GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:111
Tarih:10.07.2020

FERİDUN BAHŞİ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 222 sıra sayılı Yasa Teklifi'nin 18'inci maddesi üzerine söz aldım, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Kaç gündür sorguluyorum, yasa teklifindeki hukuki yarar nedir? Allah aşkına bilen biri varsa söylesin de biz de anlayalım. Size İran'dan bir örnek vereceğim: 1953 yılında Başbakan Doktor Muhammed Musaddık tarafından çıkarılan yasayla kurulan barolar, 70'li yıllarda dünyanın en saygın 4 barosundan biri hâline gelmişti. Hatta Paris, Cenevre, Londra barolarıyla iş birliği ve anlaşmalar yapmaya başlamışlardı ancak 1979 devrimi sonrası etkililiğini yitirmiş, 2001 tarihli Üçüncü Kalkınma Planı'yla da çoklu baro sistemine geçilmişti. Sonrasında ise iktidar yandaşı avukatlar hem mahkemelerde hem de müvekkiller önünde öncelik bulmuş, karşıt görüşlü olanlar ise fiilî işsizlikle karşı karşıya kalmışlardır. Konu üzerinde çok şey söylenebilir. Zaman dar, o sebeple bu konuyu kapatıyorum. Ancak bu durum bize ders olmalıdır.

Değerli milletvekilleri, ülkemizde 130 bin civarında avukat vardır. İstanbul'da 46.052, Ankara'da 17.592, İzmir'deyse 9.612 avukat bulunmaktadır. Benim seçim bölgem Antalya'daysa -Türkiye'nin dördüncü büyük barosu olup- avukat sayısı 4.957'dir. Yeni getirilmek istenen sistemle, 5 binin altında olan her baronun genel kurulda 3 artı 1 (4) delegeyle temsili, ayrıca her 5 bin içinse artı 1 delege verilmesi düzenlenmektedir. "Temsilde adalet" diyerek getirilen sistemde, 34 üyeli baro genel kurulda 4 delegeyle temsil edilirken, 4.957 üyesi olan Antalya Barosu da yine 4 delegeyle temsil edilecektir. 47 bin üyesi olan İstanbul Barosu ise 13 delegeyle temsil edilecek. Yani en küçük illerde 8-9 avukata 1 delege düşerken İstanbul'da 3.542, Antalya'da ise 1.250 avukatı 1 delege temsil edecektir. Siz "temsilde adalet" diye yola çıkıyorsunuz, bunun neresi adalet, neresi hukuk? Bu mu sizin haktan, hukuktan, adaletten, temsilden anladığınız?

Değerli arkadaşlar, bundan sonra her siyasi görüş hatta örgüt kendi hukuk anlayışını yaymak için kendi barolarını araç olarak kullanacaktır, hatta çoklu baro sistemi ileride çoklu hukuk sistemine de zemin hazırlayacaktır. İktidar yanlısı barolar, iktidarın yaptığı her hukuksuzluğa hukuki kılıf uydurmakla uğraşacaklardır.

Baroların görevi, üyelerinin idari işlerinin yürütülmesi, mesleki standartların yükseltilmesi, meslekte disiplinin sağlanması yanında evrensel hukuk kuralları çerçevesinde hukuku savunmak olmalıdır. Bu çerçeve, görüşü ne olursa olsun tüm avukatların buluşabileceği bir zemindir. Barolar, halkın savunma ve hak arama sesinin dile getirildiği kuruluşlardır. Hak ve özgürlükler açısından elde edilmiş çok büyük kazanımlar parçalanma ve etkisizleştirme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. İktidar yanlısı barolar bu tehlikenin sözcüleri olacaktır. Eğer çoklu baro kendi ilkelerinden uzaklaşır ve siyasi otoriteye hizmet eder hâle gelirse bağımsızlıkları da kalmayacaktır. Bugüne kadar baroların en büyük başarısı klasik avukatlığın temel ilkesi olan bağımsızlık kavramına sıkı suretle sahip çıkmaları ve hangi görüşten olursa olsun kimseyi savunmasız bırakmamalarıdır. Her baro, üyelerinin kendisinde kalması için gereği gibi disiplin kurallarını uygulamayacaktır. Düzensiz ve disiplinsiz bir baro gelişeceğinden sonuç olarak iç disiplinin sağlanması için başka bir yasa düzenlemesiyle tamamen Adalet Bakanlığının denetim ve egemenliği hakim hâle gelecektir. Barolar, tamamen adalet Bakanlığına bağlandığı takdirde ise savunmanın sınırı resmî zihniyet ve Bakanlık tarafından çizilmiş olacaktır. Çoklu baro sisteminde kurulacak iktidar yanlısı barolar hukuku, savunmaktan çok iktidarın amaçları doğrultusunda bükmeye çalışacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

FERİDUN BAHŞİ (Devamla) - İktidar, tüm imkânları yandaş barolar için seferber edecek, adli yardımda yandaş baroların hakları öncelikle ödenecektir. Yine, yandaş baro mensupları iktidarca her konuda teçhiz edilecektir, oysa barolar hukukla teçhiz edildiği ölçüde saygın olurlar.

Tekraren söylemek istiyorum: Avukatlık, ana erklerden yargı erkinin 3 temel unsurundan olmazsa olmaz savunma unsurudur. Bağımsız yargının güvencesi de bağımsız ve tarafsız barolardır.

Gazi Meclisi ve yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)