GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:111
Tarih:10.07.2020

MAHMUT ATİLLA KAYA (İzmir) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Daha demokratik, daha çoğulcu, temsil düzeyi artmış, temsilde adaleti sağlayan kanun teklifimizin on gündür hem Genel Kurulda hem de Komisyonda çalışmalarını yaptık. Bakın, bu on günlük süre içerisinde yaklaşık 500'e yakın söz alınmış oldu. Sözlerde de çok ağır ve sert eleştiriler yapıldı hatta eleştiri sınırını, özellikle tahammül sınırını aşan yaklaşımlar oldu. Biz burada, getirmiş olduğumuz kanun teklifi görüşülürken de ifade ettik; Avukatlık Kanunu'na göre Barolar Birliği baroları temsil eder ama avukatları temsil etmez. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Etmiyor zaten.

MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - Ya neye itiraz ediyorsunuz? Bu benim sözüm değil, bakın, bu benim sözüm değil. (CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...

MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili, Mersin'de de Baro Başkanlığı yapmış Sayın Antmen'in sözü, benim sözüm değil bu söz. Biz şunu söyledik...

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Haklı ama.

MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - Haklı, altına da imzayı atıyorum.

Bakın, değerli milletvekilleri, Barolar Birliği baroları temsil eder; özellikle 1969'da çıkarılan kanunu incelediğimiz zaman Barolar Birliği delege yapısını içeren 114'üncü maddesinde görüyoruz. Bakın, kanunun gerekçesi burada. Kanunun gerekçesinde, hiçbir baronun diğer bir baroya üstünlüğü yok. İstanbul Barosunun Muş Barosuna, Ankara Barosunun Trabzon Barosuna, İzmir Barosunun Denizli Barosuna üstünlüğü yok. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun hiçbir yerinde bir baronun başka bir baroya ilişkin üstünlüğünün olduğuna dair bir ibare yok ve bakın, kanunun gerekçesi hiç değişmeden bugüne kadar geldi. Temsilci sayıları arasında nispetsizliğe yer vermemek ve böylece barolar arasında adaletsizliğe sebebiyet vermemek için Temsilci sayısının az sayıda ve sınırlı tutulduğu açıkça ifade edilmiş. Sayın Levent Bülbül izah etti. (CHP sıralarından gürültüler)

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Demokratik teamüle uyun Sayın Başkan.

MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - Bakın, Ankara, İstanbul ve İzmir Barolarının kanunun çıktığı 1969'da temsil oranları yüzde 17, bugün yüzde 45'lere gelmiş noktada. İşte biz, bu akşam, hep birlikte, birazdan burada İstanbul, Ankara ve İzmir Barolarının, Anadolu baroları üzerindeki vesayetine son veriyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Ne vesayeti? İstanbul'dakinde ne vesayeti var?

SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) - Baroların da bundan haberi var mı peki?

MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - Ben, Anayasa'nın 135'inci ve Avukatlık Kanunu'nun 76'ncı maddesi gereğince, hiçbir görevini yerine getirmeyen, mesleği geliştirmekle, meslek ve meslektaşlarının sorunlarıyla uğraşmayan İzmir Barosunun üyesiyim. Ama ne yapıyor? Diyanet İşleri Başkanımızın açıklamasıyla ilgili olarak millî ve manevi değerlerimize saldırıyor.

SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) - Yani "İntikam alıyoruz." diyorsunuz. "Yasa yapmıyoruz, intikam alıyoruz." diyorsunuz.

MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - Siz, hiçbir baronun, İstanbul, Ankara, İzmir Barolarının bir şehidimizle ilgili açıklama yaptığını gördünüz mü, bir açıklama yaptığını gördünüz mü? Göremezsiniz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - İntikam alıyorsunuz.

MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - Bakın, İzmir Adliyesi Fethi Sekin'in adliyesidir ama bugün bakıyorsunuz, o Fethi Sekin'i... Fethi Sekin niye şehit oldu? İzmir Adliyesindeki avukatları korumak için şehit oldu, oradaki yargı mensuplarını korumak için şehit oldu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ama bugün geldiğimiz noktada İzmir Barosu, Fethi Sekin'i şehit eden teröristlerin yaptıkları eylemlere payanda olacak açıklamalar yapıyor. İşte, biz birazdan, millî ve manevi değerlerimize karşı marjinal görüşlerini meslektaşlarına dayatan baroların da vesayetini ortadan kaldırıyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)

SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) - Kayıtlara geçsin, itiraf ediyor. "Yasa yapmıyoruz, intikam alıyoruz." dedi, kayıtlara geçsin.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Şehitlerin parasını çaldınız.

BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, müdahale eder misiniz lütfen.

MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - Bakın, disiplin vesayeti... İstanbul Barosundan bahsettiniz. Bakın okuyorum, bir disiplin soruşturması, bir disiplin kovuşturması açılması, iddia -bakın burada herkes hukukçu- ne diyor?

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - İstanbul bizim onurumuzdur, onurumuz!

MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - Yerel yönetimler ve yöneticiler yerele hizmet etmek için vardır. Yerele düşmanca tavır takınmak, kişisel hırsları yansıtmak değildir. Bunun için bir avukata soruşturma açılır mı? İstanbul Barosu açmış çünkü kim şikâyet etmiş? Cumhuriyet Halk Partili Kadıköy Belediye Başkanı şikâyet etmiş. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Adalete, hukuka sizler de muhtaç olacaksınız.

MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - Bakın, Avukat Sezgin Tunç, tek suçu ne biliyor musunuz? Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un avukatı olması ve sadece Fahrettin Altun'un avukatı olduğu için bugün İstanbul Barosunca hakkında işlem başlatıldı. Kim biliyor musunuz şikâyetçi? Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu. Ve söylediği sözü buradan, şikâyet dilekçesinden okuyorum, bakın: "Canan Kaftancıoğlu'na iddia iletilmesi Avukatlık Kanunu'na aykırıdır." diyor. Böyle bir şey var mı? Nerede eleştiri hakkı? Nerede siyasal eleştiri hakkı? Size gelince yok. Nerede hukukun üstünlüğü? Sadece Fahrettin Altun'un avukatı olduğu için Canan Kaftancıoğlu'nun dediği beyanla, şikâyetiyle soruşturma açılır mı? Bu asla kabul edilmez ama işte İstanbul Barosunun anladığı hukukun üstünlüğü bu. (CHP ve HDP sıralarından gürültüler)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, değerli milletvekilleri; bulunduğumuz ortam... (CHP ve HDP sıralarından gürültüler)

Sayın milletvekilleri... Bir dakika beyler...

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Sakin olun!

BAŞKAN - Bir kere bağıracaksanız maskeyi çıkarmadan bağırın. Bakın, size samimi söylüyorum, eğer bir kişide var da maskeyi çıkarıp bağırıyorsa herkesi sıkıntıya sokmuş oluyorsunuz. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)

Özgür Bey söz istedi, Özgür Bey'e söz vereceğim.

Buyurun, toparlayın Sayın Milletvekili.

MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - Sayın Başkanım, bayağı sözümü kestiler ama...

BAŞKAN - Dinliyorum sizi.

OSMAN AŞKIN BAK (Rize) - Bravo Başkanım.

MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - Evet, daha konuşacak çok şey var ama şununla sözlerime son vermek istiyorum: Bu kürsüye geldiniz, demin de en son konuşmacı "Kaybedeceksiniz, bittiniz -not aldım- sonunuz geldi, gideceksiniz." dedi. Hep böyle sözlerle, ithamlarla geldiniz. (CHP ve HDP sıralarından "Kaybettiniz!" sesleri) Fakat ben, sizin içinizden bir arkadaşınızın sözleriyle ifade edeceğim şimdi. Hatırlıyor musunuz, çok güzel sözler söyledi: "Çıkmışsın, yenmiş; çıkmışsın, yenmiş; yenmiş de yenmiş; yenmiş de yenmiş!" (AK PARTİ sıralarından "Bravo!" sesleri ve alkışlar, CHP sıralarından gürültüler) Kendisi de yenildi gitti, şu an size sitemli vaziyette duruyor.

Siz statükodan yana durduğunuz sürece, millî ve manevi değerlerinize karşı olanlara yol açtığınız ve onlara arka çıktığınız sürece, bu millete, bu büyük millete inanmadığınız, yeteneklere güvenmediğiniz sürece Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Cumhur İttifakı'nın karşısında yenilmeye devam edeceksiniz! (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar, CHP ve HDP sıralarından gürültüler)

O sözlere son bir nakarat eklenecek, diyecek ki 2023 seçimlerinden sonra: Yine yenilmiş!

BAŞKAN - Peki, teşekkür ederim Sayın Milletvekili.

MAHMUT ATİLLA KAYA (Devamla) - Ve İsmail Küçükkaya'ya giden mesajda da şu yazacak: "Adam yine kazandı." (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri ve alkışlar, CHP ve HDP sıralarından gürültüler)

Yüce heyetinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)