GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:110
Tarih:09.07.2020

HDP GRUBU ADINA ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bilindiği gibi, mevsimlik tarım işçileri büyük sorunlar yaşıyor. Aslında o kadar çok sorun var ki konuya nereden gireceğimizi, nereden başlayacağımızı bilemiyoruz ama Urfa bir tarım şehri olduğundan dolayı, ben bir önceki Tarım Bakanının sözüyle başlayayım. Bakınız, Urfalı Tarım Bakanı 2016'da yaptığı açıklamada mevsimlik tarım işçileriyle ilgili ne diyor: "Urfa kendi tarımının yanı sıra Türkiye'nin 48 ilinde de mevsimlik tarım işçileriyle tarımı ayakta tutan yegâne bir şehirdir, gurur duyuyoruz." Arkadaşlar, bununla gurur duyulmaz. Bu yarattığınız eser, ancak utanılacak bir tablodur.

Bakınız, daha bundan bir hafta önce Konya'da bir trafik kazası yaşandı ve orada 7 insanımız yaşamını yitirdi. 7 insanımızın cenazeleri Urfa'ya getirildi. Cenazede, beyefendiler kendilerine protokol oluşturdu, protokol! En azından insanların duygularıyla oynamayın, cenazede bunu yapmayın.

Bakınız, bu cenazelerin içerisinden 7 kişiden 2'si çocuktu. Bu çocukların, bu sıraların üzerinde cenazeleri olmamalıydı. Bu çocuklar, okulda, bu sıraların üzerinde, eğitim hakkı dolayısıyla eğitim almalıydı, öğretimini tamamlamalıydı. Maalesef mevsimlik tarım işçileri onlarca çocukları, yüzlerce çocuklarıyla birlikte kilometrelerce öteye gidip mevsimlik tarım işçisi olarak çalışmaktadırlar. Biz buna "modern köle" diyoruz, ucuz iş gücüdür ama Urfalı Bakan, 48 ile mevsimlik tarım işçisi gönderdiği için gurur duyuyor. Sayın Bakan, Sayın Fakıbaba, sizin yarattığınız tablonuz budur, Urfalıya layık gördüğünüz budur ama seçim döneminde, gidip seçimden bahsedersiniz, oy istersiniz.

Biz bugün bir haber daha aldık. Aydın'ın Bozdoğan ilçesinde bir trafik kazası meydana geldi. Yine 18 mevsimlik tarım işçisi trafik kazasında yaralandı. Biz, onlara şifa diliyoruz. Bir an önce Hükûmet ve Tarım Bakanı, tarımla ilgili politikaları önüne koymalıdır. Zaten biz burada, oradaki çocukların yaşam hakkı bile olmadığı için, onların eğitim hakkından, sağlık hakkından, barınma hakkından, aldığı ücretten, aldığı ulaşım hakkından bahsetmeyi abes görürüz. Çünkü bu insanlar, günde onlarca insan yollarda yaşamı yitiriyor.

Bir artist trafik kazası geçiriyor, bindiği milyonluk araç konuşuluyor, Türkiye medyasında gündem oluyor; aynı süre zarfında trafik kazasında yaşamını yitiren mevsimlik tarım işçileri haber değeri bile taşımıyor bu ülkede. Biz buradan halkımıza sesleniyoruz... Belki isimlerini bilmiyorsunuz, bakınız Ahmet Okal, Fida Okal, Mehmet Kuş, Mehmet Okal ve onun 3 çocuğu, bir baba ve 3 çocuğu -Medine Okal, Mehmet Okal, İbrahim Okal- bu trafik kazasında yaşamını yitiriyor. Bundan birkaç gün önce Sivas'ta, Adıyamanlı tarım işçilerinin 2 ve 3 yaşındaki çocukları -iki kuzen- sulama kanalında boğuluyor ama bu, maalesef ülkede yine haber değeri taşımamaktadır.

Bu mevsimlik işçilerimiz, kendi şehrinde dolmuşa binip ulaşacağı yere kadar binlerce zorluklarla karşılaşıyorlar. Ulaşım ücreti bile karşılanmamaktadır. 300 bin kişi her yıl tarım işçisi olarak büyük metropollere ya da tarım şehirlerine gidip çalışıyor ve bizim Bakanımız bundan gurur duyuyor.

Değerli arkadaşlar, sağlık meselesi çok önemlidir. Bakınız, tarım işçileri çadırlarda yaşıyorlar, 8-9 metrelik çadırlarda. 7-8 kişilik aile gidip o çadır ortamında yaşıyor. Kadınlar sabah altıda işe gidiyor, akşam yedide çadırlara gelince çamaşır yıkamaktan tutun, bulaşık yıkamaktan tutun, çocukların bakımından tutun ailenin birçok hizmetini yapmaktadırlar; günde on sekiz saat çalışmaktadırlar, maalesef bu görünmüyor.

Ben burada, bu konuda, bizim önergemize destek vermenizi istiyorum ama durum ortada, pek umutlu değiliz. Sizin desteğinizi de vermeyeceğinizi biliyoruz ama biz tarım işçilerinin sorunlarını her zaman burada gündemde tutacağız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun toparlayın.

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Diğer bir konu da... Bugün 9 Temmuz, Şenyaşar ailesinin mahkemesi Malatya'ya taşındı; anne Emine Şenyaşar, kardeşi Ferit Şenyaşar, orada davayı takip ediyor. Çağrımızdır mahkemeye: Tarafsız olun, dürüst olun. Savcıya çağrımızdır: Savcı, Suruç Devlet Hastanesindeki linç görüntülerini dosyaya koysun. Maalesef, Suruç Devlet Hastanesinde çekilen, Şenyaşar ailesinin katledildiği görüntüler iddianamede, dosyada yoktur. Baba Esvet Şenyaşar orada linç edildi. Biz, bu mahkemenin takipçisi olacağız; bu mahkemeyi takip edeceğiz. Doğrudur, savcılarınız var, hâkimleriniz var, Urfa şehrinden Malatya'ya davayı götürebiliyorsunuz ama tarih önünde hesap vereceksiniz, tarihe de kara leke olarak düşeceksiniz. Biz, Şenyaşar ailesinin yanındayız, bu zulmün de karşısındayız.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)