| Konu: | Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 101 |
| Tarih: | 17.06.2020 |
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 217 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesi üzerinde İYİ PARTİ Grubumuzun vermiş olduğu önerge üzerine söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Bu maddeyle, 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanması Hakkında Kanun'a geçici madde eklenerek kamulaştırmayla ilgili iptal davalarında takip edilecek yöntem belirlenmektedir.
Değerli milletvekilleri, tarihî ve kültürel taşınmaz varlıklarımız sadece geçmişten bize kalan miras değil, gelecek nesillerimize ulaştırmamız gereken emanetlerdir. Bu emanetlerin korunması, ayakta tutulması, gelecek kuşaklara doğru şekilde aktarılması çok önemlidir.
Değerli milletvekilleri, binlerce yıl ayakta kalmış ve yıpranmış eserlerimizin kendi dönemine uygun şekilde restore edilmesi, tarih bilincinde olmanın gereğidir. Ancak görülen o dur ki, restorasyon çalışmaları acemi ellerde, liyakatsiz kişilerin gözetimi ve yönetiminde, tarihî mirasın değerinin farkında olmayan kurumlar ve sadece para kazanmak derdinde olan firmalar tarafından resmen katledilmektedir.
Size şimdi bazı örnekler göstereceğim bu restorasyonla ilgili. Bu, İstanbul Şile'de bulunan Ocaklı Ada Kalesi; yapılan restorasyonu görüyorsunuz.
1591 yılında İstanbul Beyoğlu Fındıklı'da Süheyl Bey tarafından yaptırılan, Mimar Sinan'a inşa ettirilen cami sekizgen köşeliyken şurada görüyorsunuz, en son camlı bir cami hâline getirilmiş, köşegen falan kalmamış.
Bir diğer örnek, 1844 yılında Fatih'te inşa edilen Mesnevihane Camisi. Tuğladan oluşan bu cami, daha sonra tamamen sıvanmış, betonarme olmuş, rengi de değiştirilmiş, bu hâle getirilmiş.
Bir diğer örnek, Çanakkale'de bulunan Apollon Tapınağı. Bu restorasyon sırasında mermer tozu yüklü tonlarca ağırlıktaki tır tapınağın üzerine çıkarılmış, burada görüyorsunuz.
Bir de son örneğim var, o da benim seçim bölgem Gaziantep'ten. Bu resimde gördüğünüz yer, Araban ilçesinde Roma dönemine ait Septimius Severus Köprüsü. 2015 yılında restorasyona başlanıyor, 6 milyon TL harcanıyor ama maalesef şekil tamamen orijinalinden farklı.
Değerli milletvekilleri, gördüğünüz gibi yüzlerce hatta binlerce yıl ayakta kalmayı başarabilmiş tarihî eserler "restorasyon" adı altında âdeta kılık değiştirmiş. Restorasyon özen, beceri, emek, bilgi ve uzmanlık gerektiren bir alandır ve disiplinler arası bir çalışmayı gerektirir. Farklı meslek gruplarından birçok uzman söz konusu değerlerin korunması için beraber çalışmalıdır. Restorasyon farklı disiplinlerin iş birliğini gerektiren çok yönlü bir alandır.
Değerli milletvekilleri, doğru iş yapmanın tek yolu işi ehline vermektir. Sadece becerikli değil, aynı zamanda ahlaklı insanlar yetiştirmek durumundayız. Bu da ancak nitelikli eğitimle elde edilebilir. Bugün itibarıyla otuz yedi devlet ve yirmi beş vakıf üniversitesinin meslek yüksekokullarının restorasyon programına her yıl 3.370 öğrenci alınmaktadır. Çok ilginçtir, öğrenci başarı sıralaması 250 bininci ile 1 milyon 650 bininci arasındadır. Her programda olduğu gibi devlet üniversitelerinde kontenjan oldukça yüksektir. Burada da yanlış yapılmaktadır. Kalifiye ara eleman için kontenjanlar sınırlandırılmalı ve öğrencilerin uygulamalı eğitim alarak, hatta restorasyon yapan firmaların öğrencilere uygulama yaptırma zorunluluğu getirilerek nitelikli ara eleman yetiştirilmelidir.
Değerli milletvekilleri, tarihî ve kültürel değerlerimizin somut olanlarının yanı sıra sahip çıkılması gereken soyut kültürel miraslarımız var. Meddahlık, Mevlevi sema törenleri, âşıklık geleneği, Karagöz, Nevruz, yârenlik, sıra geceleri gibi geleneksel sohbet toplantıları, Alevi-Bektaşi ritüelleri gibi miraslarımıza sahip çıkılmalı ve halk oyunları da bu listenin içine dâhil ettirilerek yaşatılmaları geçmişimiz için bir gelecek olacaktır diyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)