| Konu: | Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 111 |
| Tarih: | 10.07.2020 |
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin 20'nci maddesi üzerinde İYİ PARTİ Grubu adına söz aldım. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
1136 sayılı Kanun'un 177'nci maddesine eklenen fıkrada: "Birden fazla baronun bulunduğu illerde adli yardım bürosu, baroların eşit olarak temsili esas alınarak oluşturulur." denilmekte. Devamında "...Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca hazırlanan ve Adalet Bakanlığınca onaylanan yönetmelikte gösterilir." hükmü yer almaktadır. Bizim, İYİ PARTİ olarak, eşit temsilin esaslarına ilişkin bölümlerin yönetmelikle değil kanunla yapılması düşüncesinde olduğumuzu belirtmek isterim.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; demokrasilerde yargının siyasallaşması ve yasama erkinin güç kaybetmesi kuvvetler ayrılığı ilkesini bozar. Bütün gelişmiş ülkeler gücü paylaştırmayı, bu yolla da denge ve denetim mekanizması sağlamayı hedefler. Güç dağılımı, tek bir kuvvetin hükümranlığının ortaya çıkmasına engel olabilmek için kuvvetlerin denk dağıtılması çok önemlidir. Bugün, içinde bulunduğumuz yönetim sisteminde bir kişinin devlet idaresini ele aldığı ortadadır. Yasamanın, yürütmenin ve yargının bu yönetim şeklinde bağımsız ve tarafsız kalmasının mümkün olamayacağı aşikârdır.
2002 yılından beri yargı sistemimiz sistemli olarak tahrip edildi. Yürütme, yasama ve yargıyı kendi tahakkümleri altına alan bir iktidar anlayışıyla karşı karşıyayız. Bu kanun teklifiyle de 2 bin avukatın bir araya gelmesiyle oluşacak müstakil baroların belirli bir siyasal kampa dâhil olacağı ya da belirli ideolojik saiklerle hareket edeceği bir gerçektir. Görevini etki altında kalmadan yapan hâkim ve savcıları tenzih ediyorum. Hâlen siyasi vesayet altında karar veren birtakım hâkim ve savcılar bağımsız yargı kurumunu temelinden sarsmaya devam etmektedirler. Bu değişiklikle birlikte siyasallaşmış ve kamplaşmış yargı kurumu içinde bağımsız kalmayı başarabilmiş barolar da aynı kuyunun içine sürüklenmek istenmektedir. Siyasilerin müdahil olduğu, bir telefonla hukuka aykırı tutuklamaların ya da serbest bırakmaların yapıldığı, hukuka aykırı tahliyelerin yaşandığı, sokaktaki vatandaşın artık yargı erkine güven duymadığı, terazinin sürekli olarak iktidar yandaşlarından yana ağır bastığı Türk adalet sisteminde siyasallaşmış barolar hâkimlerin karar alma mekanizmalarını da etkileyecek, hakkaniyete uygun hüküm vermelerine engel olacaktır. Hatırlatmak isterim ki 12 Eylül 2010 referandumuyla değişen yapısı, çalışma usul ve esasları, kuvvetler ayrılığını dışlayıp güçleri bağımlılığa mecbur etmiştir. Yürütme organına geniş bir yetki alanı tanıyan referandumla Hâkimler ve Savcılar Kurulunun bağımsızlığı ve tarafsızlığı zaten AK PARTİ'nin kontrolüne geçmişti. Şimdi de hain FETÖ'nün isteyip de ele geçiremediği paralel baro kurma teşebbüslerine sonuna kadar karşı olduğumuzu bir kez daha ifade etmek isterim.
Değerli milletvekilleri, çoğulcu demokrasilerde kendileri hakkında çıkacak kanunda baro başkanlarının Meclise kabul edilmesi, görüşlerinin alınması ve ülkemiz için telafisi zor sonuçlara yol açacak bu kanun teklifinde onların da dinlenmesi büyük önem taşımaktaydı. AK PARTİ iktidarının bu adımı atmaması Türk demokrasi tarihinde büyük bir kara leke olarak yerini almıştır. Birbirinden farklı siyasi görüşe ve dünya görüşüne sahip 79 baro başkanı, getirilen bu kanun teklifine karşı çıkmaktadır. Aramızda çok sayıda bu konuda yetişmiş ve gerçekten bilgi sahibi olan hukukçu arkadaşlarımız da mevcuttur. İktidar ve paydaşı partiden bu teklif getirilince beraber olan ve şaşıran milletvekillerinin olduğunu biliyoruz ama hazırlanıp getirilen metne itiraz edemeyecekleri için sesleri de çıkmayacak ve istemeyerek "evet" demek zorunda kalacaklardır. Birilerinin ihtiyaçlarına cevap verecek olan bu değişikliğin, avukatların ihtiyaçlarına cevap vermediği kesindir. Yargıya olan güven yüzde 20'lere kadar düşmüşken, bir de bu teklif Genel Kuruldan geçerse nerelere kadar düşecektir tahmin etmesi çok zor olmasa gerek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Milletvekili.
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Devamla) - Değerli milletvekilleri, Ergenekon ve Balyoz gibi kumpas davalarıyla yargının hain FETÖ'ye teslim edildiği 2010 Anayasa değişikliğinden sonra, bu hainler gözlerini ele geçiremedikleri barolara dikmişlerdi. Bu teklif, işte bu hainlerin isteyip de gerçekleştiremediği paralel baro sistemidir. Bu paralel devlete de paralel baroya da İYİ PARTİ olarak sonuna kadar karşıyız, bunun bilinmesini üstüne basa basa bir kez daha belirtmek istiyorum.
Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)