| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 30.06.2020 |
CHP GRUBU ADINA BEDRİ SERTER (İzmir) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; partimizin grup önerisi üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, hepimizin ortak noktası olan bir yorumla başlamak istiyorum konuşmama. Aramızda esnaf çocuğu olmayan; amcası, eniştesi, yengesi, bir ucundan da olsa esnaflığa dokunmamış olan bir milletvekilinin bile olmadığını düşünüyorum bu Mecliste. Yani bu demek ki esnaflık da en az doktorluk, öğretmenlik, mühendislik ve buna benzer meslek dalları gibi sözü geçen erdem mesleklerden biridir.
Esnaflığı, "Ahilik" denen kavramı hepimiz bilmekteyiz. Bu kavram sadece esnafa atfedilmiş bir kelimedir. Özü dürüst, doğru ve yetkin esnaflara takılan addır. Bu tabir başka hiçbir meslekte mevcut değildir. Ben de esnaf çocuğuyum ve ben de bir esnafım; dükkâncılığın ne demek olduğunu bilirim. Çocukluğumdan beri bir esnaf dükkânına girerken "Selamünaleyküm, hayırlı işler." demeyi Kâzım dedemden 5 yaşındayken öğrendim. Aynı üslup ve terbiyeyi çocuklarımla paylaşarak onların da öğrenmesini sahiplendim.
Gün bugün, hayatımızın her noktasına dokunan esnafımıza destek günü bugün. Kahveci, lokantacı, çorapçı, kasap, manav, bakkal, ayakkabıcı gibi değişik iş kollarıyla uğraşan esnaflarımıza uğramadan evimize gitmiyoruz hiç birimiz. Onlardan alışveriş yapmadan hayatımızı idame etme şansımız maalesef ki yok. Esnaflarımız en vazgeçilmez ana damarlarımızdandır. Ben bu konuşmayı hazırlarken önce İzmir'de ve Ankara'da birçok esnaf dükkânına uğradım. İşte, esnafın durumunu, hayatın gerçeklerini oradan daha gerçekçi öğreniyoruz. Bir sözleri çok canımı acıttı. "Covid'de belediyelerin dağıttığı bir koliye muhtaç kaldık." diyorlar. Maalesef! İnanın arkadaşlar -ve sizler de çok farkındasınız, biliyorum- bir tek esnafımızın yüzü gülmemekte, kendi gülmediği gibi kalfası da ustası da ailesi de kan ağlamakta. "Zaten yıllardır krizdeydik, hayatımızı zor idame ettiriyorduk ama bu Covid-19'dan sonra gerçekten bittik Vekilim." dediler. Düşünebiliyor musunuz 1 milyon 895 bin esnafımızın 16 milyon haneye ekmek ve aş götürdüğünü? Bu rakamları ortaya koyduğum tablonun yorumunu sizlere bırakıyorum.
Şu anda Türkiye'de yaşayan herkesin, geleceği için çok kaygılı olduğunu bilmekteyiz. Acı bir gerçek de esnafımızın yüzde 74'ü yani 1 milyon 300 bine yakını yarın için gerçekten çok ama çok endişeli. Talepliler, öncelikli olarak iktidarın ve Hükûmetin en kısa zamanda kendilerine yönelik bir kira politikası ortaya koymasını talep ediyorlar. Çünkü hiçbiri kiralarını ödeyemiyor. Pandemi sürecinde, üç buçuk aydır kapalı olan iş yerlerine gelen elektrik, doğal gaz ve su faturalarının o dönem için iptal edilmesini istiyorlar. "Çünkü 1 liralık bile tüketmedik ama makbuzlarda tüketim vergisi olarak bir yığın rakam yazmakta." demekteler. Esnafımızın yüzde 70'e yakını "BAĞ-KUR'umu, yanımda çalışan arkadaşımın SGK borcunu ödeyemiyorum." diyor. Hepimiz biliyoruz ki BAĞ-KUR da SGK de çalışan bir insan için gelecek garantisidir. Esnaf kardeşlerimiz hiç değilse mart ayı başı itibarıyla BAĞ-KUR ve SGK ödemelerini altı ay ödemesiz, kalan borcunu on iki ay taksitle, faizsiz ödemek istiyor. Esnaflar kredi kartlarıyla ekonomilerini döndürüyor, cepleri para görmüyor, siftah yapmadan dükkânlarını kapatıyorlar. Salgın öncesi geçmişten gelen krizden dolayı ödeyemedikleri vergi, çek ve senetlerle ilgili sicil affı talep ediyorlar. Suni ve yüzeysel değil kapsamlı ve akılcı bir yapılandırmayla hayatlarına tekrar, sil baştan başlamak istiyor hepsi. Yarın bankaya gidip ya da Halk Bankasına gidip bir esnaf kredisi talep ettiklerinde "Sicilin bozuk." denmesini istemiyorlar -çok acı- çünkü onlar Ahilik kültürüyle yoğrulmuş onurlu insanlar.
Sizlere esnafın durumunu bilmeniz için bir rakam daha vermek isterim. Adliyeler açıldı, mahkemeler devam ediyor ama Covid-19 salgını öncesi 21 milyonu bulan icra ve iflas dosyası -yani "Normalleşiyoruz." diyoruz ya- sayılarının nereye varacağını düşünemiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyursunlar Sayın Serter.
BEDRİ SERTER (Devamla) - Teşekkür ederim.
Esnaflar kredilerini ilgilendiren icra dosyalarının hiç değilse bir sene faizsiz olarak ertelenmesini talep etmektedirler. Hükûmetler, halkın refahını, sağlığını, mutluluğunu ve geleceğini garantiye almak için hükûmet olurlar, her şeyi halktan beklemezler. Kaldı ki esnaflarımız, şu andaki AKP iktidarının Cumhurbaşkanlığı sistemi sonrası her şeyi kontrol altında tuttuğunu ve ülkenin ne hâle getirildiğini bizlerden çok daha iyi biliyorlar. Bunun fazlası da idraklerinde. Bu sorumluluğu da göz önünde bulundurarak bu kürsüden bir esnaf diliyle konuşuyorum sizlere. "Bizi namerde mahkûm etmeyin yani tefecilerin eline bırakmayın." diyor esnaf.
Son söz: "Hayırlı işler." diyerek girebildiğimiz, teşekkür ederek dükkânlarından çıkabildiğimiz mutlu esnafları görmek istiyoruz. Güç elinizde, sorumluluk sizde, takip görevi de biz muhalefet milletvekillerinde. Gerekirse bu kürsüden her ay onların sesi olup bunları dile getireceğimi belirtiyorum. Bütün esnaf kardeşlerime hayırlı işler diliyorum.
Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)