GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:109
Tarih:08.07.2020

İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin birinci bölümü üzerinde partim İYİ PARTİ adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Görüşmekte olduğumuz kanun teklifinin ana unsuru olan barolara, Barolar Birliğine, avukatlara baktığımız zaman bu kanun teklifini talep eden hiçbir baro yok. Barolar Birliği de özü itibariyle bu kanun teklifine karşı olduğunu Komisyonda ifade etmiştir. Avukatların da böyle bir talebi yok. Durup dururken böyle bir talebin Meclisin huzuruna gelmesine de açıkça bir anlam veremediğimizi ifade etmek istiyorum. Bu yasayı kim istiyor, niye istiyor, açıkçası anlamış değiliz.

Peki, Türkiye, çok şükür işsizliği çözdü; açlığı, yoksulluğu giderdi. 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle kadroya alır gibi yaptığımız taşeron işçilerinin sorunlarına kökten çözüm getirdi. Ekonomimiz şaha kalktı. Emeklilik bekleyen, emeklilikte yaşa takılan işçilerimizin, memurlarımızın problemlerini, taleplerini karşıladı; emekli maaşlarını en az asgari ücret düzeyine getirdi. İş bekleyen, aş bekleyen milyonlarca gencimizin iş sorunlarını çözdü; memurların özlük haklarını düzenledi; yamalı bohça hâline gelen ve 4/B, C, D şekliyle süreli sözleşmeli, süreksiz sözleşmeli diye adlandırılan, aynı işi yapan ama farklı statüde, farklı ücretler alan memurların hepsini yaptıkları işe göre aynı statüde birleştirdi. Hamdolsun, adam kayırmalara son verdik, liyakati, bilgiyi, tecrübeyi öne aldık, hak edeni hak ettiği makama getirdik. İşçilere müjdemizi patlatarak kadroya alınmayan taşeron işçilerinin tamamını kadroya alacağımızı beyan ettik. Söz verdiğimiz gibi 3600 ek göstergeyi memurlarımıza uyguladık. Sicil affını, ehliyet affını getrdik, Kredi ve Yurtlar Kurumuna borcu olan öğrencilerimizin borcunu hep birlikte affettik.

Yine, başta hukuk fakülteleri olmak üzere tüm eğitim birimlerinde kalite ve standardı yakalamak için, siyasi kaygılardan uzak, akademik unvanı olan milletvekillerimizden komisyon oluşturduk ve bunlar harıl harıl çalışarak eğitimde kalitenin arttırılması hususunda çalışmalar yapıyorlar.

Yine, Y ve Z kuşağı adını verdiğimiz 25 milyona yakın gencimizin sorunlarını, beklentilerini, düşüncelerini, duygularını tespit ettik ve onların sorunlarının çözüm yollarını bulabilmek adına yine uzman milletvekillerimizden komisyon kurduk. Gençlerimizi dinlemekten, onların dertleriyle derttaş olmaktan yorulmadık, usanmadık; klasörler dolusu dosyalar, raporlar hazırladık. Uzman er ve erbaşların her türlü sorunlarını çok şükür kökten çözdük. Yine, hidroelektrik santrallerinin, termik elektrik santrallerinin, jeotermal elektrik santrallerinin çevreye ve tarıma verdiği zararları tespit ettik, her türlü düzenlemeyi yaptık. Velhasılıkelam -çok şükür- Türkiye'nin tüm problemlerini çözdük. Yani işçimizin derdi yok, memurumuzun derdi yok, esnafımızın derdi yok, emeklimizin derdi yok. Çaycımızın, kahvecimizin, simitçimizin her türlü problemlerini çözdük. Biz de bu Mecliste açıkçası yapacak bir iş bulamadık, millet bize "Boş oturuyor, boş yere maaş alıyor." demesin diye, düşündük taşındık, Avukatlık Yasası'nı gündeme getirdik. Böyle bir şey yok. Hiçbir avukatın, hiçbir baronun, hiçbir baro mensubunun bu konuda talebi yokken niçin böyle bir düzenleme geldi? Açıkçası bunu biz millete ve kamuoyuna açıklamakta zorluk çekiyoruz, açıklayan AK PARTİ'li arkadaşlarımızın beyanları da maalesef vatandaş tarafından hüsnükabul görmüyor.

Şimdi, 28 maddelik yasa teklifine baktığımızda avukatlar lehine 2 tane düzenleme var. Bunlardan bir tanesi 7'nci maddede kılık kıyafet; yanılmıyorsam 10'uncu maddede de avukatların yargı yoluna başvurma, temyiz yoluna başvurma yolu açılıyor. Keşke bu yasa teklifinde avukatlar arasındaki kaynaşmayı, dayanışmayı, birleşmeyi, birbirine olan güven ve saygıyı ortadan kaldıracak düzenlemeler yerine, avukatların gelir düzeyini yükseltecek, vekâlet ücretlerini kolayca tahsil edebilecekleri, avukatların staj dönemlerinde en verimli şekilde çalışmalarını, yetişmelerini sağlayacak, kamuda çalışan avukatlarımızın özlük haklarını düzenleyecek, hukuk fakültesini büyük zorluklarla, kamuda çalışarak bitiren ve staj yapmakta zorluk çeken kamudaki hukuk fakültesi mezunu hukukçuların staj yapmalarına imkân sağlayacak, CMK ücretlerini tatmin edici seviyeye yükseltecek ve emekli avukatlarımızın ihtiyaçlarını karşılayacak düzenlemeler yapabilseydik.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ'li arkadaşlarımızın "Temsilde adaleti gerçekleştiriyoruz." söylemlerinin temelinde hiçbir hukuki gerekçe olmadığı gibi maddi gerçeklerle de örtüşmüyor. AK PARTİ meydanlarda "Gençler bizim geleceğimizdir, gençler bizim ümidimizdir; gençler ne kadar güçlü olursa, gençler ne kadar yönetime katılır, bilgi ve beceri sahibi olursa Türkiye gelecekte o kadar güçlü olur." diyor ama Avukatlık Yasası'na baktığımız zaman, baro yönetim organlarına seçilecek avukatlarda on yıl ile beş yıl kıdem şartı arıyorsunuz. Avukat sayılarına baktığımızda, on yıl kıdem şartını taşımayan yaklaşık 75-80 bin avukat var, beş yıl şartını yerine getiremeyen 50 bin avukat var. Yani 75 bin avukatın Barolar Birliği yönetim organlarında, 50 bin avukatın baro yönetim organlarında yer almadığı bir kanun teklifinde siz temsilde adaletten hangi gerekçeyle bahsediyorsunuz, anlamak mümkün değil. 18 yaşındaki bir gencimize milletvekili seçilme hakkı veriyorsunuz ama 23 yaşında hukuk fakültesini bitiren bir gencimize baro yönetim kurulu üyeliğini çok görüyorsunuz. Nerede temsilde adalet? Yani 140 bin üyesi olan Barolar Birliğinde 75-80 bin avukat Barolar Birliği Yönetim Kurulunda görev alamıyor. Bu mu temsilde adalet? Bu mu gençliğe verdiğiniz önem? Gelin, kaldırın bu barikatları, kaldırın bu barajları, gençlerimize güvenin, gençlerimizin önünü açın, gençlerimizin Barolar Birliğinde, barolarda yönetimlerde görev almalarını sağlayın. Vicdanınıza sesleniyorum, bir kere de vicdanınıza göre karar verin. Çok temiz vicdanlı olduğunuzu biliyorum. Bu söylediğim teklifi, bugüne kadar kullanmadığınız vicdanınıza emanet ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yine, temsilde adalet var mı yok mu? Zaman zaman ben de bir taşra avukatı olarak Ankara, İstanbul, İzmir Boralarındaki delege üstünlüğünden şikâyet etmişimdir ama getirdiğiniz düzenlemeyle, temsilde adaleti sağlamak yerine, temsilde adaleti yerin yedi kat dibine gömüyorsunuz. Hodri meydan, İYİ PARTİ diyor ki, bırakın temsilî demokrasiyi, doğrudan doğruya demokrasi uygulayalım; bütün avukatlar sandık başına gitsinler ve sandıkta Barolar Birliği Başkanını, Barolar Birliği Yönetim Kurulu üyelerini, baro başkanlarını, il baro yönetim kurulu üyelerini doğrudan seçsinler. İşte size temsilde adalet, işte size gerçek demokrasi, işte size doğrudan doğruya demokrasi. Hadi buyurun, kabul edelim. Etmiyorsunuz çünkü üzülerek ifade edeyim, eğer kendi vicdanınızla, kendi iradenizle hareket edebilseniz, benim bu söylediklerime, en azından gençlerin önünü açmak ve yine doğrudan doğruya demokrasiyi gerçekleştirmek adına bunlara "evet" diyeceğinizi biliyorum.

Gecenin bu vaktinde fazla...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın Ayhan Bey.

AYHAN EREL (Devamla) - Hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)