GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:111
Tarih:10.07.2020

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli üyeler; Dünya Hukuk Günü'nde, günlerdir yağmur çamur demeden mücadele eden, gaz yiyen, cop yiyen, yerlerde sürüklenen, utanç duyduğum muamelelere maruz kalan tüm baro başkanlarını ve avukat meslektaşlarımı selamlayarak başlamak istiyorum.

Sayın üyeler, insanlar hekimlere sağlığını, hakîm ve savcılara adaleti, avukatlara ise hak ve özgürlüğünü emanet eder. Savunma, hangi hükûmet olursa olsun hak ve özgürlüğe saldırıya itiraz edendir. İtiraz edene tahammülü olmayan AKP, itiraz eden herkesi susturmak istemekte, bu nedenle de barolara saldırmaktadır.

Şu pandemi döneminde işsizlik, yoksulluk dururken, işçi, çiftçi, esnaf borç batağındayken önceliğimiz bu düzenleme midir? Kim istedi? Neymiş efendim, barolar çok oluyormuş, bölünmeliymiş. Hukuksuzluk ve hak ihlalleri çok olunca hâliyle itirazlar da çok oluyor. (CHP sıralarından alkışlar) AKP, tek adamın hırsı uğruna Türkiye'nin geleceğini geçmişteki gibi tehlikeye atmaktadır. Amaç tek adam, tek söz; böl, parçala, yönet. Alt kimlikler, siyasi fraksiyonlar, dinler, mezhepler üzerinden barolar oluşursa demokrasi, hukuk paydası ortadan kalkar. Kimlik temelli hak talepleri ortaya çıkar. Demokrasi mücadelesi verilemez ve parçalanma olur. Bu nedenle, çoklu baro bölücülüktür.

Yargının kurucu unsuru olan avukat, bağımsız savunmayı temsil eder. Demokrasi için kuvvetler ayrılığı, kuvvetler ayrılığı için de yargının tarafsız ve bağımsız olması gerekir. Bağımsız ve tarafsız bir yargı sadece bireylerin değil, aynı zamanda hukuk devletinin de güvencesidir. Üye sayısı yüksek baroların delege sayısını düşürerek temsil gücünün zayıflatılması Anayasa'nın temsilde adalet ilkesine aykırıdır. Çoklu baroyla Anayasa, avukatlık mesleğinin özgürlüğü ve baroların bağımsızlığıyla ilgili uluslararası ilkelere aykırılık oluşacaktır.

Sayın üyeler, AKP'nin hukuk tanımaz uygulamalarına en güçlü muhalefeti işin uzmanı olan sivil toplum kuruluşları, meslek odaları yapmaktadır. Bu nedenle, AKP'nin hukuksuzluklarına karşı anayasal hakkı olan itiraz hakkını kullanmak isteyen, Ankara'ya girişlerine izin verilmeyen, Adalet Komisyonuna sokulmayan, görüşlerine hiçbir şekilde başvurulmayan avukatlar ve 80 baroya AKP sırt çevirdi.

Ergenekon, Balyoz, Şike ve KCK davaları göstermiştir ki bu girişimler FETÖ gibi terör örgütlerine hizmet etmiştir. 15 Temmuz sonrası kaç hâkim, kaç savcı ihraç edildi, herkesin malumu. HSK'nin yapısını değiştirip hukuk sistemini teröristlere teslim eden AKP hükûmetleri hukuku siyasallaştırırken "Barolar siyasallaşmasın." bahanesiyle FETÖ'nün yarım kalan işini tamamlamak, avukatlara operasyon yapmak istemektedir. (CHP sıralarından alkışlar)

Ancak bilinmelidir ki avukatlar baskıcı tek adam rejiminin her fırsatta masanın altından çıkarıp gösterdiği sopaya hiçbir zaman boyun eğmedi, hiçbir zaman da eğmeyecektir. (CHP sıralarından alkışlar) İnsan onurunun güçlüler karşısında korunmasının tarihi avukatlarla başlar ancak o güçlülerin avukatlardan her devirdeki korkusu öyle büyük olmuştur ki bazen onları hapislerle, idamlarla tehdit ettirmiş, bazen de bir virüs salgınından çaresizce medet umdurmuştur. Avukatlık cübbesi hem barınak hem çatı hem kalkan hem de kararlılığın bayrağıdır. Avukatları bölmeye, susturmaya, niteliksizleştirmeye çalışma çabaları ve her fırsatta gösterilen sopa, baskıcı AKP hükûmetlerinin kalbine salınan rahatsızlıkla karışık korkunun göstergesidir.

Bu düzenlemeyi getiren ve kabul oyu verecek olan üyelere sesleniyorum: Savunmadan hiç hazzetmediniz, biliyoruz. İstiyorsunuz ki yargının bağımsız kalan son ayağı da iktidara bağlansın, herkes sussun, bu karanlık böyle sürsün. Unutmayın, tarih aydınlık için, umut için, insanlık için mücadele edenleri, umudu savunanları yazar. Bu ülkede avukatlar var sayın üyeler. (CHP sıralarından alkışlar) Aydınlığı onlar temsil ediyor; özgürlüğü, hukuk devleti ve demokrasi adına ne varsa onlar temsil ediyor. Onlar bütün baskılara, tehditlere, gözdağlarına, yargılamalara rağmen...

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

SUZAN ŞAHİN (Devamla) - ...susmayanlar, güce biat etmeyenler, vazgeçmeyenler, özgürlükler için bedel ödeyenlerdir. Ne yurttaşın sesinin kısılmasına izin verecekler ne de karanlığınızın devam etmesine. Bugün avukatların cübbeleri altına kimsesiz çocuklar, öldürülen kadınlar, tecavüzler, istismarlar, yakılmış ormanlar, talan edilen doğa, ortadan kaldırılmak istenen koca bir adalet sistemi ve kamu zararına yapılan her şey sığıyor. Bugün tüm barolardaki avukatlar hep bir ağızdan hiçbir baskıya boyun eğmeyeceklerine, mesleklerine ve cumhuriyete sahip çıkacaklarına dair bu ülkenin her bir çocuğuna söz veriyor. Hukuk sistemine müdahale etmekten vazgeçin, unutmayın "Adalet mülkün temelidir." ve adalet yoksa devlet yok demektir.

Sayın üyeler, AKP milleti kandırıyor, sonra "Kandırıldık." diyerek mağduru oynuyorsunuz. Yarın yine "Kandırıldık." dememeleri için vekil oldukları gün Anayasa'ya sadakat andı içen, namus, şeref sözü veren AKP milletvekillerine bu yeminini hatırlatıyor...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SUZAN ŞAHİN (Devamla) - ...adil yargılanma ilkesine, temsilde adalete, uluslararası sözleşmelere aykırı, anayasal düzen açısından son derece kaygı verici olan bu teklifin geri çekilmesi konusunda bir kez daha uyarıyoruz. Bu garabet düzenlemeye alet olmayın, ortak olmayın.

BAŞKAN - Peki, teşekkür ederiz.

SUZAN ŞAHİN (Devamla) - Savunmaya, adalete yapılan bu darbenin mimarı olmayın.

Bizler susmayacağız, bu ülkeye hak, hukuk ve adaleti biz getireceğiz. (CHP sıralarından alkışlar)

Düşlerimde özgür dünya, selam olsun Ali İsmail Korkmaz sana. (CHP sıralarından alkışlar)