| Konu: | Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 111 |
| Tarih: | 10.07.2020 |
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 222 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 19'uncu maddesi üzerinde İYİ PARTİ Grubumuzun vermiş olduğu önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, öncelikle, Danıştay 10. Dairesinin Ayasofya'yla ilgili vermiş olduğu kararın Türk milletine hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Değerli milletvekilleri, bu kanun teklifinde yer alan çoklu baro ve Türkiye Barolar Birliğinde baroların temsilinde adalet konusu günlerdir konuşuluyor, beş günde 296 konuşmacıyla Adalet Komisyonunda tartışıldı ve üç gündür de Genel Kurulda tartışılıyor. Hemen söylemeliyim ki ihtiyaçtan kaynaklanmayan bu teklifin gerekçesi kabul edilebilir olmaktan çok uzaktır.
Bazı konuşmacılar bazı ülkelerde çoklu baronun olduğu görüşünü ileri sürerek teklife bir temel yaratmak isteseler de yaptığımız araştırmada, gelişmiş medeni ülkelerde, mesela Almanya'da, Fransa'da, İngiltere'de ve Amerika Birleşik Devletleri'nde çoklu baro bulunmadığı, her ülkenin kendine has avukatlık sisteminin bulunduğu ve hepsinin ortak özelliğinin avukatlık mesleğinin niteliklerini artırmak olduğu görülmüştür.
Değerli milletvekilleri, avukat sayısının 5 bini geçtiği illerde baronun bölünerek çoklu baro sistemine geçilmesi son derece yanlıştır. Bu uygulama baroları siyasallaştıracak, ayrıca tarikatların, cemaatlerin, terör örgütlerinin kendi barolarını kurması sonucunu doğuracaktır. Ayrışma artacak, barolar birbirleriyle çekişme içine girecekler ve büyük sıkıntılar ortaya çıkacaktır. 1980 öncesi meslek odalarında olmasa da birçok alanda ayrışmanın Türkiye'yi nerelere getirdiğini gördük ve yaşadık. Eğer bu teklif kabul edilirse en başta kamu niteliğinde bir meslek odası olan ve yargı erkinin savunma ayağını teşkil eden barolarda birçok bakımdan zafiyet başlayacaktır. Bu zafiyet yargıya yansıyacak, mülkün temeli olan adalete güven ortadan kalkacaktır. İktidara yakın görünen barolara mensup avukatların taraf olduğu davalarda hâkimler rahat hareket edemeyeceklerdir. Aynı mahkeme tarafından, aynı konuda, aynı tip davada, davanın tarafı olan avukatın mensup olduğu baro nedeniyle farklı kararların verilebileceği görülecektir.
Değerli milletvekilleri, eğer bu teklif kabul edilirse çoklu baro uygulaması avukatlar için staj aşamasında, her türlü dava sürecinde ve özlük haklarında eşitsizlik doğuracaktır. Ruhsat için gerekli avukatlık staj şartları her baro tarafından münferiden belirlendiğinden, baroların kendi yandaşları avukat adaylarına birçok kolaylık sağlaması eşitlik ilkesini ortadan kaldıracaktır. Yine, staj döneminde stajyerlere verilen eğitimler ve seminerler farklı olabilir ve bitirme tezlerinin üzerinde dikkatle durulmayabilir, bu da nitelik sorununu yaratacaktır ki adaletin savunma ayağının bel vermesine sebep olacaktır.
Değerli milletvekilleri, mevcut durumda maddi durumu yetersiz vatandaşlar, CMK ve adli yardım kurumları sayesinde tarafsız ve ciddi hukuki hizmet alabilmekte, gönüllü avukatlar tarafından hakları savunulabilmektedir. Çoklu baro sistemi bu hizmetlerin barolar bünyesinden çıkartılıp Adalet Bakanlığına bağlanması sonucunu doğurabilecek, bu da yine yanlı uygulamayı getirecektir.
Değerli milletvekilleri, ayrıca avukatların mesleklerini ifa ederken dikkat etmeleri gereken, özenli iş görme borcu, avukatlıkla birleşmeyen işleri yapmama yükümlülüğü, reklam yasağı, avukatlık meslek etiğine uyma yükümlülüğü gibi yükümlülükleri vardır. Yükümlülüklerin yerine getirilmesinde, bu işin iktisadi yönü de düşünüldüğünde farklı barolara mensup avukatlar arasında çifte standart uygulanacağı muhakkaktır.
Değerli milletvekilleri, nispi temsile gelince bu daha da önemlidir. 42 üyeli Tunceli, 110 üyeli Çankırı ile 4.757 üyeli Antalya Barolarının Türkiye Barolar Birliğine göndereceği delege sayısı aynı olacaktır ki bu durum temsilde adaletin yokluğu anlamına gelmektedir.
Değerli milletvekilleri, önerim şudur: Gelin, bu kanunu geri çekin, baroların mesleksel sorunlarıyla ilgili bir çalışma yapın ve çözüm önerilerini muhalefetle, barolarla, sivil toplum kuruluşlarıyla ve hukuk fakültesi öğretim üyeleriyle birlikte görüşerek ortaya koyun.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - Bitireceğim.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Milletvekili.
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - "Tartışarak" demedim çünkü bu teklifle ilgili yapılan sekiz günlük tartışmada muhalefetin uyarısı sanki hiç söylenmemiş gibi dikkate alınmamış, teklifin noktasına virgülüne dokunulmamıştır.
Değerli milletvekilleri, hukuk sistemimizde pek çok problem varken, avukatların cübbesine düğme dikmek anlamına gelen bu kanun baroların hizmetlerini iyileştirmek yerine itibarlarını zedeleyecek, yargının savunma ayağı iyileşemeyecek kadar zarar görecektir. Bu vebalin altına girmeyin diyor, Genel Kurul saygılarımla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)