GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:102
Tarih:18.06.2020

KANİ BEKO (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle Şırnak'ın, Silopi ilçesinde yaşanan patlama sonucu şehit olan 4 işçimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Geçen hafta, Cumhurbaşkanı Kabineyi topladı. Toplantıda tamamlayıcı emeklilik sistemi, yani TES çıktı. Peki, TES nedir? 60 yaşına kadar işçiler yaşarsa kıdem tazminatlarının yüzde 25'ini alabilecekler. 16 milyon 500 bin kişi açlık sınırı altında yaşarken, 65 milyon kişi yoksulluk içinde yaşarken, emeklilik yaşı 65'ken ben sizlere buradan soruyorum: Bu işçi arkadaşlar bu ülkede emekli olabilirler mi? Dolayısıyla, sevgili arkadaşlarım, değerli kardeşlerim; Türkiye işçi sınıfının ne kadar zor koşullarda ayakta kalmaya çalıştığını bir kere daha anlamaya çalışalım. Emeklilik yaşının bir an önce 65'ten aşağıya çekilmesinin, bana göre çok acil bir şekilde yerine getirilmesi gerekir diye düşünüyorum.

Görüyoruz ki Hükûmet, işçilerin, emekçilerin mevcut kazanılmış kıdem tazminatı hakkını budamak için yeniden harekete geçmiştir. Cumhurbaşkanının sarayda kapalı kapılar ardında bazı sendika başkanlarıyla, üstelik de DİSK gibi önemli bir konfederasyonun başkanını çağırmadan toplantı yapması ve işçinin, emekçinin hakkını gasbetmeye çalışması kabul edilemez. Hükûmetin, sosyal tarafların taleplerini dikkate alması ve taraflara her zaman aynı mesafede davranması gerekir diye düşünüyorum.

Sevgili mücadele arkadaşlarım ve milletvekilleri, kıdem tazminatı, 1936 yılından itibaren uygulanmaktadır. Kıdem tazminatı, seksen dört yıldan bu yana işçi arkadaşlarımızın -anasının ak sütü gibi helal- almış oldukları bir haktır. Kıdem tazminatı, işçinin 13'üncü maaşıdır. Kıdem tazminatı olmayan işçinin iş güvencesi olmaz. Kıdem tazminatı, işverenlerin bir yükü değil, işçilerin bir hakkıdır. Bugün kıdem tazminatı alan, 3600 gün prim yatıran ve on beş yıl çalışan bir işçi arkadaşımız kıdem tazminatını alabilir. Onunla birlikte, kadınlar, bir yıl içerisinde evlenirlerse kıdem tazminatlarını alabilirler. Erkek arkadaşlarımız, askere giderken kıdem tazminatlarını alabilirler. Bugün, yasaya göre bir yıl çalışan işçi kardeşlerimiz kıdem tazminatlarını alabilirler. Bu konu sadece TÜRK-İŞ'in, HAK-İŞ'in, DİSK'in sorunu değildir; Türkiye'de çalışan 15 milyon işçinin sorunudur. Yani 50 milyon aileyi ilgilendiren bir konu olduğundan dolayı bu, işçilerin meselesi değil, memleket meselesidir. AKP Hükûmetinin asıl hedefi, kıdem tazminatını bireysel emeklilik fonuna devretmektir. Bireysel emeklilik fonunda toplanan paralar, buradan iddia ediyorum, Kanal İstanbul Projesi'ne gidecektir. 19 müteahhitle yıllardır yapılan ön anlaşmalar vardır, kasada para kalmadı diye ihale yapamıyorlar. Tek umutları işçilerin kıdem tazminatıdır ama kesinlikle işçiler, kıdem tazminatlarını gasbetmek isteyenlere karşı gerekli cevabı vereceklerdir.

Sevgili mücadele arkadaşlarım, sevgili milletvekilleri; İşsizlik Fonu 2020 Nisan sonu itibarıyla 133 milyar olması gerekirken Hükûmet tarafından gasbedilmiştir. 2019 yılında Fon'dan ödenen yaklaşık 29 milyar TL'nin sadece 10 milyar TL'si işçilere ödenmiştir, kalan 19 milyar TL işverenlere ödenmiştir; sanki işverenler açlık sınırı altında yaşıyorlarmış gibi. Üstelik sanki burası bir ticarethaneymiş gibi maalesef İşsizlik Fon'undan damat bey 3 milyar lira almıştır. Bunun yanı sıra 2018 Ekim ayında Halkbank, Vakıfbank ve EXİMBANK'ın İşsizlik Fonu'na 10,8 milyar liralık tahvil sattığı ortaya çıkmıştır. Yüzde 90'ı işverenlere, yüzde 10'u ise sadece işçi kardeşlerimize verilmiştir. Bugüne kadar fonların tamamı şaibelidir.

Hatırlarsanız bir dönem de ANAP tek başına iktidardayken "Bu memlekette çok fakir fukara var." dediler ve Fakir Fukara Fonu'nu kurdular, akıbetinin ne olduğunu bugün hiç kimse bilmiyor. Daha sonra işçi kardeşlerimize dediler ki "Biz bu ülkede Konut Edindirme Fonu kuracağız, her işçiye birer ev alacağız." ama milyonlarca işçiye sorun, bugüne kadar Konut Edindirme Fonu'ndan ev alan bir işçiyi siz göremezsiniz. Daha sonra Tasarruf Teşvik Fonu'nu kurdular.

Biz 1995 yılında Kocaeli'de büyük bir miting yapmıştık, o dönemlerde 6 milyara yakın İşsizlik Fon'unda para vardı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın Sayın Beko...

KANİ BEKO (Devamla) - Bu 6 milyarlık işsizlik paramızı geri verin dediğimizde 54'üncü Hükûmet kesinlikle kasada para olmadığını söyledi.

Bireysel emeklilik fonunun dünyada ilk uygulandığı ülke neresi biliyor musunuz? Şili, 1973 yılında sosyalist Allende iktidardayken faşist Pinochet, Allende hükûmetini darbeyle devirdi ve daha sonra ilk defa bireysel emeklilik fonunu Şili'de uyguladılar. Uyguladılar ama aradan kırk yıl geçti, kırk yıl sonra 500 bine yakın emekli bir araya geldi. Ellerinde 3 tane pankart vardı. Pankartlarda diyorlardı ki: "Biz açlık sınırı altında yaşıyoruz." "Biz asgari ücretin altında maaş alıyoruz." "Biz açız."

Arkadaşlar, Avrupa'da işsizlik fonları var ancak Avrupa'daki işsizlik fonlarının yönetiminde işçiler var, işverenler var, sembolik olarak siyasi iktidarlar var. Maalesef bizim ülkemizdeyse sadece siyasi iktidarlar olduğundan dolayı fonları istedikleri gibi harcıyorlar, amacı dışında kullanıyorlar. Fonlar Türkiye'de tam bir "arpalık" gibi olmuştur. Dolayısıyla...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KANİ BEKO (Devamla) - Buradan sesim duyulur.

Kıdem tazminatlarının işçilere verilmesini istiyorlarsa -1475 sayılı Yasa bugün yürürlükte- sadece oraya bir madde koyarak yani çalışan işçi bir gün de çalışıp kıdem tazminatı alabilir diyebiliyorsak... Onunla beraber, konkordato ilan edilen fabrikalarda işçiler 6'ncı, 7'nci sırada; devlet 1'inci sırada sigortasını alıyor, 2'nci sırada vergilerini alıyor. Yani işçiler 1'inci sıraya yerleşirlerse işçi kardeşlerimiz de kıdem tazminatlarını alabilirler diyorum.

Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum.

Son olarak, işçilerin göndermiş olduğu pankartı size göstermek istiyorum: "Gücümüz birliğimizden gelir." Benim önerim ve tavsiyem: Sakın kıdem tazminatlarına el uzatmayın.