| Konu: | Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 101 |
| Tarih: | 17.06.2020 |
ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime Pençe-Kaplan Harekâtı'nda görev alan Mehmetçik'imize başarılar dileyerek başlamak istiyorum.
Türk demokratlık geleneğinin sembol ismi, ülkemizin kalkınmasında büyük emekleri olan 9'uncu Cumhurbaşkanımız merhum Sayın Süleyman Demirel'i vefatının 5'inci yıl dönümünde rahmet, saygı ve özlemle anıyorum.
Görüşmekte olduğumuz torba kanun teklifinin 7 maddesi bankalar ve müşterileri arasında yapılan mesafeli sözleşmelerin nasıl yapılacağını düzenlemeye çalışıyor.
Her geçen gün daha hızlı şekilde dijitalleşen dünya hem iş dünyasında hem de bireysel hayatımızda bilgiye erişimin kolaylaşmasından, işlem sürelerinin kısalmasına ve kırtasiye masraflarının azalmasına kadar pek çok avantaj sağlıyor.
Dijital bankacılığın ikinci evresi sayabileceğimiz mobil bankacığın da işlemlerde kullanılmasıyla, bu teknolojiyi kullanarak kolay işlem yapan vatandaşlarımızın da sayısı arttı. Türkiye Bankalar Birliğinin Mart 2020 istatistiklerine göre dijital bankacılık müşteri sayısı 56 milyon kişiyken sadece mobil bankacılık kullanan kişi sayısı ise 44 milyon oldu. Pandemi öncesi ocak-mart arasında yapılan dijital işlemlerin tutarıysa 1,5 trilyon liraya kadar ulaştı. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, yapılan bu değişiklikler teknolojiyi sindirmek ve dijitalleşen dünyada kurumlarımızla yerimizi almak açısından önemli. Bunlar iyi yanları fakat bu dijital işlemler veri güvenliği ve dijital dolandırıcılık konusunda ciddi riskleri de beraberinde getiriyor. Mevcut riskleri en aza indirgemek ve vatandaşların mağduriyetini engellemek için ilgili kurumlara, dijital işlemlerin güvenliğinin sağlanmasından kamunun bilinçlendirilmesine kadar çeşitli görevler düşüyor. Çünkü sadece kanunu çıkartmak yetmez, bunun sağlıklı bir şekilde uygulanmasını sağlayacak yönetmeliklere ve düzenlemelere ve etkili bir dolandırıcılık önleme ve çözüm mekanizmasına da ihtiyaç var. Aksi takdirde, hız ve kolaylık diye yola çıkıp dolandırılmış ve mağdur edilmiş vatandaşlarımızla sıkça karşılaşırız.
Değerli milletvekilleri, bankacılık sistemimizin modernize olmasını konuşurken ekonomimizdeki çağ dışı bakışı da konuşmalıyız. Türkiye ekonomisi AK PARTİ'yle birlikte yalnızca ulaşım ve konut politikalarıyla değil, enerji politikalarıyla da boğazına kadar fosil yakıt, çimento ve asfalta boğulmuş durumda. Hükûmetin oluşturduğu bu model, dünyanın aksine emisyon salınımını azaltmak yerine daha çok fosil yakıt, daha çok asfalt ve daha çok beton kullanımını tetikleyip daha fazla karbon emisyonunu finanse ediyor. Bu ekonomik tercih derinleştikçe yani Türkiye daha fazla yık-yap ekonomisine, inşaat hükûmetine, beton kentler ülkesine dönüştükçe ekonomimiz adeta obez bir hâl alıyor. Oysa artık dünya fosil yakıtlardan ve yüklerinden uzaklaşıp yenilenebilir kaynaklara yöneliyor. Bildiğiniz gibi, 15 Haziran Dünya Rüzgâr Günü tam da bu konuda muhasebe yapma zamanıydı. Memleketimiz sert rüzgârlarıyla rüzgâr enerji santralleri için oldukça müsait. Buna rağmen Danimarka elektrik üretiminin yüzde 48'ini, Almanya yüzde 31'ini, Avrupa Birliği ülkeleri toplamda yüzde 15'ini rüzgârdan sağlarken biz henüz yüzde 8'deyiz. 10 milyon nüfuslu İsveç 9 gigavat kurulu güce sahipken biz ancak 8 gigavat kurulu güce ulaşabilmiş durumdayız. Aradaki ihtiyacı ise her zamanki kolaycı, ithalatçı anlayışla ithal kömür ve ithal doğal gazla karşılıyoruz.
Değerli milletvekilleri, bugün 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü. Muhasebe yapmamız gereken bir diğer konu da çölleşme ve kuraklıktır. Çünkü bu iki afet ülkemiz dâhil dünyanın bütün bölgelerini etkileyen küresel bir sorun. Ancak siz bu küresel problemlerle değil, doğrudan çevreyle mücadele etmeyi tercih ediyorsunuz. AK PARTİ Hükûmeti artık asırlık ormanları katleden, masmavi denizleri çimentoyla dolduran, masallara konu olmuş bin yıllık akarsuları kurutan, rantçı, yıkıcı beton sevdalısı anlayışı terk edip memleketin insanına, doğasına ve ekonomisine fayda sağlayacak işlere yönelmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Toparlıyorum Başkan.
BAŞKAN - Buyurun toparlayın.
ZEKİ HAKAN SIDALI (Devamla) - Malum müteahhitleri desteklemek yerine o kaynakları doğaya dost yatırımlara ayırmalıdır. Yerli-yabancı yatırımcının önündeki YEKDEM belirsizliğini kaldırıp uzun dönemli yenilenebilir enerji yatırımlarının önünü açmalıdır. Memleket sevdası sadece nutuk atmakla değil, elitlerin menfaati yerine memleketin menfaatlerini tercih etmekle olur.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)