GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:111
Tarih:10.07.2020

AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; görüşülmekte olan kanun teklifinin 15'inci maddesi üzerinde partim İYİ PARTİ adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

"Ey İslam'ın nuru, Türklüğün gururu Ayasofya/ Şerefelerinde fethin, Fatih'in şerefi" Gençliğimizin sevdası, rüyası Ayasofya Camisi, açılışın Türk milletine hayırlı olsun.

"Çırpınırdı Karadeniz/ Bakıp Türk'ün bayrağına/ Ah ölmeden bir görseydim/ Düşebilsem toprağına" 1914'te Türk ordusu için "Çırpınırdı Karadeniz" şiirini yazan, 1937 yılında kurşuna dizilen Azerbaycanlı Türkçü şair Ahmed Cevad'ı şehadetinin yıl dönümünde rahmetle, minnetle, şükranla anıyorum.

BAŞKAN - Allah rahmet etsin.

AYHAN EREL (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üzerinde konuşacağım maddeyle 5 bin avukatın olduğu illerde 2 bin avukatımıza baro kurma hakkı verilmektedir, böylelikle çoklu baro hayata geçirilmek istenmektedir. Çoklu baronun Türk yargısına, avukatlara, barolara getireceği zarar bence çok daha fazla olacaktır yani attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmeyecektir diye düşünüyorum. Bir kere, Anayasa'mızın 135'inci maddesine göre barolar kamu tüzel kişiliği statüsündedir. Dolayısıyla kamu tüzel kişiliğinin gücünün bölünmesi, dolayısıyla savunmanın sav ve hüküm karşısında yetkisiz kalacağı endişesi taşınmaktadır. Duruşma salonlarında avukat ile savcıların eşit seviyeye getirilmesi hususunda verilen sözlere, taahhütlere rağmen bugüne kadar yerine getirilmemiştir. Bundan sonra avukatlar savcının, hâkimin karşısında daha güçsüz, daha etkisiz, daha çaresiz kalacaktır diye endişe taşıyoruz. Bölünmüş, kutuplaşmış, birbirine selam vermekten bile çekinen, acı günde, tatlı günde bir araya gelmeyen avukatların mesleki dayanışmayı, mesleki birleşmeyi, mesleki kaynaşmayı nasıl sağlayacakları yönünde açıkçası endişelerimiz ve tereddütlerimiz vardır. Bundan böyle artık barolar, ya bir etnik kimliğe ya bir mezhebe ya bir cemaate ya da hemşehri duygularının coşkun olduğu bir olguya dayanarak kurulacak. Dolayısıyla avukatlar arasındaki etnik farklılıkları, mezhep farklılıkları, cemaat farklılıkları ve hemşehricilik duygularının ortaya çıkardığı ayrık otları avukatlar arasındaki birliğe ve beraberliğe zarar verecektir.

Şimdi baktığımızda, ben böyle düşünmek istemiyorum ama gelen endişe ve düşünceleri böyle. Siyasi iradenin, kendisine karşı yüksek sesle düşünmesinden rahatsız olduğundan dolayı Barolar Birliği üzerinden bir terbiye etme amacı güttüğünü görüyoruz. Türkiye'de 3 ilde 5 binin üzerinde avukat var. Bunlardan İstanbul'da 46 bin, Ankara'da 17.500, İzmir'de de 9.600 civarında avukat var. Şimdi, İstanbul'da 46 bin avukatın tamamının siyasi iradenin yanında olmadığı bilinen bir gerçek, hatta bilinen bir gerçek daha var, burada yaklaşık 35-36 bin avukatın mevcut siyasi iradeyle aynı düşünce ve kanaatte olmadığı söyleniyor. Dolayısıyla, 36'yı 2'ye böldüğümüzde 18 baro kurulacak. 18 baro dörder tane delege seçtiğinde 18 ilin gönderdiği delegeyi tek başına İstanbul'da sizin gibi düşünmeyen barolar göndermiş olacak. Dolayısıyla, sizin yaptığınız, baroya ayar verme olmayacak, aksine avukatlar arasındaki kardeşliği, barışı, huzuru ortadan kaldıracaktır. Keşke bunun yerine avukatlarımızın çektiği ekonomik sıkıntıları giderme yolunda düzenlemeler getirebilseydiniz, keşke 7'nci maddede, 10'uncu maddede avukatlar lehine olan düzenlemeleri getirseydiniz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Ayhan Bey.

AYHAN EREL (Devamla) - Güzele, doğruya, iyiye, toplumu ve meslek mensuplarını mutlu edecek her türlü düzenlemeye hep birlikte "Evet." diyebilseydik diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)