GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:104
Tarih:24.06.2020

MUSA PİROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, hukuk üzerine konuşuyoruz, iki gündür bunun üstüne konuşuyoruz. Dün bu Meclis 27 Mayıs askerî darbesinin sonuçlarını yargıladı ve Yassıada mahkemesinin sonuçlarını yok hükmünde saydı ama aynı Meclis 12 Martı, aynı Meclis 12 Eylülü ve sonraki darbeleri de yok saydı. Yok sayılmasın, kayda geçsin, unutuldu sanılmasın diye... 12 Mart: Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan. 12 Eylül: Necdet Adalı, Erdal Eren, Serdar Soyergin, Veysel Güney, Ahmet Saner, Kadir Tandoğan, Mustafa Özenç, Seyit Konuk, İbrahim Ethem Coşkun, Necati Vardar, Ali Aktaş, Ramazan Yukarıgöz, Ömer Yazgan, Erdoğan Yazgan, Mehmet Kambur, İlyas Has, Hıdır Aslan. Halkların vicdanında, yüreğinde ve hafızasında isimleri "onur" diye yazılıdır. (HDP sıralarından alkışlar)

MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Yaşıyorlar!

MUSA PİROĞLU (Devamla) - Bu Meclis aynı zamanda Ziverbey işkencehanelerini, bu Meclis aynı zamanda 12 Eylül işkencelerini, Mamak'ı, Metris'i, Diyarbakır'ı ve Nevala Kasaba'yı da yok saydı. Halklar bunları da unutmadı.

Burada Yassıada mahkemeleri üzerine büyük laflar edildi ama darbeyle yüzleştiğini iddia edenler aynı gün HDP belediyelerine saldırmaktan, belediyelere kayyum atamaktan, sivil darbeler yapmaya devam etmekten geri durmadılar. Yassıada hâkimlerinden şikâyet ettiler ama onların hâkimleri ve onların verdiği cezalar nedeniyle Avukat Ebru Timtik yüz yetmiş dört gündür, Avukat Aytaç Ünsal yüz kırk üç gündür adil yargılanma talebiyle açlık grevine, ölüm orucuna devam ediyor; bu unutulmasın, yok sayılmasın. Burada Yassıada hâkimlerini şikâyet edenler, Yassıada hâkimlerinin yaptıklarından rahatsız olanlar unutmasınlar ki Yassıada'yı yok sayarken Deniz Gezmiş'in, Yusuf Aslan'ın ve Hüseyin İnan'ın idam cezası kararı bu Mecliste, bu Mecliste Demokrat Partinin devamcısı olan partililer tarafından verildi. Meclis, Yassıada mahkeme kararlarını yok sayarken kendi kararlarını duymazdan, kendi kararlarını görmezden geldi, halklar bunu da unutmayacaklar. Eğer Yassıada hâkimlerinden şikâyet ediyorsanız şunu bilin: Mahkemelerde verilen kararlar, savcılarınızın verdiği kararlar, baro yöneticilerine saldıran polislerin uygulamaları ve zabıtalarınızdan bürokratlarınıza kadar yapılan uygulamaları eğer Yassıada hâkimleri görselerdi önünde hazır ola dururlardı. Eğer 12 Eylül darbecileri bugünleri görselerdi önünüzde hazır ola durur, selam verirlerdi çünkü onların yaptıklarını katbekat aşan, onların aklına getirmedikleri zulmü fazlasıyla yapan bir yerde duruyorsunuz.

Eylem Oyunlu, 10 günlük bebeği ve 2 yaşında çocuğuyla tutuklandı, bebekleriyle beraber. 700'e yakın bebek hapishanede yatıyor. Yasemin Baltacı, savcı kadını tutukladı, 2 çocuğunun yetiştirme yurduna verilmesini istedi. Şimdi bir başka engelli çocuk, Nurbanu bebek, babası hapiste diye bakım aylığı kesildi.

Savcılarınız, polisleriniz, bürokratlarınız, memurlarınız hiç yargılanmayacaklar, hiç hesap vermeyecekler gibi düşünüyorlar. Birileriniz onlara söylesin -size çok güveniyorlar- onlara deyin... Siz gidicisiniz, kaybediyorsunuz, biteceksiniz ama onlar kalacak ve halkın huzurunda, halkın vicdanında hesap verene kadar onların peşinden biz koşacağız. Halka karşı kim suç işlemişse onun hesabını biz soracağız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi, buyurun.

MUSA PİROĞLU (Devamla) - Bitirdim. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Tehdit ediyor ya adam!

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Sen halka karşı suç mu işliyorsun?

RECEP ÖZEL (Isparta) - Tehdit ediyor.

ENGİN ALTAY (İstanbul) - Sen halka karşı suç mu işliyorsun?

MUSA PİROĞLU (Devamla) - Bir şey diyebilir miyim?

BAŞKAN - Tabii ki, buyurun.

MUSA PİROĞLU (Devamla) - Tehdit, bu Meclisten çıkan bir sürü kanundur; tehdit, bekçi kanunudur; tehdit, insanların hayatını zehir eden yasaları çıkarmaktır; tehdit, sizin savcılarınızın yaptığıdır; insanları çocuğuyla tehdit etmektir, insanların geleceğiyle tehdit etmektir, insanların çocuğunu hapsetmektir. Tehdit bizim yaptığımız değildir, biz halka karşı suç işleyenlerle uğraşıyoruz, kendinizi orada görüyorsanız bu tehdidi üstünüze alınabilirsiniz. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)