GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:101
Tarih:17.06.2020

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Efendim, hak teslimi kadar mübarek kavram yok. Hakkı teslim edelim ki burada hakikaten yapılan düzenlemeye dönük tenvir edici, aydınlatıcı ifadeler, tarifler, tanımlar geliştirildi. Efendim, bu bağlamda Cumhur İttifakı'mızı ifade eden esaslı 2 vatansever, kanuni düzenlemelerin künhüne varmış bir şekilde tarif geliştirdiler, anlattılar. Mustafa Kalaycı Bey'e, İsmail Aksu Bey'e çok çok teşekkür ediyorum. Hakikaten, yaptığımız çalışmaların tamamını ayrıntısıyla burada kayda geçtiler.

Ben, söz almışken bir hususun altını çizmek istiyorum arkadaşlar. Medeniyetimizin çok özel öğretileri var bize. Ara ara aforizmalar şeklinde geçmiştir, zihin haritamızı şekillendirmiştir bunlar. Bunlardan bir tanesi çok mühimdir, şu zemini tarif açısından da hakikaten çok değerlidir. Deniyor ki: "Tamamı yapılmayan ya da yapılamayan şey bu sebeple terk edilmez, elden gelen mutlaka yapılır." Bu bir tekdir, bu bir uyarıdır. İşte bu uyarıyı biz kanuni düzenlemelere teşmil ediyoruz. Efendim "torba" kavramıyla yer yer muaheze ettiğimiz; efendim, düşük göstermeye çalıştığımız çalışmalara lütfen bu zaviyeden de bakalım. Çünkü "torba" evvel emirde bir rastgelelik çağrışımı yapıyor. "Torba" gölgeleyen bir kavram, öyle bir anlayışı açığa çıkarıyor; oysa çok ciddi, çok değerli çabalar, gayretler konuyor. Kim koyuyor bunu? Bütün milletvekili arkadaşlarımız koyuyor. Öyleyse kendimizi inkâr edici bir pozisyona zinhar düşmemek lazım. Biz milletten aldığımız yetkiyle özel çalışmalar yapıyoruz. "Torba" diye tarif edilenleri biz şu şekilde izah etmeye çalışıyoruz: Yasaları zaman zaman hem vakte, zamana adapte etmek hem senkronize etmek gibi bir gayret koyuyoruz. Bir başkası, ortaya çıkan yeni ihtiyaçlara cevap vermeye çalışıyoruz. Ve dahi zamanla hasıl olan eksiklikleri, noksanlıkları gideriyoruz; daha mühimi, küresel boyuttaki çağın yaklaşımlarına uymaya gayret ediyoruz. Öyleyse biz saygıda kusur etmeyi zül kabul ettiğimiz yasaları torbaya sokmuyor, milletin huzuruna sunuyoruz. Amacımız bütünüyle budur.

Ve şimdi yaptığımız çalışmalar, arkadaşlar, 27 maddeden müteşekkil, tamamı milletimizin ihtiyaçlarına mebni, ihtiyaçlarını giderici çalışmalar. Buradaki bütün arkadaşlarımız hem Plan ve Bütçe Komisyonunda katkı sunarak buna muttali oldular hem de şu süreçten sonra hep beraber madde madde görüyoruz bunları. Karşılıksız çekten finans sektörünün ihtiyaçlarına, depremzedelerden efendim, yurt dışındaki Türklerin maaşlarındaki sıkıntılı hâli izale etmeye varıncaya kadar. Öyleyse bu zaviyeden bakalım ve ara ara da maddelerin içerisinde kanunen bir uyumu gerektiren ve mutlaka yapılması gereken maddeler var. Mesela 1'inci madde bunu havidir, bunu içermektedir. Vakıflar Bankası, Vakıf Gayrimenkul Ortaklığı... Hazineye Vakıflar Bankası devredildikten sonra mecburen böyle bir düzenlemenin yapılması lazım yani Ziraat Bankasının, Halkbank'ın, Emlak Bankasının tabi olduğu hâl mutlaka Vakıflara da uygulanmalıydı, bundan dolayıdır yapılan.

Bir başkası, depremle ilgili olan... Deprem hayatımızın bir parçası ama bir vakıa daha var ki arkadaşlar, insanlarımız deprem sigortasına çok da duyarlı değiller. Orta yerde de yaşanmış bir hadise var, izale edilmesi gereken bir noksan var, bunu ne yaparız? Bunu ancak burada kanuni düzenlemelerle giderebiliriz. İşte, depremzedelere yardım maksatlı yaptığımız kanun maddesi bunu içermektedir.

Efendim, ben özellikle 4'üncü maddeye vurgu yapmak istiyorum. Sayın Hamzaçebi Plan ve Bütçe Komisyonunda tafsilata girerek aydınlanmamızı da sağlayarak bir takım izahlar getirdi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

İBRAHİM AYDEMİR (Devamla) - Bu madde -ben vaktim yetmediği için çok detaya girmeyeceğim- devleti ifade eden, devletin gücünü, muhkemliğini açığa çıkaracak bir maddedir, yapılan çalışma budur. Bankaların sermaye yapısını güçlü kılmak için yapılmıştır ve süreç içerisinde ihtiyaç hasıl olan, efendim, vatandaşın taleplerini karşılama maksatlıdır bu; ayrıntılı teknik izahları vardır, vakit olsaydı onlara da girerdik.

Arkadaşlar, bir şeye vurgu yapmak istiyorum, müsaadenizle Değerli Başkanım. Elbette ki bu çalışmaya dönük bütün tenkitlere eyvallah. Bütün aydınlatmalara çok teşekkür ediyorum, müteşekkiriz. Ancak çalışmaların dışında kürsüye gelip konuşanlar da oldu; dahasını söyleyeyim, Ayasofya'ya dönük vurguları olanlar oldu; bunlardan kulak tırmalayan, can sıkanları burada gördük, şahit olduk. Ben ak kadro adına ve burada Cumhur İttifakını ifade eden kardeşlerim adına çok net bir şey söylüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Sıkıştınız siyasette...

İBRAHİM AYDEMİR (Devamla) - Ayasofya bu milletin yüreğini ifade ediyor. Ayasofya bizim rüyalarımız, hülyalarımız, bizim hakikatimiz; öyleyse onun hayata geçmesi olmazsa olmazımızdır. Ve bizim hep terennüm ettiğimiz, hep altını çizdiğimiz, Ayasofya'da bir gün sabah namazı kılmadan ölürsem ona yanarım, terennümüyle hayatımız geçmiştir. Hayata geçireceğiz.

Hepinize çok teşekkür ediyorum, saygı sunuyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)