GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:106
Tarih:01.07.2020

HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; ilgili teklifin 28'inci maddesi üzerinde İYİ PARTİ Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, 6100 sayılı Kanun'un 306'ncı maddesinin başlığı "Tavzih ve tamamlama talebi ile usulü" şeklinde değiştirilmiş, (1)'inci fıkrasına "Tavzih" ibaresinden sonra gelmek üzere "veya tamamlama" ibaresi ile (1)'inci ve (3)'üncü fıkralarına "tavzih" ibaresinden sonra gelmek üzere "veya tamamlama" ibaresi getirilmiştir.

Değerli milletvekilleri, konuşmamın bu bölümünde de millî ve stratejik ürünümüz olan fındık üzerinde bir şeyler söylemek istiyorum.

Fındık Düzce'den Artvin'e, Trabzon'dan Gümüşhane, Tokat'a kadar 16 il, 123 ilçe ve 3.200 köyde 720 bin hektar alanda yaklaşık 500 bin çiftçiyle üretilen bir ürünümüzdür. Dünya piyasasında fındığın yaklaşık yüzde 75'i ülkemizden karşılanmaktadır. Bu sebeple fındık, ülkemiz için millî ve stratejik bir üründür. Dünyada tartışmasız en kaliteli fındık da ülkemizde yetiştirilmektedir. O yüzden, fındıkla ilgili stratejilerimizi bu gerçeklik çerçevesinde belirlemeliyiz diyorum.

Ülkemizde fındığın önemi, bundan tam seksen beş yıl önce 10 Ekim 1935 yılında Başkanlığını dönemin Ekonomi Bakanı rahmetli Celal Bayar'ın yapmış olduğu 1'inci Millî Fındık Şûrası'nda ortaya konulmuştur. 1'inci Millî Fındık Şûrası'nda "Fındık mahsulünün tam değerlendirilmesi ve müstahsil ile tüccarın işlerinin çabuklaştırılması, kolaylaştırılması bakımından bir bankanın kurulması zarureti vardır." denilmiştir. Üreticilerin örgütlenmesi, iç ve dış pazarlarda tanıtım faaliyetlerinin artırılmasına yönelik kararlar alınmıştır.

1938 yılında kurulan ve binlerce üyesi olan Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği yani FİSKOBİRLİK, maalesef, bugün, işlevsiz hâle getirilmiştir. Buna bağlı olarak piyasada tekelleşme artmış, özel sektör ve yabancı sermayeli şirketlere mahkûmiyet kaçınılmaz olmuştur.

Değerli milletvekilleri, her yıl fındık sezonu gelmeden, bu kürsüden gerekli tedbirlerin alınması ve hem üreticilerimizin hem de sektörümüzün rahatlatılmasıyla ilgili planlamaların yapılması ve önemli tedbirlerin uygulanması yönünde uyarılarda bulunuyoruz. Fındıkta her sezon öncesi yapılan rekolte açıklamaları ve spekülatif hareketlere buradan dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Hayalî, abartılı rekolte açıklamaları ve spekülatif hareketlerin amacı piyasa fiyatını aşağıya çekmektir. Nitekim, piyasada 24 liraları gören fındık, son birkaç haftada 19-20 lira seviyelerine düşmüştür.

Her sezon öncesi fındık taban fiyatıyla ilgili sorunlar ortaya çıkmakta ve üretici mağduriyet yaşamaktadır. Fındık hasadının başlamasına çok az bir süre kala fiyatın belirlenmemiş olması ayrı bir sorun teşkil etmektedir. Taban fiyatın acilen açıklanması üreticinin lehine olacaktır. Yaşanan salgın süreci ve şartları göz önünde bulundurularak çay taban fiyatında yapılan yanlışların fındıkta yapılmaması gerektiğini buradan ifade etmek istiyorum. Bu yıl için maliyetin üzerine enflasyon ve çiftçinin yaşam payı da ilave edilerek üreticiyi memnun edecek bir taban fiyat belirlenmeli ve hasat başlamadan önce bu taban fiyat muhakkak açıklanmalıdır.

Devletin, TMO ya da FİSKOBİRLİK üzerinden bir alım politikası oluşturması gerekmektedir. Bunun yanında, ekonomik ömrünü tamamlamış fındık bahçeleri iklim ve arazi koşullarına göre acilen yenilenmeli, verim ve kaliteyi ön planda tutan politikalar uygulanmalıdır. FİSKOBİRLİK'e işlevsellik kazandırılmalı; üretim, pazarlama ve ihracata kadar her durumda inisiyatif alınarak üreticinin yanında olunmalıdır.

Buradan, başta iktidar ve TMO olmak üzere, fındıkla ilgili tüm paydaşlara seslenmek istiyorum: Yapılması gereken, üreticiyi çeşitli söylemlerle algı yaparak oyalamak değil, alın terinin karşılığını almasını sağlamaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyursunlar efendim.

HÜSEYİN ÖRS (Devamla) - Son olarak değerli arkadaşlar, bölgemizdeki üreticilerimizden tarafıma iletilen bir talebi de yüce Meclisimize arz etmek isterim. Alan bazlı destek müracaat süresi, 30 Haziran itibarıyla bitmiştir. Ziraat odalarından aldığım bilgiye göre, bu corona tedbirleri kapsamındaki yasaklardan dolayı, birçok üreticimiz müracaatlarını gerçekleştirememişlerdir. Bu nedenle, bu müracaat süresinin bir ay daha uzatılması talepleri vardır. Ben de bu durumu, bu kürsüden Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerine iletmek istiyorum. Aksi hâlde, binlerce üreticimiz bu destekten mahrum kalacaklardır.

Son olarak diyorum ki: Yine yeşillendi fındık dalları, inşallah iyi olur bizim üreticinin hâlleri.

Hepinize en derin saygılarımı sunuyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)