| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 113 |
| Tarih: | 14.07.2020 |
HDP GRUBU ADINA FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye siyasi tarihinde bundan yirmi sene sonra 15 Temmuz nasıl konuşulacak diye hiç hayal ettiniz mi? Darbelerle yüzleşme konusunda karnemiz iyi değil belki; bugüne kadar darbecilerin gerçekten yargılandığı, darbe dönemlerinde ülkeyi kasıp kavuran devlet teröründen zarar görenler için adaletin sağlandığı hiç olmadı. Bunu yapması gereken darbe sonrasında iktidar olan hükûmetlerken, istisnasız her biri, Özal hükûmetlerinden AKP hükûmetlerine, hiçbiriniz bu yüzleşmeyi yapmayı tercih etmediniz, onun yerine her defasında darbenin yürütmeye sağladığı olağanüstü müdahale kapasitesini ve gücü, kendi gücünüzü tahkim etmek için kullanmayı tercih ettiniz. 28 Şubatla gerçekten hesaplaşsaydık 15 Temmuz olur muydu? 28 Şubat siyasal İslam'a karşı yapılmıştı değil mi? Siyasal İslam'ı siyasetten tasfiye etmeyi hayal eden kibirli komutanların, uzun vadede devlet aygıtını tümüyle siyasal İslam'a teslim ettiğini gördük. 15 Temmuz, siyasal İslam'ın ülkeyi dümdüz etme girişimi değil midir? Bizi 15 Temmuza götüren, aslında tarikatların, dini oluşumların, bunlardan el almış siyasilerin devlet yönetimini parsellemesinin de tarihi değil midir? Fetullah Gülen, bugün sadece bir dini lider olarak anılabilir mi? Eğer sizin deyiminizle o "Bir terörist" ise aynı zamanda bir siyasi de değil midir? Ya da Menzil tarikatını yöneten tüm kişiler ya da İskender Paşa cemaati liderleri; bunlar sadece dini lider değil, basbayağı siyasi lider. Zira, devlet aygıtını parsel parsel bölüşürken; şu bakanlık sana, ordu sana, yargı bana derken, aslında cemaatler arası bir egemenlik kavgası da vermiyor muydunuz? 15 Temmuz darbe girişimi, tüm bu kavgayı bir grubun ya da yeni bir koalisyonun lehine sonuçlandırmayı amaçlamamış mıydı? Amaçladı ve nitekim de öyle oldu. Darbe gecesi neler yaşandı, bunu, ancak siz -bu darbenin aktörleri- gerçeği anlatırsanız bileceğiz. Neden darbeden sonra devleti parsellemiş olan bu cemaat liderlerinin de ifadelerine başvurulmadı? Onun yerine, bir cemaat terörist ilan edilip diğer cemaatlerin FETÖ borsası kurmasına neden izin verildi? Darbenin hedef aldığı kurumlardan biri Parlamento iken, neden milletin iradesine sahip çıkarak dört yıldır darbenin araştırılması için verdiğimiz tüm önergeleri reddettiniz, neyi gizliyorsunuz, kimleri koruyorsunuz?
Değerli arkadaşlar, o geceyi çok iyi anımsıyorum. Pek çok insanın içinden geçen şuydu: Darbe başarılı olursa bizi korkunç günler ve yıllar bekliyor ama darbe başarısız olursa daha iyi olacağının garantisi var mı? Evet, endişelerimizde haklı çıktık. Nitekim, darbe girişiminin başarısız olmasına sevinemeden OHAL ilan edildi ve iktidar, gücünü tahkim etmek için Anayasa'nın her bir maddesini çiğneyerek, hukuku askıya alarak bu yeni otoriter tek adam rejimini bizlere armağan etti. Darbecilerin hedef aldığı tüm kurumlar, tüm değerler, tüm ilkeler, darbecilerin yarım bıraktığı yerden, iktidar tarafından yerle bir edildi. OHAL, yalnızca muhalifleri tek tek tasfiye etmeyi kolaylaştırmadı, aynı zamanda darbenin siyasi ayağını da gizlemenin aracı oldu. 12 Eylül'de de muhalifleri tek tek tasfiye eden ve sizleri bugünlere hazırlayan darbe rejimi değil miydi?
Değerli arkadaşlar, 15 Temmuzdan bahsederken yeni rejimin sembollerini ve mitlerini inşa ettiğinizi görüyoruz. Her yere, dağlara taşlara "15 Temmuz" yazdınız. Bu nedenle, bu yıl 15 Temmuz özel oturumunun neden yapılmadığını gerçekten merak ediyoruz. Acaba, Cumhurbaşkanı Genel Kurula gelerek, salgının hâlâ son derece etkili olduğu bugünlerde, bu kalabalık içine girmekten mi endişe ediyor? Bir yandan özel oturumu yapmıyorsunuz, üstelik, bizi ve bütün Meclis çalışanlarını burada aylardır, bu kalabalık Mecliste riske atarak çalıştırıp, diğer yandan açık havada yapılacak törene dahi sırf Cumhurbaşkanı gelecek diye Covid-19 testi yaptırmayı katılım için zorunlu tutuyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi lütfen.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Cumhurbaşkanı için endişe ediliyorsa, bizler için neden endişe edilmiyor? Hiç izne çıkartılmamış işçiler, onlar için niye endişe edilmiyor? Yoksa insanlığın çıtası Cumhurbaşkanından mı kuruluyor? Altta kalan biz fânilerin yaşamının pek de önemi yok mu sizler için? Ya da darbe ve OHAL fırsatıyla cezaevlerinde rehin tuttuğunuz siyasetçilerin, gazetecilerin, yoldaşlarımızın önemi yok mu?
Bakın, bizim için hiçbir darbe hiçbir zaman bir fırsat olmadı ve darbeler her zaman muhalifleri yani bizleri hedef aldı. Bugün de 15 Temmuzun 4'üncü yılında, bir kez daha reddedeceğinizi bilerek soruyoruz: Darbenin siyasi ayağı kimlerdir?
Saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)