GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:113
Tarih:14.07.2020

HÜSEYİN AVNİ AKSOY (Karabük) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ordumuzun genel durumuna dair Millî Savunma Komisyonu Grup Sözcümüz, değerli dostum, İzmir Milletvekilimiz Sayın Mehmet Ali Çelebi'nin görüşlerine aynen katılıyorum. Ordumuz, üzerinde oynanan bütün oyunlara ve kumpaslara rağmen Kuzey Irak'ta, Suriye'de, mavi vatanımızın batı sınırı Libya'da vatan savunmasındadır; vatan sizlere minnettardır. Kafkas Türk İslam Ordusu'nda Azerbaycan'da, Bakü'de Nuri Paşa'yla vatan görevi yapan bir dedenin torunu olarak, bugünlerde Ermenistan saldırısına karşı yiğitçe vatanını savunan Azerbaycanlı kardeşlerimize de muvaffakiyetler diliyorum. Ermenistan işgalindeki Karabağ Azerbaycan toprağıdır, Türk'ün şanlı bayrağı bir gün mutlaka orada dalgalanacaktır. (CHP, MHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, başka ordumuz yoktur. Türk ordusu hepimizin ordusudur, göz bebeğimizdir. Ordumuzun birliği, bütünlüğü önemlidir; Genelkurmay Millî Savunma Bakanlığına, kuvvetler de Genelkurmaya bağlı olmalıdır. Bir hekim olarak harp cerrahisinin önemini belirtiyor, askerî hastanelerin derhâl açılması gerektiğini düşünüyorum.

Türk milletinin medarıiftiharı ordumuzun temeli, Hun İmparatoru Mete Han tarafından atılmıştır. Tarihte Türkler 16 devlet kurmuştur. Osman Bey'in 1299 yılında kurduğu Osmanlı Devleti Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, Yavuz Sultan Selim gibi nitelikli komutanlarla dünyaya hükmetmiş, kutlu zaferler kazanmıştır. Ne yazık ki ilmek ilmek işlenen vatan toprağı 30 Ekim 1918 yılında Mondros Mütarekesi'yle dağılmış, Osmanlı payitahtı İstanbul 13 Kasım 1918 yılında emperyalist devletler tarafından işgal edilmiştir. Emperyalist güçlerin hesap edemediği tek şey vardır: Türk ordusunun başına Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk geçecektir. (CHP sıralarından alkışlar)

1919-1922 yılları arasında Kuvayımilliye kuvvetleriyle yürüttüğü Ulusal Kurtuluş Savaşı sonunda "Geldikleri gibi giderler." dediği emperyalist güçler, 6 Ekim 1923 günü Şükrü Naili Paşa komutasındaki 3'üncü Kolordunun İstanbul'a girişiyle arkalarına bile bakamadan yurdu terk ettiler. 29 Mayıs 1453'te Fatih Sultan Mehmet Han tarafından fethedilen İstanbul, 6 Ekim 1923 günü Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından emperyalist güçlerin işgalinden kurtarılmıştır.

Lozan'da kabul edilen Misakımillî sınırları yüz yıl sonra ana vatan, yavru vatan, mavi vatan ve semaları olarak tekrar gündemdedir. 23 Nisan 1920'de kurulan Büyük Millet Meclisi Birinci Başkanı Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşı İsmet İnönü, 24 Temmuz 1923'te Lozan'da bütün emperyalist güçlere karşı yeni Türk Devleti'ni kabul ettirmiştir. 28 Ekim 1923 akşamı Mustafa Kemal Atatürk, yakın arkadaşlarına "Efendiler, yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz." diyerek 29 Ekim 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'ni ilan etmiş ve "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." diyerek egemenliği Türk milletine vermiştir. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, onun bütün silah arkadaşlarını ve yirmi yıl cephede savaşan Kuvayımilliye subayı dedem Hüseyin Avni Efendi'yi de rahmetle anıyorum. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Çanakkale'de Miralay Mustafa Kemal'den aldığı emri, geceli gündüzlü at sırtında giderek ihtiyacını dahi at üstünden gidererek Anadolu Merkez Kuvvetleri Komutanı Sakallı Nurettin Paşa'ya ulaştıran bir dedenin, adı "Mustafa Kemal" olan bir babanın evladıyım. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar; İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

İki yıldır Karabük Milletvekili olarak bulunduğum yüce Meclisimizde görmek istediğim uzlaşma kültürünü göremedim. Hâlbuki 1974 yılında dönemin zıt kutupları Sayın Bülent Ecevit -halkımızın Karaoğlan'ı- ile Sayın Necmettin Erbakan -yine halkımızın Mücahit Erbakan'ı- uzlaşma kültürüyle bir araya gelerek Türkiye'mizin başına kangren olmuş Kıbrıs'a 1974'ün 20 Temmuzunda -bütün emperyalistlerin karşı çıkmasına rağmen- çıkarma yaparak bugünkü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin temellerini atmışlardı. Her ikisini de rahmetle anıyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

HÜSEYİN AVNİ AKSOY (Devamla) - Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." diyerek bizlere emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti'nde milletin temsilcisi olarak bizler vatan ve bayrak bağlamında uzlaşma kültürüyle hiç olmazsa millî konularda bir araya gelelim.

Sözlerimi bitirirken kurşun ve şarapnel yağmurlarında "Bir kolum fazla, bir bacağım fazla." diyerek paramparça olan şehitlerimizi saygıyla anarken yarı şehitler gazilerimizi selamlıyorum. Vatan savunmasında görev başında olan Mehmetçik'imize de sonsuz selam olsun.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)