| Konu: | Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 102 |
| Tarih: | 18.06.2020 |
BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 217 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 19'uncu maddesi üzerinde vermiş olduğumuz değişiklik önergesi için söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
19'uncu madde bakanlık müşavirliği kadrolarını işgal edenlerin bu kadrodan ayrıldıktan sonra ikinci yılın sonunda müktesep haklarının kesilmemesini amirdir. Bu düzenlemeyle bakanlık müşavirliği kadrosu uhdesinde olanların hukuki ve mali hakları korunmuş olmaktadır.
Değerli milletvekilleri, 14 Haziran 2020 tarihinde Bingöl'de meydana gelen deprem büyük bir yıkıma yol açmasa da 1 şehit, 1 yaralı ve maddi hasara sebebiyet vermiştir. Şiddeti 5,7 olsa da artçı depremler bölgede devam etmektedir. Doğal olarak insanlar tedirgin olmaktadır. Yörede Kızılayın, AFAD'ın mevcudiyeti olumlu karşılanmıştır. Karayolları ve Devlet Su İşlerinin de personeli ve iş makinalarıyla aktif olmaları memnuniyet vericidir ancak asıl rezalet, nasıl olur da Jandarma karakolunun nöbetçi kulübeleri depremde çökebilir? Bunu anlamak mümkün değildir.
Değerli milletvekilleri, Karlıova ilçesine giderken kara yolu sathı oldukça bozuk, yer yer kasislerle kaplıdır. Karlıova ilçe merkezinin de bakıma ihtiyaç gösterdiği görülmüştür. Vatandaşlarımızın yörede refaha kavuşması için teknik tarım projelerinin de hiç geliştirilmediği görülmüştür. Her yer mera, her yer otlak ve her yer yayla; yüz binlerce büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığın potansiyel gelişme alanı olabilir. Görünen o ki Bingöl'den yüksek oranlarda oy almış iktidarın, yöresel gelişme bağlamında hiçbir adım atmadığını tespit etmiş bulunuyoruz. 15 Haziranda Cumhurbaşkanı Yardımcısı, İçişleri Bakanı ve Çevre ve Şehircilik Bakanı ziyaretlerde bulunup derhâl bölgeyi terk etmişlerdir. 16 Haziranda görüştüğümüz insanlarımız rahatsızlıklarını ifade ederken, "Adım geçmesin." diyerek korkularını ortaya çıkarmışlardır. Demek ki bir korku rejimi Bingöl'ün ücra dağlarına, vadilerine kadar sinmiştir. Bu korkuyu karakol ziyaretinde bir komutanın konuşmasında da hissettim.
Değerli milletvekilleri, bölgede depremde az veya çok hasar gören her köyü ziyaret ettik. İYİ PARTİ'nin Genel Başkan Yardımcısı Sayın Berna Sukas ve Sayın Yavuz Temizer'le birlikte bu acı gerçekleri hep birlikte tespit ettik. Vatandaşlarımız bu şekilde, böylesine çaresiz bırakılmamalıydı. Şehit Cengiz Pullu'nun taziyesine hâlâ gidilmediğini de gördük. Namazı müteakip, oradaki yetkililer derhâl bölgeyi terk etmişlerdir. Kümbet köyü, Kaynarpınar, Üçevler, Dinarbey, Elmalı köyleri sırasıyla heyetimiz tarafından ziyaret edilmiştir. Bölge bir bütün olarak ele alınmalı. Mera ıslahı, tarım projeleri, altyapı yatırımları ile arıcılık işleri bu bölgede hayata geçirilebilir. Sırbistan'dan karkas et ithal edilinceye kadar sadece bu bölgede geliştirilecek besicilik sayesinde binlerce ton et üretimi kısa sürede sağlanabilir. Böylece yöre halkı da refaha kavuşmuş olur. Maalesef, AK PARTİ, tarım politikası bakımından tam bir müstemleke siyasetini, ithalat yolunu tercih etmiştir, dolayısıyla vatandaşlarımız tedricen açlığa ve yoksulluğa doğru savrulmuştur.
Değerli arkadaşlar, Kaynarpınar köyü ziyaretimizde bu köyde bulunan Kaynarpınar Jandarma Karakolunu da ziyaret ederek başsağlığı dileklerimizi ilettik. Nöbetçi kulübelerinin yıkılmış hâlini görme fırsatımız oldu. Burada anlaşıldı ki çöken 2 kule proje müellifinin hatası, kontrol edenlerin ihmali veya müteahhitlerin yolsuzluğu, hırsızlığı nedeniyle bu şehidimizi vermiş olabiliriz. Bu, vahim bir durumdur, derhâl soruşturma açılmalı ve suçlular ortaya çıkarılarak cezalandırılmalıdır.
Bölgede genel bir kalkınma projesi hem Bingöl'e hem de Türkiye'ye büyük bir katkı sunacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun toparlayın.
BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - AK PARTİ, insanları yoksulluktan kurtarma icraatları yerine yoksullaştırıp yoksulluğu yönetme politikası uygulamaktadır. Böylece yoksulluğu yöneterek bol oy al, bol korku sal, muhalifleri ve doğruyu konuşanları terörist ilan et ve sonunda saray hayatı yaşa ama bu, tabii ki sürdürülemez bir durumdur, saraylar yıkılır ve millet özgürleşir diyorum.
Önergemizin kabulünü diler, hepinize saygılar sunarım, teşekkür ederim. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)