkin kullanımını sağlar hem de rakip malların fiyatlarının düşmesine, pazarda daha büyük paya sahip olmak isteyen işletmelerin kalitelerini artırmalarına yol açar. Mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici uygulamaları ve piyasaya hâkim olan teşebbüslerin bu hâkimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli, adil ve şeffaf düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamak Rekabet Kurumunun görevleri arasındadır.

Değerli milletvekilleri, Rekabet Kurumunun ne kadar önemli olduğunu anlatmak, ithal ürünler ile yerli ürünlerin rekabetiyle ilgili olarak birçoğunuzun bildiği bir tipik örnek vermek istiyorum: 1950'li yılların başında Amerika'nın yönlendirmesiyle sulu tarıma yönelen Türkiye'de, ihtiyaç duyulan pistonlu motor ve su pompası ikilisinden oluşan motopomplar ithal ediliyordu. 1954 yılında yerli motopompların imalatı gündeme geldi. O yıllarda İstanbul Teknik Üniversitesi Motorlar Enstitüsünde akademisyen olan, Almanya'da eğitim görmüş, Deutz Fabrikasında araştırmacı mühendis olarak çalışmış olan Erbakan, 5 ila 15 beygir gücü arasında tek ya da çift silindirli dizel motorlar ile pompalar üretmek için bir proje ve plan hazırlamış, hükûmetin sağladığı 1 milyon 300 bin dolarlık krediyle 1956 yılında 300 ortaklı Gümüş Motor Fabrikasını kurmuştur. Erbakan adıyla bütünleşen Gümüş Motor, Türkiye'nin ilk yerli motor fabrikası olmuştur. Gümüş Motor, 1960 yılında üretime geçti ve o gün için piyasada 7 bin TL'ye satılan ithal motopompların yerlisini 5 bin TL'den satmaya başladı. Başarıyı yakalayan Gümüş Motor ithalatçıların ve yabancı firmaların hedefi hâline geldi. İthal motopompların fiyatları hemen 4 bin TL'ye düşürüldü, rekabet edebilmek için Gümüş Motor fiyatını 3.500 TL'ye çekti. İthal motopomp camiası rekabet değil, Gümüş Motoru boğarak öldürmek istiyordu ve fiyatlarını 2.800 TL'ye düşürdü. Bu durum karşısında Gümüş Motor rekabeti kaybetti, hisseleri düşüşe geçti. İşte 1960-1963 arası Gümüş Motor öyküsü Batı'nın Türkiye'de yerli motor yapılmasına fırsat tanımak istemediğinin, rakip tanımadığının, ülkemizi pazar olarak görmek istediğinin güzel bir örneğidir. Gümüş Motorun adı da daha sonra Pancar Motora dönüştü ama o da yaşayamayacaktı. Türkiye'nin yerli sanayi potansiyeli görmezden gelindi, vizyonsuzlukla, sorumsuzlukla sahip çıkılmadı, ehliyetsiz yönetimler sonucu 1990'larda artan zarar süreci 2000 yılında fabrikanın kapanmasıyla noktalandı. Bu örnekleri çoğaltmamız mümkündür.

Değerli milletvekilleri, bu anlattıklarımla söylemek istediğim şey, Rekabet Kurumu gibi bir kurumun gerekliliğine işaret etmektir. Rekabet Kurumu, 1994 yılında çıkarılan kanun gereği 1997'de kurulmuş, ilk önce 11 üyeden oluşurken daha sonra üye sayısı 7'ye indirilmiş ve 2018 yılından itibaren de kurum üyelerinin tamamı Cumhurbaşkanı tarafından atanmaya başlanmıştır. Bu kanun teklifinin esas ruhunun tekelleşmeyi engellemek olduğu söylense de partili Cumhurbaşkanlığı sistemiyle kurum üyelerinin atamaları tekelleşmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, bu tür kurumların bağımsız olması gerekir. Rekabet Kurumu da öyle olmalıdır. Hiçbir organ, makam, merci ve kişi Kurumun kararlarını etkilemek amacıyla emir ve talimatlar vermemelidir. Olması gereken budur.

Son olarak diyorum ki üretiyorsanız rekabet edersiniz, istihdam yaratırsınız, aksi takdirde sadece pazar olursunuz. Piyasalarda yer alabilmek için sadece bilgi ve teknoloji değil, aynı zamanda rekabetçi, yerli ve millî kafa yapısına sahip olmak gerekir diyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)