GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:101
Tarih:17.06.2020

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan torba kanun teklifinin 6'ncı maddesi üzerine söz aldım, selamlarımı sunuyorum.

Bu madde, kanun teklifinin 4'üncü maddesinde yer alan faaliyet konularına ilişkin bankalarla müşteriler arasında işlemlerin bilişim veya elektronik haberleşme cihazları üzerinden gerçekleştirilmesine imkân verecek yöntemlerin belirlenmesiyle ilgilidir. Her ne kadar zorunlu bir uyarlama yapıldığı görülse de bu düzenleme yapılırken konunun taraflarının görüşü alınmadan, ihtisas komisyonlarında ayrıntılı bir değerlendirme yapılmadan yasalaşmasını doğru bulmuyoruz.

Değerli milletvekilleri, biz, burada kanun tekliflerini görüşür gibi yapıyoruz, aslında görüştüğümüz bir şey yok; torbaya doldurulan maddeler biz ne konuşursak konuşalım buradan geçip gidiyor. Nerede hazırlandığı ve hangi amaca hizmet ettiği iktidar parti milletvekillerinin çoğunluğu tarafından bile bilinmeyen bir durum söz konusudur. Burada görüşmeler devam ederken yapılan yoklamaların neredeyse hiç birinde çoğunluğun olmadığını, verilen arada milletvekillerinin telefonlarla çağrılarak çoğunluğun zorlanarak sağlandığını görmekteyiz. Bu isteksizliğin sistemin tıkanmasından, devlet kurumlarında ciddiyetin zayıflamasından kaynaklandığını düşünüyoruz. Yakın zamanlara kadar, kanunlarda en küçük bir madde değişikliği yapılması için aylarca hatta bazen yıllarca süren araştırma, inceleme ve çalışmalar yapıldığı hâlde AKP hükûmetleri, ülke yönetimini ele aldıktan sonra hızla yaptığı düzenlemelerle devletin işleyen çarklarını bozmaya başladı. Öncelikle, kamu harcama sisteminde kontrol mekanizmaları gevşetildi, devlet harcamalarında verimliliği düşüren, usulsüzlük ve yolsuzluklara zemin hazırlayan bir yapı oluşturuldu. Teftiş yetkileri kaldırıldı, iç denetim kurulları zayıflatıldı; harcamaların denetlenmesi ve yasalara uygun yürütülmesinin imkânı kalmadı. Bu arada Sayıştaya geniş bir denetleme alanı sağlandığı izlenimi verilmiş olsa da gerçekte Sayıştay, fonksiyonlarını yerine getiremez hâle sokulmuştur.

Değerli milletvekilleri, devlet sisteminde yaratılmış olan bu başıboşluk ve kontrolsüzlük partili Cumhurbaşkanlığı sistemiyle tam bir kaosa dönüşmek üzeredir. Bunun bir sebebi de devletin kıymetini bilen, geleneksel yapıya hâkim olan ve devlete bağlı kadroların giderek azalması ve onların yerine sadece parti ve kişiye bağlı kadroların gelmesidir. Son atamalara dikkat edilecek olursa görülecektir ki asla uzmanlık, ihtisas, liyakat, beceri söz konusu değildir. Devlet bazı kişilere maaş kapısı olmakta, bazılarına 3'üncü, 4'üncü maaşlar sus payı olarak verilmekte, parti hizmeti yaptırılmaktadır. Bu yeni kadrolarla bürokratik çöküş gerçekleşmektedir hem de hepimizin gözünün önünde gerçekleşmektedir. Bu çöküşle meydana gelecek devlet tahribatını onarmak da çok zorlaşacaktır. Devlet yönetimi açısından son derece tehlikeli görülen bu olumsuzlukların ortadan kaldırılması için ülkeyi yönetmekte olan zihniyetin değişmesi şarttır. Makul sürede tedbirlerin alınabilmesi için ortak aklın hemen devreye girmesi gerekmektedir. İşte onun için, Genel Başkanımız Sayın Akşener "Memleket masasını" önermiştir. Gelin, o masanın etrafında acil tedbirleri hep beraber alalım ve devletin çöküşünü birlikte önleyelim.

Bu ısrarlarımıza kulak verilmesini bekliyor, Genel Kurula saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)