GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:109
Tarih:08.07.2020

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yargının en büyük sorunu, yargı tarafsızlığı ve yargı bağımsızlığıdır. Yargı bağımsızlığı ise sadece hâkimlere, savcılara, avukatlara bırakılacak kadar kenarda bir olay değildir, toplumsal vicdanın da en büyük nedenlerinden birisidir. Yargı bağımsızlığı ve yargı tarafsızlığı olmayan ülkelerde demokrasi olmaz, özgürlükler olmaz. Bu nedenle, ülkemizde Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin getirildiği 2017 Nisanından sonra, ülkemizde yargı bağımsızlığı ve yargı tarafsızlığı konusunda Sayın Cumhurbaşkanının yüksek yargıda ayak izlerini devamlı görmeye başladık. 13 HSK üyesinin oluşumunda, 6 üyesi Cumhurbaşkanı tarafından 7 üyesi ise Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilen HSK'de, hâkimlerin özlük hakları ve tayinlerinde, tüm özlük hakları konusunda vermiş olduğu kararlar son günlerde gazetelerde açıkça yer almaya başladı. Örnek vermek gerekirse, son mayıs ayında yapılan kararname, kura, daha sonra yaz kararnamesi, iktidarla aynı görüşlere sahip olmayan, farklı kararlar veren, kanunları ve Anayasa'yı uygulamak durumunda olan hâkim ve savcıların birçok sürgünlere gönderildiğini yaşadık.

Bu çerçevede, bir milletvekili adayı olmak için, bir belediye başkanı adayı olmak için istifa eden ancak seçilemeyip de geri dönme imkânı yasa tarafından engellenen bir hukuksal durumda, daha önce bir partinin belediye meclis üyesi, ilçe başkanı olmuş kişilerin hâkim, savcı olarak yargıda bulunduğunu gördük. Bu konuda o kadar çok örnek var ki. Örneklerden bir kaçını söylemek istiyorum: AKP'nin desteğini esirgemediği genç hukukçular toplantısına "6 yaşındaki kızlar evlenebilir." diyen Nurettin Yıldız'ı davet eden, hukuku, adaleti âdeta tarikatlaştıran Adalet ve Medeniyet Derneği Genel Başkanı Akif Tögel Boyabat hâkimi oldu. Ankara AKP il yöneticisi Mustafa Tayyib Güneş Pazarcık savcılığına tayin oldu. Eski Karabük Milletvekili Burhanettin Uysal'ın gelini Miyase Gümüş Uysal Söke hâkimliğine tayin oldu. Bunun dışında, Man Adası davasında istinafta bozma kararı veren hâkim ise sürgün edildi. Ve iki olay daha yaşadık. İki olayın birinde, AKP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Hamdullah Arvas, Muğla'da bıçaklanarak öldürülen Zeynep Şenpınar'la ilgili iğrenç ve çirkin bir "tweet" attıktan sonra, şikâyet sonucu İstanbul Cumhuriyet Savcılığı takipsizlik kararı verdi. Kararı veren savcı ise AKP'nin İvrindi eski İlçe Başkanı İlyas Demircan'dı.

İkinci bir örnek: CHP İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu, Oyuncu Berna Laçin, Gazeteci Nevşin Mengü, Avukat Feyza Altun hakkında yapılan, içinde sözlü şiddet, aşağılama barındıran paylaşıma "ağır eleştiri" gerekçesiyle takipsizlik kararı verildi ama Maliye Bakanı ve ailesine yönelik çirkin paylaşımları yapanlar tutuklandı.

Arkadaşlar, kadına yönelik şiddette bile ayrımcılık yapan bu zihniyetten nasıl bir adalet beklenir, hiç düşündünüz mü? (CHP sıralarından alkışlar)

Bu çerçevede bu yasa teklifi geldi. Biz, yasa teklifinin sarayda hazırlandırılmış olduğunu söylemiştik. Arkadaşlar hep itiraz ettiler, Komisyonda da itiraz ettiler ama sarayda hazırlandığı dün televizyon programında ortaya çıktı arkadaşlar. Nasıl çıktı? Sayın TBB Başkanı Feyzioğlu, dün televizyon programında "Sayın başkanlara son adım dedim ki: Sayın Cumhurbaşkanına gidelim, hiç olmazsa 'Hepimiz çoklu baroya karşıyız.' diyelim, talepte bulunalım. Çözülecek yer Sayın Cumhurbaşkanıdır." dedi.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Genel Başkanımız; o yüzden söylemiştir.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Devamla) - Sayın Cumhurbaşkanı çözülecek yer ise kuvvetler ayrılığı, yasama, yürütme, yargı ne işe yarıyor arkadaşlar? Yasama Meclisi ne işe yarıyor? (CHP sıralarından alkışlar) Tek adamın vereceği kararlarla, parti devletinin vereceği kararlarla, tek kişinin vereceği kararlarla...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Devamla) - ...yasama Meclisinde bazı yasalar çekilip bazı yasalar devam edecekse o zaman Türkiye'de demokrasi yok, Türkiye'de hukuk devleti yok, Türkiye'de adil yargılanma hakkı yok, Türkiye'de özgürlükler yok anlamına gelir.

Değerli arkadaşlar, bunu tartışmalıyız, bunu değerlendirmeliyiz. Çoklu baro teklifi, biz diyoruz ki temsilde adaletsizliği ortaya koyan delege sistemi Türkiye'de bir hukuk faciasıdır, bundan geri dönülmesi lazım, bundan geri dönülmediği takdirde Türkiye'de yarın çok hukukçu talepleri de ortaya çıkar, çok hukuk talepleri de yarın bu memleketi daha nerelere götürür hepinizin takdirine bırakıyorum.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)