GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:111
Tarih:10.07.2020

HDP GRUBU ADINA MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Teşekkürler Başkan.

Dünya üretiminin yüzde 78'i, ihracatın ise yüzde 76'sı Türkiye'de gerçekleşiyor fındığın. Türkiye'deki fındık sorunu, Türkiye tarımının, Türkiye emekçilerinin uluslararası çoklu şirketlere peşkeş çekilme meselesidir; en sonunda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim.

Yaklaşık 8 milyon insan fındık üretiminden geçinmektedir. 16 ilde, 123 ilçede ve 3.200 köyde 720 bin hektar alanda fındık üretilmektedir. FİSKOBİRLİK 38'de kuruldu tek yetkili olarak. 2000 yılında özelleştirme kapsamında kontrole alındı, şirketlere de ihracat hakkı tanındı. 2006'da yeniden TMO'ya fındık alma yetkisi verildi ancak bu yetki de şöyle kullanıldı: Şirketlerin depolama olanaklarını TMO kullandı yani şirketleri depolama masrafından da kurtarmış oldu, TMO topladığı fındıkları FİSKOBİRLİK depolarında saklayarak bunu yapmış oldu.

2015 yılında 20 şirketin yaptığı 3 milyar dolarlık ihracatın üçte 1'ini yabancı sermayeli Ferrero yapıyor yani Karadeniz fındığı Ferrero'ya teslim edilmiştir. Biz buradan çok net olarak şunu söylüyoruz, lafı hiç uzatmaya gerek yok, edebiyat yapmaya da hiç gerek yok: Karadeniz'in fındığı sadece bir bölgeyi değil, bir ülkeyi kalkındırabilecek bir niteliğe sahip ve siz bu fındığı bir yabancı şirkete hem de yerlilik, millîlik, vatanseverlik edebiyatının arkasında veriyorsanız bunun adı uluslararası sermayeye peşkeş çekme politikasıdır, bunun adı yerlilik ve millîlik değildir.

Fındık fiyatları artık ticaret borsalarında fiyat açıklanması yapılmayan ürünler arasında yer alıyor değerli arkadaşlar. TMO ise yılda bir kez alım fiyatı açıklıyor; fiyatlar böylece dalgalı hâlde serbest piyasada belirleniyor. Yani, fiyatları serbest piyasada şirketler belirliyor. Bunu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin şu veya bu kurumu değil, halk değil, uluslararası çok ortaklı şirketler belirliyor arkadaşlar. Açıklanan fiyatlar da sezon sonuna doğru en alt seviyeye iniyor. Burada matematik yapmaya gerek yok, durum çok açık. Marketlerde 100 TL'ye varan fiyatlarla satılan fındık, üreticiden 18 TL ila 20 TL civarından toplanıyor. Fındık fiyatı, maliyet hesabına göre belirlenmelidir. Fiyatı şirketler değil üretici belirlemelidir, şu an maalesef şirketler belirliyor. Üretici daha ürününü toplamadan piyasaya borçlanıyor, böylece ürününü erkenden ucuza şirketlere satmak zorunda kalıyor.

Peki, ne yapmak lazım? Önerilerimiz şunlardır: Bahçelerin çoğu ömrünü tamamlamış durumdadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

MURAT ÇEPNİ (Devamla) - Üretici, yeni teknolojiyle üretime yatırım yapamamaktadır. Üretici desteklemeli ve üretimin yenilenmesi sağlanmalıdır.

Alan bazlı gelir desteği, ürün bazlı gelir desteğine dönüştürülmelidir. Böylece, alınan destek başka alanlarda değil yeniden fındık üretiminde değerlendirilebilecektir.

Yabancı şirketlerin tekelleşmesine son verilmelidir. FİSKOBİRLİK, üretimden pazarlamaya söz sahibi olabilecek üreticiden yana bir yapıya kavuşturulmalıdır. Tek söz sahibi FİSKOBİRLİK ve halk olmalıdır.

Köylerde nüfus azalmış, genç nüfus kalmamıştır. Binlerce mevsimlik tarım işçisi bu bölgemizde en sağlıksız koşullarda, güvencesiz ve ucuza çalıştırılmaktadır. Ayrıca, ırkçı saldırılara da maruz kalmaktadırlar. Mevsimlik işçilerin durumu düzeltilmeli, sağlıklı, güvenceli çalışma şartları oluşturulmalıdır.

Fındık üzerinden Karadeniz halkımıza şunu söylemek istiyorum: Kim size "yerlilik ve millîlik" edebiyatı yapıyorsa onlara şunu sorun: "Türkiye'nin millî ürünü olan çayı uluslararası tekellere satan kimse, gelip bizimle konuşmasın." demeliler.

Teşekkür ederim.(HDP sıralarından alkışlar)