| Konu: | İYİ PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 113 |
| Tarih: | 14.07.2020 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Aydın-Denizli Otoyolu Projesi ihalesinin defalarca iptal edilmesinin nedenlerinin araştırılması, yap-işlet-devret modeli kapsamında yapılan ve iptal edilen ihalelerde firmalara verilen garantilerin incelenmesi konusunda İYİ PARTİ'nin grup önerisi üzerine söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlarım.
Sayın milletvekilleri, Aydın-Denizli Otoyolu Projesi neredeyse yılan hikâyesine dönüşen, pehlivan tefrikalarını aratmayacak bir ihaleler silsilesidir. AK PARTİ'si, Aydın-Denizli Otoyolu Projesi ihalesinin siyasi rantını her seçim döneminde yemeye çalışmıştır. Hatta öyle ki önce milletvekillerinin seçim vaadi olan bu proje, daha sonra Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçilmesiyle birlikte 100 Günlük Eylem Planı dâhilinde Sayın Cumhurbaşkanı tarafından da ele alınarak öncelikli işler arasında sıralanmıştır. Ancak, bırakın yüz günü, aradan iki sene geçmesine rağmen projeye başlamak bir yana, Aydın-Denizli otoyolunun kimin tarafından yapılacağı bile hâlâ belirlenememiştir.
Aydın-Denizli Otoyol Projesi nedir? Proje, hâlen kullanımda olan İzmir-Aydın Otoyolunun devamında yer alan ve İzmir'den Antalya'ya kadar kesintisiz ulaşımı sağlayacak otoyolun bağlantı yollarıyla birlikte 163 kilometre uzunluğundaki ikinci etabıdır. Ege Bölgesi için bu kadar önemli bir projenin defalarca ertelenen ihale süreçlerine bir göz atalım: Proje için ilk kez 21 Şubat 2018'de ihale yapılacağı duyuruldu ve ertelendi. Aynı yıl içinde 5 defa daha ihale takvimi açıklandı ama sonuç değişmedi. Gerekçe: Tasarruf tedbirleri. Nihayet 26 Mart 2019'da ihale yapıldı. İhaleyi, Çinli firma ve Özgün İnşaat konsorsiyumu kazandı.
Yap-işlet-devret modeli ulaştırma projelerinin en önemli özelliği; müteahhit firmaya euro üzerinden araç geçiş garantilerinin verilmesidir. Ayrıca, proje kredisinin sağlandığı para cinsinin, ait olduğu ülkedeki enflasyon oranına göre her yıl güncelleme yapılmasıdır.
İşte, 26 Mart 2019'da ihaleyi kazanan konsorsiyumla araç geçiş ücreti olarak 5 euro sent üzerinden Aydın-Kuyucak kesimi için günlük 35 bin otomobil, Kuyucak-Denizli kesimi için günlük 32 bin araç geçiş garantisi verilmiştir. Konsorsiyum tek başına girdiği ihaleyi kazanmış ancak daha sonra teminatını yakarak sözleşme yapmaktan vazgeçmiştir. Bu tarihten sonra 12 Mayıs 2020 ve 11 Haziran 2020 tarihlerinde iki defa daha ihale duyurusu yapılmış ve mayıs ayındaki ihale corona bahanesiyle, haziran ayındaki ihale ise nedeni bile açıklanmadan iptal edilmiştir.
Gelelim, -bu sonuncusu olur diye umut ettiğimiz- 10'uncu defa yapılan 3 Temmuz 2020 tarihli ihaleye. İhaleye 6 firma teklif vermiş, daha sonra 1 firma çekilmiştir ancak bu ihalenin diğer ihalelerden çok önemli bir farkı var, garanti usulü değiştirilmiş. Yap-işlet-devret modeliyle yaptırılan otoyol, köprü ve tünel projelerinde devletin belirlediği ve garantiye esas oluşturan kilometre otomobil başına ücreti şirketlerin belirlemesi yoluna gidilmiş. Önceki ihalede işletme süresi yarışırken, bu ihalede bu süre on yedi yılla sabit tutulurken, ihalede yatırım tutarlarının yanı sıra geçiş ücretleri de yarıştırılmıştır. Şimdi, doğal olarak merak ediyoruz? İhalede yarıştırılan usuller neden değiştirilmiştir? İhaleyi kimin kazandığı henüz açıklanmadı. En düşük teklifi veren Fernas İnşaat yaklaşık 9 milyar lira yatırım teklifinde bulundu. Ama hâlâ cevap bekleyen başka sorular var: Garanti edilen araç sayısı değişmiş midir? Devletin yıllık garanti tutarı toplamı tam olarak nedir? Otoyol yapılırken çevreye verilecek zararlara karşı ne tür önlemler alınmıştır? Bir de otoyol bünyesinde yer alan 5 adet hizmet tesisinin işletilmesi hususu var. Geçmiş ihaleler konusunda sorduğumuz sorular karşısında Ulaştırma Bakanlığı otoyol hizmet tesislerinin ihaleyi kazanan firmaca işletileceğini teyit etmişti. Yani otoyol ihalesini kazanan firma bir taşla birkaç kuş vuracaktır.
Araç geçiş garantisi sağlanamadığı takdirde, bu otoyolu hayatında görmemiş vatandaştan bile 1, otoyoldan geçen vatandaştan ise 2 ücret alınacaktır. Sadece bu ihalede değil, yap-işlet-devret projelerinin tamamında enteresan olan şudur: Geçenden 30 akçe, geçmeyenden döve döve 40 akçe. Maşallah, Deli Dumrul'u da geçtiniz!
163 kilometrelik yol için vatandaşın bugünkü euro kuru üzerinden ödemesi gereken ücret 65 liradır. Bu ücret, vatandaşın neredeyse bu yolda yaktığı yakıt miktarına tekabül etmektedir. Öte yandan, şu anda kullanımda olan aynı mesafedeki Aydın-İzmir Otoyolu için araç geçiş ücretinin 6,5 lira olduğu dikkate alındığında, vatandaşın Aydın-Denizli Otoyolu için 10 kat daha fazla ücret ödemek zorunda kalacağı da ortadadır. Bu proje tamamlanırsa bugün en düşük teklifte bulunan firma, on yedi yıl sonunda yatırdığı paranın tam 25 katını kazanacaktır. Hükûmet aynı otoyolu yurt dışından euro üzerinden kredi alıp dış kaynakla kendi yapsa -tabii ki bulabilirseniz- bileşik faiz bile ödese vatandaşın cebinden çıkacak para, hazineden çıkacak para bundan tam 9 kat daha az olacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Sayın Başkan, ek süre alabilir miyim?
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Bir de büyük projelerde firmaların aldığı yurt dışı kredilere Varlık Fonundan teminat gösterilmesi uygulaması var. Otoyolu alan firmanın ödemeleri aksattığını düşünelim, vatandaşın sırtına garanti geçiş ücreti yanında bir de ödenmeyen kredilerin teminat yükü binecektir. Araç geçiş garantisi ver, kredisine teminat ver, yol üzerindeki tesislerin işletme hakkını ver, bir de otoyol geçişinden kazanılan parayı ver; müteahhit firma her türlü kazanıyor. Soruyorum size: Burada vatandaş ne kazanıyor?
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)